başörtü mağduru

hafiz
Geçenlerde bir video izledim bir grup kişiler sanki kuduz sürüleri gibi kafaları dönmüş bi şekilde o kızcağıza saldırıyorlar başörtüsü yüzünden,kafaları dönmüş saldırganlar,dine imana saygı olmayan bu Münkirler ne pislikliklerse artık o anda bir Müslüman o kızcağıza yardım etse ve o zalimler onu öldürse şehit hükmünde olur ölmese gazi hükmünde olur.
"kardeşini korurken herhangi Müslüman kardeşini savunurken öldürülürse şehit olur".buyuruyorPeygamber Efendimiz

Bizim Peygamber'imiz ne olaylar yaşadı da böyle bir illegaliteye sapmadı.bedir'de harp ettim.uhud'da harp etti.tamam,o düşman karşıya oturdu. Biz de Çanakkale'de savaşırız.istiklal savaşı'nda harp ederiz,o ayrı bir olaydır.düşman kapıya dayandı siz de dayandınız, Allah ne verdiyse.ama biz kendi insanımızda kendi içimizdeki böyle agresif tiplerle yani" ite dalaşmaktansa çalıyı dolanmak iyidir" derler atalarımız .biz bu anlamda düşünürüz.
Hakkı söylemeniz, Hakkı savunmamız mazlumun yanında olmamız lazım.gücümüz ne yetiyorsa ama biz kimseyi öldürmeyiz.karşımıza çıkarsa savaş hali olursa o başka.

meral akşener

bulut bey
Bir varmış bir yokmuş. Meral hanım altılı masa isimli evlere şenlik siyasi ittifak masasından 3 mart 2023 tarihinde kalkmış. Akabinde 3 gün sonra geri gelmiş. Ne karşılığında. Ekrem imamoğlu ve mansur yavaşın cb yardımcılığı karşılığında :) komik. Milletle alay ediyorlar. Aslında kendileri alay edilecek durumdalar.
Ah be meral hanım. Bu iki şahıs seni sattılar be ablacım. Konforlu koltuklarını bırakmaya cesaret edemediler. Seni tüm CHP yardakçıları taşlarken ağza alınmayacak laflar ederken bu zevat kemal kılıçdaroğluna biat etti. Oysa sen bu zatları aday yapmaya çalışmıştın. Bunlar ise o süreçte mertçe çıkıp da 'ben adayım' diyemedikleri gibi açıkça 'ben aday değilim genel başkanımız dururken haşa ne haddimize' de demediler. İstemem sağ cebime koy hesabı yaptılar. Bunlar vefasız çıktı. Çürük çıktı. Sen yine gittin bunlara paye verileceği taahhüdüne masaya geri döndün. Veya öyle olduğunu iddia ediyorsun.
Tabiki bütün bunları kendi siyasi çıkarların için yapıyorsun bu ayrı bir mesele.
Her neyse çok mühim meselelermiş gibi çok da üzerinde durmanın alemi yok.

züleyha

hafiz
Ayetlerden öğrendiğimize göre Yusuf as aşık olan ondan faydalanmak isteyen kadın. Yusuf sûresinde (hikâyesinde) söz konusu edilen kadın.

İsmi ise kuran'da ve hadisi şerif'te geçmez. Züleyhâ kelimesi, Farsça bir isimdir. Arapça şekli ise, Zelihâ'dır. Kelime olarak her iki şekilde de okunabilir ve her iki şekildeki okunuş da doğrudur. Farklılık, hareke değişikliğine dayanmaktadır. Bazı kaynaklara göre onun gerçek adı, Râîl'dir (et-Taberî, Tarih, Beyrut, t.y., I, 337).

Kur'ân'da Züleyha ismen geçmemektedir. Ancak, Yusuf kıssasında, baştan sona Yusuf (a.s) ile beraber anılmıştır. Kur'ân'daki Yusuf ile Züleyha'nın hikâyesi, Yüce Allah tarafından hikayelerin en güzeli olarak haber verilmiştir.



Bazı rivâyetlere göre, Züleyhâ'nın kocası vefât ettikten sonra Allah'ın irâdesi ile eski güzelliğini kazanmış ve Yusuf (a.s) ile evlenmiştir. Yusuf (a.s) ile evlendiği zaman, bakire olduğu anlaşılmıştır (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1971, IV, 2879).

Fakat bu rivâyetin ciddi bir temeli, dayanağı yoktur. Bu rivâyet, daha çok edebî hikâye türlerine uymakta ve dayanmaktadır. Aslına bakıldığı zaman, Züleyhâ iyi bir izlenim bırakmamıştır. Kur'ân'daki âyetlerden anlaşıldığına göre, Züleyhâ, Yusuf (a.s)'ı yoldan çıkarmak için her türlü şeytanî yola baş vurmuştur. Onu, Allah yolundan, doğruluktan, haktan saptırmak için uğraşmıştır. Bunun için yalan söylediği ve çeşitli hilelere baş vurduğu âyet ile sabittir. Bir peygamberin böyle bir hanımla evlenmesi, onun izzetini zedeler. Yusuf (a.s)'ın onunla evlenmesi, şu meâldeki âyete de ters düşmektedir:

"Kötü karakterli kadınlar öyle erkeklere, kötü karakterli erkekler öyle kadınlara. Temiz karakterli kadınlar, öyle erkeklere ve temiz karakterli erkekler öyle kadınlara..."(en-Nur, 24/26).

Buna göre doğru olanı, Yusuf (a.s)'ın neticede Züleyhâ ile evlenmemiş olmasıdır (, Tefhîmu'l-Kur'ân, İstanbul 1991, II, 448 vd).

Züleyhâ, Kur'ân'ın ibret için sunduğu Yusuf (a.s)'ın kıssasında yer aldığına göre, onun hakkında bilgi veren âyetlerde hikmetler vardır. İnsanların Züleyhâ hakkındaki bu bilgilerden çeşitli dersleri almaları gerekir.

tenakuz

sivri
çelişki, tutarsızlık, uyumsuzluk veya çatışma gibi anlamlara gelir. Bir şeyin kendisiyle veya diğer şeylerle çeliştiği, birbiriyle uyuşmayan veya çatışan özelliklere veya durumlara sahip olduğu durumlar için kullanılır.

Örneğin, "onun söyledikleriyle yaptıkları arasında tenakuz var" gibi bir cümlede, kişinin söyledikleri ile yaptıkları arasında bir uyumsuzluk veya çatışma olduğunu ifade etmek için kullanılmıştır.

said nursi

hafiz
Hakk'a, halka ve Kur'an-ı Kerim'e hizmet davasından taviz vermeyen Bediüzzaman Said Nursi'yi vefatının 63'üncü yıl dönümünde rahmetle yâd ediyorum.
Allah kendisinden ebeden razı olsun ahirette yaptığı hizmetlerin karşılığını görsün inşâllah . rabbim bizleri onun ilminden bereketlendirsin.

tasavvuf

hafiz
İslam'ın irfan ve ahlaki boyutunu ifade eden tasavvuf, herşeyden önce başta ülkemizde olmak üzere islam dünyasını olumlu yönden etkilemiş ve nice kafirler Müslüman olmuşlardı.eğer tasavvuf ehil kişiler tarafından temsil edildiği sürece bu muhteşem güzel gelenek devam edecektir.tabi ne kadar kuran ve sünnete ters davranıp sapıtanlar olmuşsa zamanında olduğu gibi günümüzde de bunlara karşı hakiki gerçek Sufi ehilleri bu sapıtanlarla mücadele etmektedir.
Tasavvuf,dünya ile ilgili şeylerden azla yetinmeyi,tümüyle Allah'a yönelme, dünyevi arzulara karşı sabretme,kalbi temizleme ve Allah'a daima yönelmek onu daima zikretmek ve şeriata tabi olma gibi özellikler üzerine kurulu bir hâl ve ilimdir.bu ilim dalı ve hal ilmi kuran ve sünnete
baktığımız zaman sabır ,Şükür tevekkül,Allah'a bağlılık rıza ,tevbe dünya bağlanmamak gibi kavramları rahatca görebiliriz. Tasavvuf ilminin sistemeşmesi ve bir ilim dalı olarak ortaya çıkması 9. Asırdan itibaren İslami ilimler arasında yer almaya başlamıştır.
İlk sûfi müellifler tasavvufu hiçbir şekilde Kur'an ve sünnetten ayrı ve bağımsız görmemişlerdir.mesela serrâc,kuşeyri,hücrîvî,gazali ilk müellifler bu ilmi ehli sünnet anlayışına uygunluğunu göstermeyi amaç edinmişlerdir.
Cüneyd bağdadi tasavvuf nedir sorusuna "bizim bu ilmimiz Kur'an ve sünnet'le sınırlıdır" demiştir.
Yine tasavvuf'un Kur'an ve sünnet temelli olduğu tarikatlar dönenimde de devam ettiğini biliyoruz.başka bi yazımızda da kısaca tarikatların oluşum sürecinden bahsederiz.çünkü bu bir ilimdir bir kaç kelamla bitmez.

ebabil

hafiz
ebabil kelimesini hepimiz biliriz kuranı kerim'de fil süresinde zikredilir.
sürü sürü,bölük,grup grup peş peşe,gelen demektir.
yemen valisi ebrehe,ordusu ve fiilleriyle ka'beyi yıkmak için gelip beytullah'ı kuşatınca allah üzerlerine sürü sürü,ardı ardına gelen kuşlar (tayran ebabil) göndermiştir.bu sürü sürü kuşlardan her biri; biri ağzında ikisi de ayaklarında olmak üzere mercimek ve fındık büyüklüğünde üçer taş atarak ebrehe'nin ordusunu perişan etmiştir,darmadağın yapmıştır.
kur'an'ı kerim'de anlatıldığı gibi ebrehe ve ordusu helak olmuştur.

dursun ali erzincanlı bi şiirin'de şöyle der;

Kabe yalnız değil Kabe sahipsiz değil
Ve haykırıyor Kabe hani nerde ordunuz
Hani gururlanıyordunuz
Hani kaçış yurdunuz
Hem nereye kaçıyorsunuz
Takip eden Allah
Nereye kaçacaksınız
Takip eden Allah
Bugün fil ordusundan bu azabı tatmayan hiç kimse kalmayacak
Ebrehe mağlup galip olan Allah
Biliniz ki sonunuz alevli bir ahtır
İmtikam alanların en hayırlısı Allahtır (şiir Kaynağı: Musixmatch)

sadakatsizlik

sivri
birine, bir gruba, bir işe veya bir söze verilen sadakatin, bağlılığın, güvenilirliğin veya bağların ihlal edilmesi veya çiğnenmesi anlamına gelir. Sadakatsizlik, genellikle yanıltma, hile yapma, ihanet etme, yalan söyleme veya sözünden dönme gibi davranışlarla ilişkilendirilir.

milli görüş

bulut bey
necmettin erbakan ve arkadaşları tarafından Türkiye'de başlatılan siyasal islam'ın adlandırmalarından biri. ideolojilerine milli görüş, kendilerine ise milli görüşçü diyorlar. bir başka deyişle milli görüş türkiye'de siyasal islam'ın neşvü nema bulduğu siyasi hareket de diyebiliriz. esasen mısır ve bazı arap ülkelerindeki ihvan (müslüman kardeşler) ideolojisinin türkiye'ye çaktırılması gibi anlaşılabilir. elbette nüanslar var. ideolojik tarafı bu.

dönemin siyasal pratikleri açısından baktığımızda ise türkiye genel seçimleri karşımıza çıkar. 1973 genel seçimlerine gidilirken süleyman demirel'in başını çektiği adalet partisi'nin seçimleri kazanması hatta oy oranının %45-50 bandında olması beklenirken, chp'nin ikinci parti olarak çıkması da beklenen sonuçlar arasındaydı. kimi millet düşmanları ise adalet partisi'nin tıpkı demokrat parti gibi bir rüzgar estirme ihtimali yahut bu konsolide gücün milli bir inisiyatife, millet hayatı için olumlu bir temayüle dönüşmesi riskini görüyorlar. bunların isimleri cisimleri meraklıları tarafından gayet iyi bilinir. bilmeyen arkadaşların araştırmasını istirham ederek devam ediyorum. bu ismi lazım olmayan millet hasımları necmettin erbakan'ı isviçre'den türkiye'ye getirip milli selamet partisini kurdururlar. seçim sonucunda adalet partisi'nin oyları tam da milli selamet'i kurduran zevatın istediği şekilde bölünmüş, adalet partisi %29'da kalmış, buna karşılık bülent ecevit'in başını çektiği CHP %33 oy alarak sandıktan 1. parti olarak çıkmış, necmettin erbakan'ın kuruluşunda yer aldığı fakat resmen bilahare katıldığı süleyman arif emre'nin genel başkan gözüktüğü milli selamet partisi ise %11,80 oy alarak meclise 48 milletvekili ile girmiş. sonra ne yapıyor. gidiyor chp ile koalisyon yapıyor. ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. millet hasımları istedikleri sonuçları almışlar, milli inisiyatife en ufak bir ihtimal bırakmamak adına siyasal islam'ı türkiye'ye sokmuşlar, milli görüşü Türkiye'nin başına bela etmişlerdir. evet bu hazindir ve de çok talihsiz bir siyasi hadisedir. tabi ki müslümanlığını ciddiye alan insanlar için bu böyledir.

necmettin erbakan'ın sağlığında bu cenahın çok sayıda partisi kapatıldı. son olarak kurdukları parti saadet partisi. bir önceki fazilet partisi idi. ak parti ise fazilet partisinden kopan ''yenilikçiler'' olarak tabir edilen grup tarafından kurulan bir siyasi parti. yani her ne kadar recep tayyip erdoğan tarafından ak parti kuruluş aşamasında ''ben milli görüş gömleğimi çıkardım'' ''ben muhafakazar demokratım'' (yani şeriatçı - islamcı filan değilim bıraktım artık bu işleri anlamında) demeçler verilmişse de ak parti'nin de milli görüş'ün içerisinde yer aldığını söyleyebiliriz. karşımızda böyşe bir vakıa var ve türkiye'nin son 30-40 belki de 50 yılına damga vuran bir cereyan. bu halen de değişik isim ve söylemler altında devam etmektedir. yıl olmuş 2023. türkiye bir adım ileri gidemediği için ''necmettin erbakan hocamız derdi ki'' cümleleri ile başlayan zırvalıkları hala daha işitiyoruz. aklı başında bir türk'ü incitmesi gereken bir durum bu.

nedir milli görüş. baştan aşağı sığlıktır. baştan itibaren islam'ın laçkalaştırılması, Türkiye'de islami iddiaların içinin boşaltılması, bu iddiaların ciddiyetinin ortadan kaldırılması, müslümanlığını ciddiye alan ana omurga (iç anadolu kesimi) imkanlarının heba ettirilmesi, bu kesim içerisinde aklı bir şeylere erecek adamların çıkmaması ve sair buna benzer birçok olumsuzlukları temin etme amacıyla ihdas edilmiş bir organizasyon. örnekleri saymakla tükenmez. deniz fenerinden tutun, anadolu'da gariban göçmen işçilerinin (almanya'da ve diğer avrupa ülkelerinde çalışan gurbetçi işçilerimizin) paralarının çarpılması suretiyle kurulan ve milletin parasının hortumlandığı holdinglerden çıkın. kanal 7'den girin, islami bankacılıktan çıkın. ''bize oy vermeyen patates dinindendir'' gafından tutun da ''saadet vakti geldi'' laçkalığından çıkın. daha çok. hem de pekçok. kalitesizlik, çapsızlık, art niyet. hepsi var. hepsini bulabilirsiniz.

işte bugünlerde oğlu devam ettirmeye çalışıyor bir şeyleri. fatih erbakan. partisinin adı yeniden refah partisi. ak parti ile ittifak için görüşüyorlardı. çıktı ne dedi. ''efendim biz kendimiz gireceğiz, parti teşkilatımızın %60'ı ittifakı istemiyor, seçmenimiz istemiyor'' falan filan buna benzer daha bir dünya laf söyledi. 60 bin adamı cumhurbaşkanlığı adaylığı için imzaya gönderdi. sonra ne oldu. 2 gün sonra ''biz anlaştık'' dedi. eline almış bir kağıt parçası, mutabakat metni imzaladık diyor. senin karşındaki adamlar imza filan dinler mi. sen milletle alay mı ediyorsun. evet alay ediyor. niye babası da öyleydi çünkü. milletle çok alay etti zamanında. bunların siyasetinde bu var. milletle alay etmek. milleti adam yerine koymamak. ne demektir 60 bin adamı imzaya gönderip sonra çekilmek. şartları varmış da bir kısmı kabul görmüş de falan da filan da. hep ne diyoruz. müslüman akıllı olmak zorundadır. bu adamların peşinden giderseniz bunlar da size bu muameleleri yapar. biraz ciddiyet biraz agahlık.

söylemlere eylemlere bakıyoruz. tamamen bir boşluk. istiklal harbinden bahsetmez, istiklal marşından bahsetmez. kardeşim siz türk değil misiniz. sizin istiklal harbi ile istiklal marşı ile sorununuz mu var. hala aynı kafa. işte en son şu fatih erbakan isimli zatın açıklamalarına bakıyoruz. adamların ağzından türk ifadesi çıkmıyor. istiklal harbine istiklal marşına en ufak bir atıf yok. ne diyor d-8. d-60. yahu senin o islam birliği kuracağım dediğin ülkelerin başındaki zevatın tamamı türk düşmanı. dahası abd yardakçısı. sen türk düşmanları ile ne kuracaksın. bunlar bizim dengimiz adamlar mı da sen bunları ciddiye alıyorsun. babası da böyleydi. libya'ya gidip türkiye'yi rezil etmişti. türkiye nerede libya nerede. mukayese edilmez. ama bunlarda bu bilinç yok, yahut kasıtlı yapıyorlar.

ötekine ne demeli. saadet partisi. temel karamollaoğlu. size mi kaldı kemal kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı yapmak. neden chp'ye payanda oldunuz siz. ne çıkarınız var. neden hiçbir islami iddiayı dile getirmezsiniz de yarım ağızla istanbul sözleşmesi falan diye milleti avutmaya kalkışırsınız. bugün hdp ve sair bir dünya parti türkiye aleyhine bütün iddia ve tezlerini ısrarla öne sürebilir iken siz neden dirayetli bir tutum sergileyemiyorsunuz. cevabı çok açık. çünkü amacınız o değil. baştan beri de değildi. bugün kemal kılıçdaroğlu için uğraşıyorlar. bir önceki seçimde de abdullah gül için uğraştılar, onu aday yapmak için. çok normal. ismet bey'in bir kitabında okumuştum. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan abdullah gül'ün kazanması için necmettin erbakan dua ediyormuş. bunlar böyle. bunların hepsi böyle. hepsi birbirinin devamı. o yüzden bir adam ''efendim necmettin erbakan ne büyük adamdı'' diyorsa bu adam hiçbir şeyden anlamayan, hiçbir şeyi anlamamak için özel gayret sarf eden, kıymetini yükseltmek için en ufak bir talebi olmayan ve islami iddiası olmayan bir adamdır. 50 yıllık milli görüş tarihi gören müslüman gözler için açık delillerle doludur. fakat fikir de nasip meselesidir. bir şeyleri anlamak veya anlamaya gayret göstermek, kendi değerini yükseltmek veya yükseltmek için gayret göstermek de bir nasip işidir. Allah kimine nasip eder kimine etmez. biz müslümanlığımızı ciddiye alıyorsak ve değerimizi yükseltmek istiyorsak bazı şeyleri anlamamız lazım. çapımızı yükseltmemiz lazım.

barem

sivri
1. Bir işin ölçüsü, kuralı, standartı.
2. Ölçek, cetvel, ölçüm aleti.
3. Bir yarışmada, bir sınavda vb. başarılı olabilmek için gerekli olan en düşük puan.
4. Bir ticari işlemde uygulanacak fiyatın ya da bir bedelin belirlenmesinde kullanılan ölçüt.
5. Arap kültüründe bir dans türü.

serbest piyasa

bulut bey
Bir Müslüman, serbest piyasayı savunamaz. Destekleyemez. Rıza gösteremez. Zira serbest piyasayı savunmak kapitalizmi savunmaktır. Müslüman, kapitalizmi savunursa itikadi olarak problem yaşar. İslam kapitalizmin köküne kibrit suyu çalacak kuralları ihtiva eder emreder. O yüzden islami bankacılık falan filan gibi süslü cümleler ile gavur, Müslümanı uyutur. Müslümanı sisteme zararsız halde tutmak için tedbirler alınır. Zaten ortada adam gibi Müslümanlık olmadığı için bu kolaylıkla da sağlanır. Serbest piyasa diyen adam islam'dan uzaktır. Sünnetten bihaberdir. Bu konular ne kadar gündemimizde. Sanırım hiç değil. Oysa asıl konular kanaatimce bunlardır.

sabır

hafiz
Sabır, Başı soğan gibi acı sonu bal gibi tatlıdır.Sabretmek durup beklemek değil mücadele etmektir.hem nefse karşı hemde şeytana karşı kulluğun ispatıdır.sabır o yüzden imanın yarısıdır demiştir Peygamber Efendimiz.

maarif

bulut bey
(bkz: Milli eğitim bakanlığı) yerine maarif ifadesini kullansak. Hatta bakanlık yerine nazırlık yahut nezaret ifadesini tercih ederim. Yani maarif nezareti yahut maarif nazırlığı. Bakan değil nazır. Bakanlık değil nezaret gibi. Hem estetik hem de yapılan işin öyle eften püften bir iş olmadığını çok daha iyi yansıtan ibareler.

kuran ve sünnet

gencalim
Müslüman dediğin Kur'an ve Sünnet Işığında Yetişen demektir. Müslüman dediğin Kuran Ve Sünnet Işığında yaşamaya çalışan ve bu yolda taviz vermeyerek dinini yaşama ve yaşatmaya kendini adayan kimse demektir. Müslüman demek, Ebul Ferec İbnül Cevzi(R.H) gibi kendisini ilme ve dine adayan ve dini dünyaya hâkim kılmak için elinden gelen gayreti gösteren ve bu uğurda çıkan engelleri (İmtihanları) sabırla ve Allah'ın izniyle aşan kişi demektir.

yalnız

mad
bazen hayatın gerçeklerini görebilmek için yalnız kalmak iyidir. önemli olan, yalnız kalmaktansa yanlış insanlarla, yanlış yolda olmayı tercih etmemektir

müslüman akıllı olmak zorundadır

hafiz
Allah biz kullarına kendisini tanıyalım diye bizlere akıl ve irade vermiştir.Kulluk makamı Peygamberlerin "ne güzel kul "makamına ermektir.müslümanın akıllı olanı nefsin istek ve arzularına set çeken ve övülen bir kimse iken ,aklını kullanmayan ise nefsin arzularına uyan gaflette olan kimsedir.Dinini [islamı] iyi öğrenmek isteyen bir Müslüman önce ilmihal yani hâl ilmini iyi öğrenmelidir.ilmihal [fıkıh]kişinin aleyhinde ve lehinde olanı bilmesidir.akıllı mümin şeytanın düşman olduğunu,nefsin ise daima bizi kulluk yani akıllı Müslüman olmanın önünde en büyük engeldir.akıllı Müslüman derken Allahı ve rasülünün yolundan giden kimseyi kastediyoruz.

türkce lugat kullanıcı sözleşmesi

turkcelugat
İşbu kullanıcı sözleşmesi okur ve yazarlar ile lügat (turkcelugat.com) arasındaki hukuki ilişki ve kuralları düzenlemektedir.

1-) OKUR, YAZAR ve kurucu YAZAR TANIMLARI

lügatimize kayıt olan her bir ferdimiz öncelikle ''okur'' vasfında olacak olup yazı girişi yapma ve sair yetkileri bulunmayacaktır. ''yazar'' olmak isteyen okurların lügate en az 3 yazı giriş yapması gerekmektedir. Girilen yazıların yönetim kadrosu tarafından onaylanması halinde okur ''yazar'' statüsüne kavuşacaktır. Yazar statüsünü elde eden site kullanıcısı panelde belirtilen yetkilere sahip olacaktır. Yazıların onaylanması hususunda tüm inisiyatif Yönetim Kadrosu uhdesinde mahfuzdur. Onaydan geçen yazarlar site kurallarına riayet etmek şartıyla diledikleri konuda diledikleri şekilde yazı paylaşabilecek olup onay sonrasında yazıların yayınlanması için herhangi bir onay gerekmemektedir.
Kurucu yazar, site kurulumunu yapan yazarlar anlamına gelmekte olup bu yazarlar yönetim kadrosunun tabi üyeleridir. Kurucu yazarlar yönetim kadrosu yetkilerini site kuralları çerçevesinde istimal edeceklerdir.

2-) SİTE KURALLARI

Onaylanan yazarlar tarafından yazılan yazılar hiçbir surette lügati bağlamaz. Yazılardaki görüş ve beyanların tamamı yazarlara aittir. Telif ve benzeri hukuki sonuç ve mahiyetlerden yazar sorumludur.
Siteye kayıt esnasında kullanıcı adayına site portalından yaş sorusu yöneltilmekte olup doğru beyanda bulunma yükümlülüğü kullanıcı adayı üzerindedir. Sitemiz kullanıcıları için yaş sınırı 18 (onsekiz) dir.
Siteye girilen yazıların tamamı site kurallarına ve hukuka uygun olmak zorundadır.

Yazılarda hakaret, tehdit, halkı kin ve düşmanlığa tahrik vb. sözler ile TCK'da düzenlenen bilumum suç tiplerinin tespit edilmesi halinde gereken tüm tedbir ve işlemleri yapmaya lügat yönetim kadrosu yetkilidir.

Devlet ve millet aleyhine, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı yazılar yazılamaz. Bu yönde yazıların tespit edilmesi halinde ilgili site kuralları ivedilikle işletilir.

Yönetim kadrosu gerekli gördüğü zaman hiçbir sebep ve gerekçe göstermeksizin site içeriğinde mevcut yazıları silme, kaldırma, yazar profili silme, kaldırma ve benzeri tedbirleri almakla yetkili ve ehildir.

Okur ve yazar hesapları güvenliği tamamen kullanıcıya aittir. Kullanıcı güçlü şifre oluşturma ve benzeri tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. Hesabın çalınması, 3. Kişilerin eline geçmesi, bu yollar ile munzam zararların ortaya çıkması ve benzeri hiçbir hukuki durum ve sonuçtan lügat sorumlu değildir.

Site kurallarına aykırı hareket edilmesi halinde tatbik edilecek yaptırımlar;
a- Geçici Süreli Hesabın Askıya Alınması,
b- Yazarlık Statüsünün Geri Alınması,
c- Süresiz İhraç.

Yaptırım Tanımları:
Geçici Süreli Hesabın Askıya Alınması: geçici bir süre okur veya yazar hesabının askıya alınmasıdır. (örneğin iki yazar arasında nahoş diyalogların yaşanması, site kurallarına istemsizce uyulmaması ve benzeri durumlarda gündeme gelebilecektir)

Yazarlık Statüsünün Geri Alınması: yazar sıfatındaki kullanıcının yazarlık statüsünden ıskat edilmesidir. Yazarlık statüsü geri alınan kullanıcı okur vasfı ile kayıtlı olmaya devam edebilecektir. (site kurallarının kasıtlı olarak ihlal edilmesi, diğer okur ve yazarların huzur ve sükun ortamının bozulması ve benzeri tüm durumlarda gündeme gelebilecektir.)

Süresiz İhraç: okur veya yazar hesabının tüm IP adresi ile birlikte tamamen siteden uzaklaştırılmasıdır. (örneğin devlet ve millet aleyhine yazı yazılması, terör propagandası yapılması, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı yazılar paylaşılması ve benzeri durumlarda kesinlikle gündeme gelecek ve ivedilikle işletilecektir)

3-) Kişisel Verilerin Gizliliği ve Korunması
Kullanıcı bu sözleşme ile KVKK ve sair mevzuatta düzenlenen kişisel verilerin korunması kurallarına uymayı taahhüt eder. Kullanıcılardan kayıt aşamasında isim-soy isim, e-mail adresi ve cinsiyet bilgileri istenmektedir. Kullanıcı kayıt olurken verdiği kişisel bilgileri kendi rızası ile vermiştir. Aksi iddia edilemez. Kullanıcıların kişisel verileri KVKK ve sair ilgili mevzuat kapsamında site tarafından muhafaza edilecek olup;
- Bu bilgiler 3. Bir gerçek yahut tüzel kişi ile paylaşılmayacaktır.
- Bu bilgiler site içerisinde yahut site dışında herhangi bir yere aktarılmayacaktır.
- IP bilgileri sitemizde mahfuzdur. Yargı mercileri (sulh ceza hakimleri, mahkemeler, cumhuriyet savcıları, resmi kurum ve kuruluşlar (btk, erişim sağlayıcıları birliği ve diğer tüm resmi kurum ve kuruluşlar ) tarafından yapılan talepler haricinde bu bilgiler hiçbir kişi yahut kurum ile paylaşılmayacaktır.

4-) İÇERİK KALDIRMA, SİLME VE BENZERİ DURUMLAR

Lugat yönetim kadrosu ve yönetim kadrosu tarafından yetkilendirilen moderatör, editör yahut her ne sıfat adı altında olursa olsun görevli kişilerce resen içerik kaldırma, silme işlemleri yapılabilir. bu husus okur ve yazarlar tarafından kabul edilmektedir. Ayrıca yargı merciileri ile btk ve erişim sağlayıcıları birliği ve diğer tüm resmi kurum ve kuruluşlar tarafından verilen erişim engelleme, içeriğin çıkarılması ve benzeri kararların verilmesi halinde lügat yönetim kadrosu bu kararları tatbik etmekle yükümlü olup bu hususların tamamı kullanıcılar tarafından kabul edilmektedir.

5-) TELİF ve içerik kullanma hakkı
Lügatte paylaşılan her türlü içerik yönetim kadrosu tarafından gerekli görülmesi halinde site içerisinde veyahut başka bir platformda istimal edilebilecektir. Yazarların bu hususta tam muvafakati bulunmaktadır. 04.03.2023



tebyin

sivri
"Tebyin", Arapça kökenli bir kelime olup Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. "Tebyin" kelimesi, açıklama, izah etme, anlatma, ortaya koyma anlamlarına gelir.



kurtlar vadisi 7 baba ve ölümü

hafiz
kurtlar vadisi'nin 45.bölümünde Çakır'dan sonra 6 baba aynı gece ölür.dizideki bu ilginç detay bizlere şunu gösterir ki ,yedi babanın hristiyanlıktaki yedi büyük günahı temsil ediyor olmasıdır..

kürt bedo-oburluk(yemek yerken ölür)
freud fethi-şehvet(kafasında sütyenle ölür)
demir görkemli-tembellik(küvette puro ve viski içerken ölür)
üstün kısa-açgözlülük
faris sarıyayla-kıskançlık
cerrahpaşalı halit-kibir(kibrinin cezasını çekerek öldü)
süleyman çakır-öfke

seyyid kutub

hafiz
Mevdudi: Ehl-i Sünnet itikadına yüzde yüz uymayan bir takım görüşleri olduğu malumdur. Fıkhî sahada da kendi tercihleri bulunduğunu biliyoruz. Eserlerinden istifade edilebilir, ama her söylediği tasdik edilmemelidir.siyasi ve fikri yönü ağır basmış bir şahsiyettir.yaşadığı dönemden etkilenmesi onu farklı görüşlere sevk etmiştir.
Seyyid Kutub: İslam davası uğruna başını vermekten çekinmemiş bir şehid olması, bir takım görüşlerinde Ehl-i Sünnet'in dışına çıktığını söylememizi engellememelidir. Onun şehitlik mevkiine ulaşması kendi şahsıyla ilgili bir husustur.geriye bıraktığı bazı görüşler Ümmet'e mal olmuştur; dolayısıyla tartışılmalıdır.iyi güzeli alınarak istifade edilmelidir.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol