çanakkale şehitlerine

bulut bey
"bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi" mısraı. Mezkur mısra mehmet akif'in Çanakkale şehitlerine hitaben yazdığı şiirde geçer. Bazı art niyetli zevat bu mısra sebebiyle mehmet akif'i tefe koyar. Bu şahısların bir kısmı bunu idrak yoksunluğundan yapıyor. Onlar için sadece allah akıl fikir versin diyorum. Bazıları da kasıtlı yapıyor. Neden. Çünkü mehmet akifle husumetleri var. İstiklal marşı ile görülecek bir hesapları var. Bu meyanda ikinci sırada saydığımız kesim için ise allah belanızı versin diyorum.

Neden Mehmet akif bu mısrada uhud demiyor neden hendek demiyor. Asr-ı saadette peygamberimiz (sav) 'in bizzat bulunduğu savaş sadece bedir değil. Neden bedir diyor. Diyebiliriz ki bedir ashabı övülmüştür. Bu hakikatten mülhem akif de Çanakkale şehitlerimizi övmek adına bediri zikretti. Olabilir. Ama bana daha evla gelen yorum ise şudur. Peygamber bedir gazvesinden önce şöyle dua etti: Ey Allâh'ım! Bana olan vaadini ihsân eyle! Allâh'ım! Bana zafer nasîb et. Ey Allâh'ım! Eğer ehl-i İslâm'ın bu topluluğunu helâk edersen, artık yeryüzünde Sana ibâdet edecek kimse kalmayacak. Çanakkale'ye dönelim. Bir baksak ki Müslümanların bedir gazvesinden önceki hali ile Çanakkale savaşından önceki halin birbirine çok yakın olduğunu görürüz. Yani Çanakkale geçilseydi türk milleti istiklal harbini veremeyecekti. Bir vatanımız dolayısıyla dinimiz de olamayacaktı. Hadise bu. Ama nasipsiz adamlar bu mısranın manasını bilemez. Bilemediği için de akifi tefe koyar. Ne deniyor bu mısrada. Kahraman türk ordusu sizden üstün ancak bedrin aslanları. Siz kafirle çatışıyorsunuz ne büyüksünüz. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi. Mana bu. Temiz zihniyetli bir Müslüman bunu şıp diye anlar. Ama zihni mülevves ise yahut zihni baştan itibaren bozuksa elbette Mehmet akifi tefe koyacaktır.

zındık

hafiz
müslüman olmadığı halde müslüman gibi görünen,müminleri inandıkları dini değerlerden soğutup uzaklaştırmaya ve onları ifsat etmeye çalışan kimseler için kullanılan bir terimdir.

bugün görüyoruz ki; dinimize,kutsalımıza,değerlerimize,küfreden kulak asan basit gören açıkca ben zındığım demekten çekinip dinimize küfreden kimseler müslüman için kafirden daha tehlikelidir.

ismet özel

bulut bey
"Bedeli ne olursa olsun, Müslümanca yaşamanın haysiyetine talibiz" cümlesini kuran büyük türk şairi.

ismet özel, bana göre mehmet akif ersoy'un bugünkü temsilcisidir. büyük türk milletinin büyük şairidir. müslümanca bakışın en önemli fikir adamıdır. ismet özel okumak kırat ister kalibre ister. yanlış hatırlamıyorsam şiir okuma kılavuzunda söylüyordu : ''benim derdimde değilseniz benim çektiğim sıkıntıları çekmiyorsanız beni anlayamazsınız'' (mana olarak söylüyorum birebir ifade değil). yani ismet özel'in bir vatan meselesi var. bu meseleyi dert etmiyorsa adam, elbette ''ismet özel saçmalıyor, ismet özel de abi ne diyor yaa allah aşkına'' gibi zırvalar. bu kadar açıktır. ismet özel'in söylediği sözler bizim asıl meselelerimiz, tarihi gerçeklerimiz. bundan hareketle kendisi diyor ki ''ben niçin sizi ikna etmeye uğraşayım, bunlar zaten sizin bilmeniz gereken şeyler, inanmıyorsanız canınız cehenneme''.

müslümanlık konusunda, türklük bahsinde ismet özel kadar sarih, net cevaplar fikir hayatımıza verilememiştir. türk siyaseti ve toplum hayatı halen bu kavramsal kaosun ve karmakarışıklığın etkisiyle bir o yana bir bu yana savrulmaktadır. ismet özel'in kitapları ders kitabı olacak kitaplardır. bizim tatlı su islamcıları beğenmez ismet özel'i. niye, çünkü menfaatleri yok yahut mevcut menfaatlerine halel geliyor bu fikirlerle.

kaç sene geçmiş türkiye cumhuriyeti ilan edileli. kaç sene geçmiş misak-ı milli'nin üzerinden. hangi şairimiz hangi yazarımız misak-ı milli'nin üzerinde durmuş. ''misak-ı milli türk milletinin yeminidir'' diye kim ısrarcı olmuş. ismet özel hiçbir şey söylemese sadece bu yaptığı çok büyük vatan hizmetidir. milletin önüne ''efendim biz islamcıyız biz pek müslümanız'' diye çıkan adamların hangisi ''biz müslümanız biz üstünüz, kafir bizim altımızdadır'' demiş. ismet özel'in fikriyatının yüzde biri etmeyecek adamlar ismet özel'i eleştiriyor.

''efendim ismet özel'in şiirleri pek güzel'' eee hocam ''ama fikirleri de yaa ne biliyim olmaz bee abi''. hadi oradan be sen de. ismet özel ne diyor da fikirleri olmayacakmış. istiklal harbi diyor, istiklal marşı diyor, agah olalım diyor, ahmak olmayalım diyor, kafirin oyunlarına gelmeyelim, kafirin verdiği makama paraya aldamayalım allah bize yeter diyor, biz sünniyiz dahası hanefiyiz bunlar ne büyük şereftir bunlar türklüğün gücüdür diyor, istiklal marşı bizim dünya görüşümüz takip etmemiz gereken bir program diyor, türklük tarihi bir roldür bu rol de islamın kılıcı olmaktır diyor ve sair. yahu hangisi yanlış. hangisi problemli. adam ''hdp iyidir'' mi diyor. ''pkk hafif yaramazlık yapıyor ama olsun pkk ile görüşelim konuşalım'' mı diyor. ''islam'ın bazı hükümleri uygulanamıyor bunlara tarihsel diyelim kafirleri kızdırmayacak bir iki hüküm bulalım da bunları tadil edelim'' mi diyor. hangi söylemi kur'an ve sünnetle çelişiyor. diyecekler ki ''efendim ırkçılık yapıyor'' falan filan. hikayedir bunlar. ''türklük tarihi roldür'' diyor adam yaa. kardeşim ben şaşırıyorum. adam türklük tarihi roldür diyor kalkıyor oradan birisi efendim ırkçılık diyor. bunu diyen adamlar acaba türkçe biliyor mu. türkçe bilmez ki allah'dan korksun diye bir söz var ya tam da bunlara müstahak.

öte yandan ismet özel ile ilgili sosyal medyada olsun sair mecralarda olsun mütemadiyen bir hedef gösterme operasyonları yapılır. bazıları bilinçli kasıtlı görevli bazıları da cahillikten. ismet özel şu anda medyaya çıkmıyor, konferans panel vb. ortamlarda da konuşmuyor. sadece yazı yazıyor. kimseyi ismiyle cismiyle de eleştirmiyor. zaten kimseyi muhatap almaması da normal, üst seviye çünkü. yazılarını anlamak için ciddi bir kapasite gerektiğinden bunu anlamak dahi mesele :) kardeşim hal böyleyken niye uğraşırsınız ismet özelle. demek ki dert başka. demek ki mesele başka.

neymiş efendim ismet özel bir zamanlar sosyalistmiş. sonra islamcı olmuş. sonra ise türkçü olmuş. bu konuda hüseyin etil'in küre yayınlarından çıkan ''ismet özel ve partizan aynı adamın öyküsü'' kitabını okumanızı tavsiye ederim. hüseyin bey çok güzel izah etmiş. ismet bey'in kendisi de defaatle bu hususu çok sarih izah etti. gerek katıldığı programlarda gerekse bazı konferanslarında.

velhasılı kelam ismet özel'i okumak anlamak kırat ister, vatanseverlik gerektirir. temiz bir zihin, berrak bir yürek gerektirir.

türk düşmanlığı

bulut bey
Bugünkü dünyanın, içinde yaşadığımız dünya sisteminin ortaya çıkmasına sebep olan şeydir. Gavurlar Türk düşmanlığı ile bugünlere geldiler halen de yine Türk düşmanlığı ile bir yerlere gitmeye gayret ediyorlar.

Türklüğün ne olduğunu, ne olmadığını tarihin belki de her döneminde en iyi türk düşmanları bildi. Bugün bunu çok net görüyoruz.

Türk düşmanlığı dediğimiz zaman otomatik olarak islam düşmanlığı yani gavurluk demiş oluruz. Yanlış anlaşılmasın her Türk düşmanı ben gavurum diye ortada dolaşmıyor. "ben Müslümanım" diye ortada dolaşıp türk düşmanı olan yüzlerce binlerce belki de milyonlarca insan var. Bunu öğrendiğimiz zaman baya bir yol katederiz.

Bazıları "abi bize de bir şekilde ana babadan Müslümanlık kaldı da siz benim Müslüman olduğuma bakmayın ben yeri geldi mi sizden de iyi gavurluk yaparım beni idare edin be abim" diyor. Yarım Müslümanlık yarım Türklük olmaz. Tıpkı yarım türk düşmanlığı olmadığı gibi. Bakın Türk düşmanlarına. Davalarında sadık ve kaviler. Allah cümlesinin belasını müminler eliyle versin inşallah.

Türk düşmanlığına birkaç örnek verelim. Söze "türk kürt laz Çerkez Boşnak Arnavut roman.. " diye 30 tane etnik unsur sayıp türklüğü de bunlardan birisiymiş gibi yutturmaya kalkışırsan sen açık ve net türk düşmanısın.

Lgbt'yi savunursan kıdemli türk düşmanısın.

Abd'yi seviyorsan türk düşmanının hasısın.

Kapitalizmi tutuyorsan Türklüğe açıktan muhalifsin.

"ben liberal demokratım" gibi laflar ediyorsan türk düşmanlığını ikrar ediyorsun demektir.

"Ben türk değilim türkiyeliyim" diyorsan sen açıkça türklüğe hasımsın.

Gibi gibi. Envai çeşit Türk düşmanı var. Gavur alayını özenle besleyip büyütüyor. Maaşını veriyor her türlü bakımını yapıyor. Cilasını bile çekiyor. Gavur türklüğün anlaşılmaması için herşeyi yapıyor. Buna karşılık Türk gücünü tebarüz ettirebilecek bir kuvvet yok gibi duruyor. En azından şimdilik.

Allah mühlet verendir. Kimlere. Şeytana ve kafirlere. İstiklal marşımızda zikredilir. Doğacaktır sana vad ettiği günler hakk'ın. Mühlet dolar, vadedilen günler gelir. Türk gücü görülür. Bu bizim duamız.

kurtlar vadisi

hafiz
6 baba'nın ölümünden sonra konsey'de avukat nizamettinin "polat alemdar adlı kişinin Süleyman çakır'ın ölümü vesilesiyle bi gecede 6 tane baba'yı öldürmesi beni rahatsız etti" demesi
Aslan akbey'in şu sözü kulağımızda çınlıyor"bu güne kadar girdiğin bütün operasyonlarda kural gizlilikti artık bitti..polat alemdar ünlü olmalı çok ünlü olmalı kurtlar vadisinde herkes onu konuşmalı "demesi polat alemdar'ın konseyi altüst etmesi muhteşem bi şey:)

musab b. umeyr

gencalim
Musab b. Umeyr denildiği vakit imanından taviz vermeyen, İslam'dan önce dünyevi olarak yaşayan ve manevi olarak kalbinde bir boşluk hissettikten sonra islamla şereflenen ve bu duyguyu sonuna kadar yüreğinde hissederek ve engelli aşarak imanında zirveye ulaşmış bir zat. Musab b. Umeyr demek dünyevi yaşantıdan sonra sadece ilahi Rıza için her şeyi yapan bir zat gelir akıllara

william james

bulut bey
William James'ın bir sözü : "Çoğu insan fiziksel, düşünsel veya ahlaki açıdan olsun kendi potansiyel varlıklarının çok azını kapsayan dar bir çemberde yaşar. Hepimiz, içinden hayal bile etmediğimiz şeyleri çekip çıkarabileceğimiz yaşam sarnıçlarına sahibiz".

belâgat

hafiz
İyi, güzel, tesirli ve pürüzsüz söz söyleme;edebiyat kaideleriyle ilgili ilim. İki anlamda tanımlanmıştır.
a- Sözün zorlama ve yapmacıktan uzak olup yorumlamaya gerek olmaksızın kolay anlaşılır olması; yerinde ve adamına göre söylenmesidir.
b- İnsanın belîğ, tesirli söz söyleme gücü ve yeteneği kazanmış olmasıdır.
Belâgat bir ilimdir. Sözün düzgün kusursuz, yerinde ve adamına göre söylenmesini öğretir.

Peygamber efendimiz belîğ sahibi idi.o'nun konuşmaları öz,kısa,anlaşılır,az sözle çok şey anlatma özelliğine sahipti.
Örnek hadisler şunlardır;

-Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.
Tirmizî, İlim, 14.
-Bizi aldatan bizden değildir.
[Müslim, Îman, 164.]
-dua, ibadetin özüdür.(Tirmizî, Deavât, 1)

kuran ve sünnet

gencalim
Müslüman dediğin Kur'an ve Sünnet Işığında Yetişen demektir. Müslüman dediğin Kuran Ve Sünnet Işığında yaşamaya çalışan ve bu yolda taviz vermeyerek dinini yaşama ve yaşatmaya kendini adayan kimse demektir. Müslüman demek, Ebul Ferec İbnül Cevzi(R.H) gibi kendisini ilme ve dine adayan ve dini dünyaya hâkim kılmak için elinden gelen gayreti gösteren ve bu uğurda çıkan engelleri (İmtihanları) sabırla ve Allah'ın izniyle aşan kişi demektir.

nüans

partizan
bir galat-ı meşhurdur. ''nüans farkı'' derler mesela. bu ifade tamamen bir anlatım bozukluğudur. zira nüans kelimesi dilimize Fransızca'dan geçen bir kelime olup anlamı zaten ''fark'' demektir. nüans farkı dediğimiz zaman ''fark farkı'' demiş oluruz.

sabır

hafiz
Sabır, Başı soğan gibi acı sonu bal gibi tatlıdır.Sabretmek durup beklemek değil mücadele etmektir.hem nefse karşı hemde şeytana karşı kulluğun ispatıdır.sabır o yüzden imanın yarısıdır demiştir Peygamber Efendimiz.

talebe-öğrenci ayrımı

bulut bey
Talebe, talep kökünden gelir. Yani ilmi talep eden kimse. Eskiden bizim maarif düzenimiz iki unsurdan oluşuyordu. Medrese ve dergah. Bilhassa medreselerde talebe-mürşid ilişkisi mevcut olup bu asırlarca tatbik edilmiştir. -Bakmayın siz şimdi bir kısım işe yaramaz zevatın medreseyi kötülediğine-. Bu sistemde esas olan hoca yani mürşidin kararıdır. Yani talebe ilim tahsil etmek istediği hocadan talepte bulunur buna karşılık hoca ise talebe hakkındaki kanaatine göre o talebeyi kabul eder veya etmezdi. Yani hoca talebeye "oğlum senden olmaz" da diyebilirdi. Bu iş böyleydi.

Öğrenci nedir peki. Öğrenci bugün itibariyle kısaca tanımlarsak örgün eğitime tabi tutulan ve resmi müfredatı takip etmekle yükümlü olan kimse.

Modern yaşam, insan şeref ve haysiyetine mugayir ve manidir. Ne demek bu. Bu haklı tezin tecessüm ettiği bahislerden birisi işte bu talebe-öğrenci ayrımı. Bugün modern dünyada örgün eğitim gören bir kimse bir şey talep edemez. Kendisine ne sunulur ise onu öğrenmekle yükümlü. Hoca "bundan olmaz ben buna ders vermem" diyemez. Karşısında en düşük seviye olsa dahi ders vermekle yükümlü. İlerleme, kalkınma modernlik falan filan.

Gavurun aklını esas sayıp türkün aklını ıskat edenlere veyl olsun.

müslüman

sivri
Müslüman;

İsraf etmez. (İsrâ-26)
Hak yemez. (Bakara-188)
Irkçı değildir. (Hucurât-13)
Dosdoğru yaşar. (Hûd-12)
Kibirden uzaktır. (Furkan-63)
Hakkı ayakta tutar. (Mâide-8)
Kusur araştırmaz. (Hucurât-12)
Sözüne sadıktır. (Mü'minûn-8)
Her habere inanmaz. (Hucurât-6)


müslüman

üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı

bulut bey
Türkiye'de halihazırda bir dünya üniversite var. Bazı ilçelerde dahi var. Ayrıca kontenjanlar da çok yüksek sayılarda. Bazı bölümlerin ikinci öğretim programları da var. Eğitim fakülteleri mühendislik fakülteleri, hukuk, fen ve edebiyat daha niceleri. Sonuç. Sonuç atanamayan öğretmenler, asgari ücretten daha az paraya çalışan mühendisler, geçim sıkıntısı yaşayan avukatlar ve ara eleman bulamayan sanayi işletmeleri. Nüfusun doğru maarif politikaları ile mesleki yönlendirmesinin yapılması çok mu zor. Devlet dediğimiz organizasyon bunu neden yapamaz yahut yapmaz. Kardeşim bu kadar öğretmene gerek yok. Bu kadar avukata mühendise ihtiyaç yok. Ayrıca bu kadar avukat mühendis öğretmen veya hangi dal olursa olsun yetkin, mesleki nosyonu tam bir şekilde yetiştiremezsin. Olmaz. Bir amfide 200 kişinin ders görmesi ile 50 kişinin ders görmesi çok farklı bir hadisedir. Bir labaratuvarda 50 kişinin çalışması ile 10 kişinin çalışması çok farklıdır. Sayı arttıkça kalite düşer. Bir başka deyişle kemiyet keyfiyete manidir. Bu kadar üniversiteye lüzum yoktur. Bunu her makul insan görür. Ayrıca kontenjanların bu kadar açılmasına da lüzum yoktur. Yazıktır günahtır. İsraftır. İnsanların hayatı ile oynamaktır bu. Adama imkan veriyorsun gir oku diyorsun. Adam 4 yıl 6 yıl neyse okuyor emek veriyor. Ailesi bir dünya para harcıyor. Sonuç hüsran. Hem mezun olan genç için hem de ailesi için. Her şehre üniversite açmakla bu ülke kalkınmaz yaa. Olmaz olamaz. Bunun örneği yok. Haa şehirler kalkınır. Nasıl kalkınır. Adam 5 bin kira kira edecek evini öğrenciye 10 bin liraya kiraya verir. Kalkınmadan bunu anlıyorsak evet olabilir.

Türkiye'ye lazım olan üniversite değil zanaat mektepleridir. Usta-çırak sistemini esas alan ahilik literatürünü benimseyen nev-i şahsına münhasır bir mektep düzeni gerekmektedir. Bu hiç zor değildir. Saçma sapan üniversite açmaktan çok daha basit daha az maliyetli olup ayrıca ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak, genç nüfusumuzun isabetli yollara yönelmesini sağlayacaktır. Üniversite okuyamayacak insanı buraya teşvik etmek hem o insana zarardır hem de topluma. Bundan vazgeçilsin.

Gençlere tavsiyem. Kardeşlerim sakın saçma sapan üniversitelerde saçma sapan bölümlere gidip gençliğinizi harcamayın. Kendinize yazık edersiniz. Tıp hariç diğer tüm bölümlerde aşırı fazlalık var. Hatta liseyi dahi açıktan okuyup zanaat sahibi olmaya çalışın, ticaret erbabı olmayı hedefleyin veya neye kabiliyetiniz varsa işte. Çok iyi matematiğiniz fiziğiniz yoksa boşuna üniversite kazanacam diye hayatı kendinize zindan etmeyin. Haydi kalın sağlıcakla.

dijitalleşme

mad
hayatımızda birçok alanda kendisini göstermektedir. Örneğin, işletmeler dijitalleşme sayesinde daha verimli bir üretim süreci sağlayabilirler. devletler, dijital teknolojileri kullanarak vatandaşların hizmetlerine daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yanıt verebilirler.

Ancak dijitalleşmenin de bazı riskleri bulunmaktadır. Özellikle, dijital teknolojilerin kötüye kullanımı sonucunda gizlilik ve güvenlik konuları ortaya çıkabilir. Bu nedenle, dijitalleşme sürecinde, veri güvenliğine ve gizliliğine ciddiyetle dikkat edilmesi gerekmektedir.

faiz belası

hafiz
Günümüzde kredi kullanmak bankalarla içli dışlı olmak herkesin cebinde kullanabileceği imkanlar olması ahir zaman fitnesidir.bundan 50 sene önce bankanın önünden geçmeyen alimlerimiz var bugün ise artık çok basitleşti haram olan birşeyin bizim önümüze sevimli sloganlarla bilmem yüzde 2 faiz oranlarıyla güzel göstermeleri elbette günümüz müslümanları için bir imtihandır. Faiz Allahla savaş açmaktır.Faiz haramdır; çünkü İslam'ın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan “Hak” kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar. Kazanıyorum zannederken aslında kaybeden kişinin ve birbirine güvenini yitiren müslümanları felakete sürükler. Faiz yalnızca malın değil, hayatın da bereketini kaçırır. Nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan ömürler faizin birer neticesidir. Yüce Allah çalışıp çabalamadan haksız yoldan kazanç sağlayanların ibretlik âkıbetini bizlere şöyle haber vermektedir: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu durum onların 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır…”
[Bakara 275]

meral akşener

bulut bey
yakın siyasi tarihimizi hatırlayacak olursak bugün yani 3 mart 2023 tarihinde yaşanan siyasi hadiseler için ''etme-bulma dünyası'' sözü aklıma geliyor. zira chp genel başkanlığı makamını işgal eden zat sabık genel başkanın kaset skandalı akabinde o koltuğa yerleştirilen bir kimseydi. bu yerleştirmede ise dönemin chp genel sekreteri önder sav isimli zat etkin bir rol oynamış idi. hatta ''önderimiz kemal'' afişleri ile önder sav namzadın chp içerisindeki güçlü konumu tasvir ediliyordu. çok geçmedi ki kemal kılıçdaroğlu önder sav'ı tasfiye ediverdi. gerekçesi ise çok basitti. bir koltuğa iki karpuz sığmazdı. kendisini o koltuğa getireni veya o koltuğa yerleşmesine zemin hazırlayan en etkili şahsı bir hamlede harcamış siyaseten emekli etmişti. yine yakın siyasi tarihimize baktığımızda iyi parti seçimlere giremeyecek durumda iken milletin oyları ile seçilmiş milletvekillerine ''talimat'' verilerek siyasi tarihimize ''milletvekili nakli'' deyimiyle utanç vesikası olarak geçen hadise ile aslında bir nevi meral akşenerin partisi potada tutulmuş oldu. bunu sağlayan kemal beydi. bugün yani 3 mart 2023'de meral akşener tıpkı kılıçdaroğlunun önder sav'a yaptığını yaptı. eee ne dersin ''etme bulma dünyası'' kemal amca.

kimleri okuyalım

hafiz
Sünni fikir adamları olarak siyasi,Sosyoloji, Felsefe,Psikolojik,Edebiyat, İslam ve İslami ilimlerle ilgili olarak çalışma yapan kişiler olarak şunları okuyabiliriz;

Sait halim paşayı,Cemil Meriç'i,Nurettin Topçu'yu ,Erol Güngör'ü, Ali Fuat Başgil'i,İsmet Özel'i, Rasim Özdenören'i, Yusuf Kaplan'ı,Nevzat Tarhan,Hayati İnanç..

İslam'i ilimler olarak; Ebubekir Sifil,Yavuz Köktaş,Nurettin Yıldız, Soner Duman,Muhammed Yaşar Kandemir, Muhsin Demirci, Ahmet Yaman,Hamdi Döndüren,Osman Keskinoğlu,İsmail Cerrahoğlu,Talat Koçyiğit..


Not: başka yazımda klasik dönem yazarlarınıda inşallah yazacağım




emekli maaşları

bulut bey
emekli maaşları artacakmış. en düşük emekli maaşı 7.500 TL olacakmış. güzel. çok güzel. neden 10 bin lira olmadı da 7500 oldu. o da ayrı bir bahis. bu devletin parası kalmış mı da böyle arpalık gibi dağıtılıyor. nerede bu paranın karşılığı. önce eyt sonra emekli maaşına zam. milleti aylaklığa alıştırmaktır bu işler. akp'nin iktidara gelmesi ülkenin sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı işlemesinden daha mı önemli. ondan sonra primlere zam geliyor. kim ödüyor bu primleri. vatandaş ödemiyor mu. uzaylılar mı ödüyor bu primleri. genç neslin ülkeden nefret etmesi için herşey yapılıyor. ama her şey. adaletsizlik, liyakatsizlik, adam kayırma, torpil... daha neler neler. bu ülkeyi kimileri yaşanmaz hale getirmek istiyor. kim için yaşanmaz hale getiriyorlar. türkler için. yoksa yabancılar bu ülkede çok güzel yaşıyor. gayrimüslim olup da müslümanım diye ortada dolaşan zengin kesim çok güzel yaşıyor. aman iyi yaşasınlar. türkler mi. hiç önemli değil türkler değil mi. zaten türk lafını duyunca adamlara bir haller oluyor. o yüzden türkler ne olmuş ne olmamış hiç önemli değil.

türk

bulut bey
Türklük bir etnisite değildir. Türklük bir ırk değildir. Türklük bir kültür değildir.

Türklük sadece ve sadece islam'ın kılıcı olmayı ferdin kendi hür iradesi ile seçmesidir. Bu yönüyle Türklük ihtiyari bir şeydir.

Şimdi birileri ne diyor. "türk kürt laz Çerkez roman..." filan. Değil mi. Böyle 30 tane sayıyorlar. Bu sayma arasına ermeniyi rumu alamıyorlar. Alsalar da çok göze çarpmasın diye sonlara saklıyorlar. Türklüğü etnisite yapmak isteyenler kimdir. Bunu neden becermek istemektedirler. Bunu anlamamız lazım.

Türklük dediğimiz zaman Müslümanlık demiş oluyoruz. Türklük bir yerde islam bir yerde değil. Bunu ferd bazında anladığımız zaman baya bir yol katetmiş oluruz. Öte yandan bunu millet hayatımıza tezahür ettirdiğimiz zaman bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke oluruz.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol