siyasetteki ciddiyetsizlik

bulut bey
Siyaset ciddi bir iştir. En azından öyle olmalıdır. Aldığınız kararlar, takındığınız tutumlar, yaptığınız işler koskoca bir devleti milleti ilgilendiriyor. En basitinden bir siyasi partinin bir ilçe başkanlığı bile ciddi bir iştir. Çünkü Türkiye'de bırakın popüler partileri ismini cismini hiç duymadığımız - tabela partileri diye anılan- siyasi partilerin bile binlerce seçmeni sempatizanı var.

Peki siyasete bakalım. Ciddiyet var mı yok mu. Örnekler üzerinden gidelim. Neticede bu yüksek lisans tezi değil :). Bir sözlük yazısı :). Siyasetin ciddiyetsizliğini ciddi bir lügatte pekala tartışabiliriz. Çünkü burası pekala çoğu yere göre çok daha ciddi bir ortam.

Bu ülkede dombra müziğinden seçim şarkısı yapıldı mı. Şivan perver devlet ricaline ibrahim tatlıses ile birlikte konser verdi mi. Evet.

Bu ülkede bazı siyasiler dans ediyor mu. Evet hem de çok güzel.

Z kuşağı diye tasnif ettikleri kesime hoş görünmek adına bazı tuhaflıkları koca koca adamlar hiç utanmadan yapıyor mu. Evet bilfiil.

Bir cumhurbaşkanı adayı Starbucks'a gidip kahve içip beraberindeki bir kısım zat ile kalp işareti yapıp poz veriyorlar mı. Evet en afillisinden.

Hdp/pkk'nın 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayı medyada sazla sözle şişirildi mi. Evet baya uğraşıldı.

Bir ara akil adamlar yok muydu. Vardı. Hem de en akillerinden.

Bazı eski oyuncular tiyatrocular siyasetçi oldu mu. Evet. Tıpkı zelenski gibi. Ne yaptı zelenski ukrayna'yı. Gümletti.

Örnekler çoğaltılabilir. Daha çarpıcı ve trajikomik örnekler de bulunabilir. Meramımızı ifadeye kafi geleceği kanaatiyle örnekleri burada keselim. Kitabın ortasına gelelim.

Şirketler milletlere düşmandır. Dünya sistemi güçlü bir millet güçlü bir devlet istemiyor. İstemediği için de ciddi bir siyaseti tasvip etmiyor. Buna müsaade etmiyor. "Ben z kuşağı ortaya çıkardım siz de bunlar gibi yapın sakın haa ciddi filan olup da milli menfaat, milli şuur, milli kimlik gibi temayüller göstermeyin" diyor patronlar. Bunlar da "tamam abi ne demek" diyorlar. Mesele bu.

yedi büyük günah

hafiz
Peygamber Efendimiz Helak edici 7 şeyden sakınınız buyurmuştur;
1. Allah'a ortak koşmak,
2. Sihir ve büyü yapmak,
3. Haksız yere Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymak,
4. Yetim malına el koyup gasbetmek,
5. Zina yapmak,
6. Vatan ve mukaddesat müdafaası gününde harp meydanından kaçmak,
7. İffetli, namuslu, îmanlı kadınlara zina isnadıyla iftira etmek."
Büyük günahlar sadece bunlardan ibaret değildir. Bu 7 günah ilkleri oluşturduğu için Peygamber Efendimiz ilk bunları söylemiştir.Kur'ân'da ve hadislerde başka büyük günahlar da beyan edilmiştir. Meselâ:

Ana-babaya karşı gelmek, onları hor görmek, içki, kumar, insanları aldatmak, zulmetmek, faizli alışveriş yapmak büyük günahtır. Bu günahlar toplum hayatını zehirleyen, dirliği ve düzeni bozan, birliği ve beraberliği altüst eden, bütün karışıklıklara, fitne ve fesada sebep olan, anarşi ve teröre kaynak teşkil eden günahlardır.

zındık

hafiz
müslüman olmadığı halde müslüman gibi görünen,müminleri inandıkları dini değerlerden soğutup uzaklaştırmaya ve onları ifsat etmeye çalışan kimseler için kullanılan bir terimdir.

bugün görüyoruz ki; dinimize,kutsalımıza,değerlerimize,küfreden kulak asan basit gören açıkca ben zındığım demekten çekinip dinimize küfreden kimseler müslüman için kafirden daha tehlikelidir.

ya amerikalısın ya da türksün

bulut bey
bu söz ismet özel'e ait. muhtelif siyasi, toplumsal ve tarihi vecheleriyle ispatlanmış bir sözdür. bugün dünyada insanların önünde iki seçenek var. ya amerikalı olacak. ya da türk. başka bir yol yok.

bugün türkiye'de ortada dolaşanlar, öne çıkanlar kim. bunu iyi tahlil etmemiz lazım. bunlar amerikaya bel bağlamış kişiler mi. yoksa bir türk gücünü arzulayan, istiklal hedefini benimseyen kişiler mi. türkiye'de türklüğün ne olduğunu, amerikalılığın ne olduğunu kaç kişi biliyor. bunlar üzerinde düşünülmesi gereken hayati konular. fakat bugün itibariyle türkiye'ye hiçbir yararı olmayan sun'i güncel siyaset tartışmaları ile milletin zihni tesir altında bırakılmaya devam ediliyor.

Allah akıl fikir basiret ve feraset versin.

züleyha

hafiz
Ayetlerden öğrendiğimize göre Yusuf as aşık olan ondan faydalanmak isteyen kadın. Yusuf sûresinde (hikâyesinde) söz konusu edilen kadın.

İsmi ise kuran'da ve hadisi şerif'te geçmez. Züleyhâ kelimesi, Farsça bir isimdir. Arapça şekli ise, Zelihâ'dır. Kelime olarak her iki şekilde de okunabilir ve her iki şekildeki okunuş da doğrudur. Farklılık, hareke değişikliğine dayanmaktadır. Bazı kaynaklara göre onun gerçek adı, Râîl'dir (et-Taberî, Tarih, Beyrut, t.y., I, 337).

Kur'ân'da Züleyha ismen geçmemektedir. Ancak, Yusuf kıssasında, baştan sona Yusuf (a.s) ile beraber anılmıştır. Kur'ân'daki Yusuf ile Züleyha'nın hikâyesi, Yüce Allah tarafından hikayelerin en güzeli olarak haber verilmiştir.



Bazı rivâyetlere göre, Züleyhâ'nın kocası vefât ettikten sonra Allah'ın irâdesi ile eski güzelliğini kazanmış ve Yusuf (a.s) ile evlenmiştir. Yusuf (a.s) ile evlendiği zaman, bakire olduğu anlaşılmıştır (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1971, IV, 2879).

Fakat bu rivâyetin ciddi bir temeli, dayanağı yoktur. Bu rivâyet, daha çok edebî hikâye türlerine uymakta ve dayanmaktadır. Aslına bakıldığı zaman, Züleyhâ iyi bir izlenim bırakmamıştır. Kur'ân'daki âyetlerden anlaşıldığına göre, Züleyhâ, Yusuf (a.s)'ı yoldan çıkarmak için her türlü şeytanî yola baş vurmuştur. Onu, Allah yolundan, doğruluktan, haktan saptırmak için uğraşmıştır. Bunun için yalan söylediği ve çeşitli hilelere baş vurduğu âyet ile sabittir. Bir peygamberin böyle bir hanımla evlenmesi, onun izzetini zedeler. Yusuf (a.s)'ın onunla evlenmesi, şu meâldeki âyete de ters düşmektedir:

"Kötü karakterli kadınlar öyle erkeklere, kötü karakterli erkekler öyle kadınlara. Temiz karakterli kadınlar, öyle erkeklere ve temiz karakterli erkekler öyle kadınlara..."(en-Nur, 24/26).

Buna göre doğru olanı, Yusuf (a.s)'ın neticede Züleyhâ ile evlenmemiş olmasıdır (, Tefhîmu'l-Kur'ân, İstanbul 1991, II, 448 vd).

Züleyhâ, Kur'ân'ın ibret için sunduğu Yusuf (a.s)'ın kıssasında yer aldığına göre, onun hakkında bilgi veren âyetlerde hikmetler vardır. İnsanların Züleyhâ hakkındaki bu bilgilerden çeşitli dersleri almaları gerekir.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün miladi takvime göre 12 Mart. Yine miladi takvime göre 12 Mart 1921 tarihinde milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kahraman ordumuza ithafen yazılan İstiklal Marşı TBMM'de kabul edildi.

Kahraman ordumuz İstiklal Marşından aldığı güç ve ilham ile kafiri mağlup etti. Allah Türk'ün duasını kabul etti. Kabul olmuş dua ile vatanımız kafir tasallutundan halas oldu. İstiklal harbinin istikametini, ideolojisini, ruhunu ve kısaca bütün mahiyetini istiklal marşı tayin etmiştir. Bu sebepledir ki Teşkikat-ı Esasiye'nin 2. Maddesi "Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır Resmi lisanı Türkçedir." hükümlerini amirdir.

Her ne kadar daha sonraki süreçte istiklal marşı rafa kaldırılmış olsa da (milli şairimizin başına gelenler bunun en açık ispatıdır) yukarıda bahsettiğimiz hakikatler değişmez.

İstiklal harbini biz yaptık. Gariban Anadolu insanı yaptı. Din vatan namus için yaptı. Bir avuç vatansever türk kazandı istiklal Harbini. Dualar ile tekbirler ile. Hiçbirisinin zihninde inkıkap filan yoktu. Kahraman ecdadımızın zihninde sadece bir hedef vardı o da şehadet. Vatanın halası. İstiklal. Başka da bir hedef yoktu. Dolayısıyla cumhuriyetin kurucu felsefesi esasen islamdır, misak-ı millidir. Gerisi lafügüzaftır, çarpıtmadır. İstiklal harbinin sahibi Müslüman türk milletidir. Başka da kimsenin değildir. İstiklal harbi yalnızca bizimdir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

türk gücü

bulut bey
Kafiri korkutan en önemli unsur. Kafirler bu korkuyu yenmeleri sayesinde bir medeniyet sahibi oldular. Bu veçhesiyle modernizmin sebebi türk gücüdür. Türk gücünden halas olmak adına gavur muhtelif fikirler temayüller geliştirdi. Bugünlerde gururla anlattıkları birçok meselenin gerisinde bu yatar. Mesela coğrafi keşifler. Başlangıcı nedir. Başlangıç mottosu "türkleri arkadan çevirmek" dir. Teleskobu ne diye savunuyor galileo. "efendim bununla türkleri üzerimize gelmeden önce görebileceğiz". Daha çok sayıda örnek verilebilir. Türk gücü bu kadar ciddi bu kadar mühim bir şeydir. Bunu en iyi Türk düşmanı gavurlar bilir.

zulümat

sivri
"karanlık", "ışıksızlık" veya "gölgelik" anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle fiziksel karanlık anlamında kullanılır, ancak aynı zamanda metaforik anlamlarda da kullanılabilir. Örneğin, "zulümatlı bir dönem" veya "zulümatlı bir gün" gibi ifadeler, zorlu ve karanlık bir dönem veya zaman dilimini ifade etmek için kullanılabilir. Ayrıca, "zulümatlı bir kişi" gibi ifadeler de kullanılabilir ve bu, bir kişinin kalbinin karanlık, kötü niyetli veya negatif düşüncelerle dolu olduğunu ifade edebilir.

gündem

hafiz
müminin hiçbir zaman değişmeyecek ana gündemleri şunlardır ;
Bu gündem, ebedî hüsrandan kurtulmaktır. Bunun da formülünü Asr sûresi dört maddede özetlemiş:
1) İman etmek,
2) İmanına uygun yaşamak (sâlih amel),
3) Hakkı tavsiye etmek,
4) Sabrı tavsiye etmek.
Sahabenin büyüklerin'den
Ebû Huzeyfe şöyle buyurdu:
"ashabı kiram karşılaştıklarında, biri diğerine Asr sûresini okumadan ayrılmazlardı. Sonra biri diğerine selâm vererek ayrılırlardı."

Bu ayetlerin muhteva ettiği manalar için
İmâm-ı Şâfiî 'de şöyle buyurdu:
Kur'ân-ı kerîmde başka hiçbir sûre nâzil olmasaydı, şu pek kısa olan Asr sûresi bile, insanların dünya ve âhiret saadetlerini te'mine yeterdi. Bu sûre, Kur'ân-ı kerîmin bütün ilimlerini içine alır.

faiz belası

hafiz
Günümüzde kredi kullanmak bankalarla içli dışlı olmak herkesin cebinde kullanabileceği imkanlar olması ahir zaman fitnesidir.bundan 50 sene önce bankanın önünden geçmeyen alimlerimiz var bugün ise artık çok basitleşti haram olan birşeyin bizim önümüze sevimli sloganlarla bilmem yüzde 2 faiz oranlarıyla güzel göstermeleri elbette günümüz müslümanları için bir imtihandır. Faiz Allahla savaş açmaktır.Faiz haramdır; çünkü İslam'ın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan “Hak” kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar. Kazanıyorum zannederken aslında kaybeden kişinin ve birbirine güvenini yitiren müslümanları felakete sürükler. Faiz yalnızca malın değil, hayatın da bereketini kaçırır. Nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan ömürler faizin birer neticesidir. Yüce Allah çalışıp çabalamadan haksız yoldan kazanç sağlayanların ibretlik âkıbetini bizlere şöyle haber vermektedir: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu durum onların 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır…”
[Bakara 275]

akrep yuvası cüneyt arkın

hafiz
Emniyet Müdürünün (Reha Yurdakul), sokakta kaçak sigara satarken toplattığı çocukları, nezarette saçları kesilirken gören Komiser Kemal'in (Cüneyt Arkın) Müdürüyle tartışırken
” Bu çocukların saçlarını kestirip mahkemeye sevketmek adalet mi? Bir defada milyonlar vuran kaçakçılar, vurguncular artık alıştığımız günlük olaylar haline geldi. Hani, onları yakalasak ya! Bu memlekette açlık olduğu sürece bu çocuklar suç işleyecektir. Böyle büyük masaların arkasına saklanıp, halkımız hakkında kararlar veremezsiniz.'' Şeklinde kullandığı bu sözler de, izlediğim zaman beni çok derinden etkikemişti.

tbmm

bulut bey
İstiklal harbini komuta eden gazi meclisimiz. Türkiye büyük millet meclisi türk milletinin bir eseridir. İsmindeki büyük kelimesi bana göre büyük türk milletine atıftır. TBMM, Milletimizin En güzide mefhumu ve kurumudur.

Tekbir, dua ve kurbanlar ile açılmış türk milletine umut olmuştur. Sonraki süreç ayrı bir bahis. Bugünkü durumu da ayrı bir bahistir. Bugün gazi meclisimizde hdp, tip ve sair Türk hasımlarının barınması içimizi yaksa da tbmm bizimdir. Bizim eserimizdir. Allahın izni ile hep bizim kalacaktır.

Taşnak, hınçak, rum milliyetçileri ve sair türk hasımları bu mecliste geçicidir. Elbet bir gün büyük türk milleti bu habisleri tasfiye edecektir.

güzel ahlak

gencalim
Müslümanı erdemli kılan asıl husus güzel ahlakıdır. İslamın en önemli unsurlarından bir parçası ahlaktır. Ahlaksız müslüman düşünülemez. Bu kavram üzerinden örnek vermek gerekirse şöyle anlatabiliriz; Müslüman, kimsenin olmadığı yerde dahi hırsızlık, bozgunculuk veya en aşağılık davranış dahi olsa yürüdüğü yol üzerine mecbur kalmadığı sürece tükürmeyen veya elinde çöpe atılacak bir cisim olduğu halde onu çöp bulana kadar elinde bekleten kişidir. Asıl ahlaki örnek ise günümüzde kesinlikle uygulanışı nadir görülen ve insanlar da yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutmuş bir davranıştır. Bu davranış diğer ismiyle vefadır. Vefa demek; kötülüğe iyilikle cevap verebilmektir. Bunu en yüce ve en erdemli insanların yapabileceği bir ahlaki davranıştır. Olaylar üzerinden örneklemek gerekirse hemen bir örneği sunalım inşaallah; Hz. İsa(a.s) bir gün yolda arkadaşlarıyla yürürken eşkiyaların kendisine etmediği laf bırakmamışlardı. Ancak Hz isa hiçbir şey söylemeden yoluna bakıp gitti. Arkadaşları neden böyle davrandın dedikleri zaman, benim onlar gibi kötülük sermayem yok hem kötü davransam sonucu olumsuz olacaktı diye cevap vermiş. İşte Rasulullah'ın ahlakı buydu. Rasulullah'ta şahsi saldırılara hiç karşılık vermemiş ama mesele din oldu mu kesinlikle taviz vermemiştir.

meral akşener

bulut bey
Bir varmış bir yokmuş. Meral hanım altılı masa isimli evlere şenlik siyasi ittifak masasından 3 mart 2023 tarihinde kalkmış. Akabinde 3 gün sonra geri gelmiş. Ne karşılığında. Ekrem imamoğlu ve mansur yavaşın cb yardımcılığı karşılığında :) komik. Milletle alay ediyorlar. Aslında kendileri alay edilecek durumdalar.
Ah be meral hanım. Bu iki şahıs seni sattılar be ablacım. Konforlu koltuklarını bırakmaya cesaret edemediler. Seni tüm CHP yardakçıları taşlarken ağza alınmayacak laflar ederken bu zevat kemal kılıçdaroğluna biat etti. Oysa sen bu zatları aday yapmaya çalışmıştın. Bunlar ise o süreçte mertçe çıkıp da 'ben adayım' diyemedikleri gibi açıkça 'ben aday değilim genel başkanımız dururken haşa ne haddimize' de demediler. İstemem sağ cebime koy hesabı yaptılar. Bunlar vefasız çıktı. Çürük çıktı. Sen yine gittin bunlara paye verileceği taahhüdüne masaya geri döndün. Veya öyle olduğunu iddia ediyorsun.
Tabiki bütün bunları kendi siyasi çıkarların için yapıyorsun bu ayrı bir mesele.
Her neyse çok mühim meselelermiş gibi çok da üzerinde durmanın alemi yok.

domain

mad
Domain, internet üzerindeki bir web sitesinin adını belirleyen ve kullanımını sağlayan benzersiz bir tanımlayıcıdır. Domain, bir web sitesine giden adresin belirlenmesinde kullanılır ve genellikle www ve com, net, org gibi uzantıları ile birlikte yazılır.

Örneğin, "turkcelugat.com" :)

(bkz: hosting)

çetrefilli

sivri
"karışık, karmaşık ve zor" anlamlarına gelir. Bu kelime, bir problem, bir konu veya bir durumun içinden çıkılması zor, detaylı ve karmaşık olduğunu ifade etmek için kullanılır. Örneğin, "Bu konu çok çetrefilli, çözmek için uzun bir süre gerekiyor" ifadesinde olduğu gibi, bir konunun çözümünün karmaşık ve uzun süreli olacağı ifade edilmektedir. Kelime, genellikle zorlu ve detaylı işlerle ilgili bir dilde kullanılır.

lgbt sapkınlıktır

hafiz
Allah kullarını 2 cins erkek ve kadın olarak yaratmıştır.hem dini hemde bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçekliktir.lgbt sapkınlığı Rabbimiz tarafından lanetlenmiş ve azaba müstahak olmuştur.lgbt yi desteklemek Allaha karşı gelmektir.Her ne olursa olsun neslimizi bu tür sapkınlıktan korumak için elimizden geleni yapmak her müslümanın görevidir.

istiklal marşı

hafiz
İstiklâl Marşımız şu ayet-i kerimenin
ruhunu yansıtır: “Gevşeklik göstermeyin,
üzülmeyin; iman etmişseniz üstün olan
sizsiniz.”Âl-i İmrân, 3/139.

İstiklâl Marşımız, var oluş gayemizi, kim
olduğumuzu ve nasıl var olmaya devam
edeceğimizi öğretir. En son ocağımız sönmeden
bağımsızlığımızın sembolü olan al bayrağımızın
inmeyeceğini haykırır. Şehit kanlarıyla sulanmış
vatan toprağımızın asla düşmana çiğnetilemez
olduğunu telkin eder. Şehâdetleri dinin temeli
olan ezan-ı Muhammedî'nin ebediyen
yurdumuzun üstünde inlemesini niyaz eder. Şu
mısralarla milletimize ebedi istiklâli muştular:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

meral akşener

sivri
Meral Akşener, Türk siyasetçi, hukukçu ve İYİ Parti'nin kurucusu ve lideridir.

1978 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Akşener, uzun yıllar boyunca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) milletvekilliği yapmıştır. 1995-1996 yılları arasında Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde de bulunmuştur.

Akşener, milliyetçi görüşlü siyasi partilerde de yer almıştır. 2016 yılında MHP'de muhalif bir grup içinde yer almış ve 2017 yılında İYİ Parti'yi kurmuştur. İYİ Parti, milliyetçi ve merkez sağ siyasi görüşleri temsil etmektedir.

Akşener, Türk siyasi hayatında özellikle son yıllarda etkili bir isim haline gelmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olarak yer almış ve Türkiye'de geniş bir destek kazanmıştır.

insaf

hafiz
insaf arapçada ''nısf'' kökünden gelir.bu da ''yarı'' veya ''yarım'' demektir.
demek ki insaf kelimesi bir şeyi tamamen karşı tarafa yüklemek değil meseleyi karşı tarafıyla birlikte düşünmektir. kısaca meselenin sadece tek tarafını değil, iki tarafını da bütünüyle görmeyi,düşünmeyi sağlayabilmektir.buna ''ölçülü tenkid''de diyebiliriz.

pkk

bulut bey
Dikkate şayandır ki siyasi hayatımızda dönem dönem mutlaka belli başlı siyasi parti yahut siyasi liderler pkk ya selam çakmıştır. Bu adeta kural gibi. Çok ilginç değil mi. Mesela Süleyman demirel yıllar önce 'kürt realitesini kabul ediyorum' demişti. Bu söz aslında pkk realitesini kabul ettim olarak da anlaşılabilir veya yorumlanabilir. Oysa türk pkk yı niye realite olarak görsün. Bir görüşe göre bu söz süleyman Demirel'e siyasi icazet sağlayan bir sözdür. Bu ayrı bir bahis. Yakın tarihe baktığımızda ise çözüm süreci isimli fecaati görürüz. Bu sürecin - sonunda hendek operasyonlarında- kahraman Mehmetçiğe ve özel harekatımıza kaç şehit verdirdiği hassasiyetle hatırlanmalıdır. Bugüne geldiğimizde ise chp ve ali babacan isimli şahsın pkk ya selamları gözümüze çarpar. Serok ahmet zaten bu selamı ömrü hayatı boyunca vermiş bir zattır. Onun kıratı budur. Alameti farikasıdır. Pkk ya selam vermek acaba icazet mi. Kimden icazet. Ne için icazet. Ne karşılığında icazet.
Ne mutlu türküm diyene ve de pkk ya selam çakmayana ve de pkk ya selam çakanları çok iyi bilenlere.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol