kuran ve sünnet

gencalim
Müslüman dediğin Kur'an ve Sünnet Işığında Yetişen demektir. Müslüman dediğin Kuran Ve Sünnet Işığında yaşamaya çalışan ve bu yolda taviz vermeyerek dinini yaşama ve yaşatmaya kendini adayan kimse demektir. Müslüman demek, Ebul Ferec İbnül Cevzi(R.H) gibi kendisini ilme ve dine adayan ve dini dünyaya hâkim kılmak için elinden gelen gayreti gösteren ve bu uğurda çıkan engelleri (İmtihanları) sabırla ve Allah'ın izniyle aşan kişi demektir.

ebabil

hafiz
ebabil kelimesini hepimiz biliriz kuranı kerim'de fil süresinde zikredilir.
sürü sürü,bölük,grup grup peş peşe,gelen demektir.
yemen valisi ebrehe,ordusu ve fiilleriyle ka'beyi yıkmak için gelip beytullah'ı kuşatınca allah üzerlerine sürü sürü,ardı ardına gelen kuşlar (tayran ebabil) göndermiştir.bu sürü sürü kuşlardan her biri; biri ağzında ikisi de ayaklarında olmak üzere mercimek ve fındık büyüklüğünde üçer taş atarak ebrehe'nin ordusunu perişan etmiştir,darmadağın yapmıştır.
kur'an'ı kerim'de anlatıldığı gibi ebrehe ve ordusu helak olmuştur.

dursun ali erzincanlı bi şiirin'de şöyle der;

Kabe yalnız değil Kabe sahipsiz değil
Ve haykırıyor Kabe hani nerde ordunuz
Hani gururlanıyordunuz
Hani kaçış yurdunuz
Hem nereye kaçıyorsunuz
Takip eden Allah
Nereye kaçacaksınız
Takip eden Allah
Bugün fil ordusundan bu azabı tatmayan hiç kimse kalmayacak
Ebrehe mağlup galip olan Allah
Biliniz ki sonunuz alevli bir ahtır
İmtikam alanların en hayırlısı Allahtır (şiir Kaynağı: Musixmatch)

maval okuma

hafiz
Günlük hayatımızda karşılaştığımız bir kelimedir.arapçadan geldiği söylenmektedir.anlamı ise tutarsın,yalan konuşma,uydurma söz gibi manalara gelir.mesela bi konu hakkında bilgisi olmayan kişi bişeyler anlatır durur sonra inandırıcı olmadığı için "bana maval okuma"deriz. O yüzden bir kimse hakkında bilgisi olmadığı konuda konuşmamalıdır.
Peygamber Efendimiz "kişinin her duyduğunu söylemesi kişiye günah olarak yeter"demesi bir konu hakkında bilgisiz konuşmamayı bizlere öğütlemektedir.

kurtlar vadisi 7 baba ve ölümü

hafiz
kurtlar vadisi'nin 45.bölümünde Çakır'dan sonra 6 baba aynı gece ölür.dizideki bu ilginç detay bizlere şunu gösterir ki ,yedi babanın hristiyanlıktaki yedi büyük günahı temsil ediyor olmasıdır..

kürt bedo-oburluk(yemek yerken ölür)
freud fethi-şehvet(kafasında sütyenle ölür)
demir görkemli-tembellik(küvette puro ve viski içerken ölür)
üstün kısa-açgözlülük
faris sarıyayla-kıskançlık
cerrahpaşalı halit-kibir(kibrinin cezasını çekerek öldü)
süleyman çakır-öfke

namus ve cesaret

bulut bey
Namus kelimesi herkesçe malum olduğu üzere iffet, onur, şeref, haysiyet, dürüstlük, doğruluk, güvenilirlik anlamlarını ihtiva eden bir kavram.

Cesaret ise yine herkesçe bilindiği üzere yüreklilik, babayiğitlik, korkusuzluk, cesurluk, şecaat anlamlarını ihtiva eden bir kelime.

Namus ve cesaret aslında birbirini tamamlayan unsurlar. Veya öyle olması beklenir. Meşhur bir söz var. "bu memlekette namuslu kişiler namussuzlar kadar cesur olmadıkça hiçbir şey düzelmez". Evet bu çok anlamlı bir söz. Gayet manidar. Bunun üzerine ciltler dolusu kitap yazılabilir. Muhtelif araştırmalar, incelemeler yapılabilir. akademik tezler yazılabilir. Hatta belgeseller filmler dahi çekilebilir. Bu bir meseledir. Çok ciddi bir meseledir. Bu sözü bir ve birden çok kişi söylemiş. Ve bunun bir karşılığı var.

Acaba Türkiye'de bir namuslular hareketi hiç neşvü nema buldu mu. Bu fikre sıcak bakan oldu mu. Bunu zikredene hiç rast gelindi mi. Bunu iyice düşünmekte fayda var.

Yukarıda atıfta bulunduğumuz söze cemil meriç bir ekleme yapmış. "Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, namuslu ve namussuzlar vardır".

Demek ki Namuslu ve namussuz ayrımı çok mühim bir yer teşkil etmeli hayatımızda. Yani bir iş yapacağı zaman adam "bu namusa sığar mı" sorusunu kendisine yöneltmeli. Veya bir tercih yaparken "bu benim namusuma bir halel getirir mi" diye düşünmeli. Başka neyi düşünmeli. Namuslular nasıl cesur olur. Bir de bunu düşünmeli.

domain

mad
Domain, internet üzerindeki bir web sitesinin adını belirleyen ve kullanımını sağlayan benzersiz bir tanımlayıcıdır. Domain, bir web sitesine giden adresin belirlenmesinde kullanılır ve genellikle www ve com, net, org gibi uzantıları ile birlikte yazılır.

Örneğin, "turkcelugat.com" :)

(bkz: hosting)

nefs-i emmâre

hafiz
bedene bırakılmış,bir yönüyle latif ve manevi,diğer yönüyle cismani olanla irtibatlı bir cevher olan nefis,insandaki kötü sıfat ve huyların kaynağı olarak kabul edilmiştir.
nefsin bitkisel,hayvani ve insani olarak 3 tane yönü vardır.bitkisel nefis gıdalanma,büyüyüp gelişme; hayvani nefis his ve arzu ile hareket etme,insani(akli) nefis ise idrak gücüne sahiptir.

nefs-i emmâre ;nefsin ilk aşamasını ifade eden en temel vasfı inkâr,şirk,şüphe ve nifaktır.hiç çekinmeden günah işleyen ve bundan pişmanlık duymayan emmâre nefsin yedi özelliği vardır;
1-cehalet
2-mal sevgisi
3-kendi dışındakilere önemsememe ve değer vermeme
4-cüretkârlık
5-hayâsızlık
6-daima kendini haklı gösterme
7-dünyaya düşkünlük
nefsin kötülüklerinden kurtulmak için nefsi tanımak ve
onunla mücadeleye başlamak şarttır.
nefisle olan mücadelede kişi göz,dil,kulak,el,,ayak,mide, ve cinsel uzvunu muhafaza etmeye gayret eder.
muhasebe bu uzuvlarıyla yapıp ettiklerini sürekli kontrol etmek gözden geçirmektir.murakabe ise hakk'ın huzurunda olma bilincini oluşturmaya çalışmaktır.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün yani 12 Mart 2023 günü. İstiklal marşı'nın TBMM' de kabul edilişinin yıl dönümü. Tv ekranlarına bakıyoruz. Hiçbir atıf yok. Hiçbir özel program düzenlenmemiş (mesela trt 2'de little joe var - trajikomik) . Devlet ricali özel bir protokol hazırlamamış. Tbmm'de özel bir protokol düzenlenmemiş. Kısacası günün anlam ve önemine dair hiçbir gelişme yok.

Oysa cumhuriyet istiklal marşına çok şey borçlu. Her birimiz birer fert olarak istiklal marşına çok şey borçluyuz. Biz Türkiye ne kadar kıymetli ise o kadar kıymet kazanacak fertleriz. Bu vatana bu topraklara borcumuzu ödememiz şarttır. Türkiye yoksa türk yok, vatan yok. İstiklal marşının deyimiyle türkiye yoksa can yok, canan yok, tek vatan yok. Türkiye yoksa biz hiçbir şey değiliz.

islam

bulut bey
İslam, allah'a teslim olmaktır. Dolayısıyla allah'a ve Resulu'ne itaat etmektir. İslam, birilerini hoşnut etmek üzere evrilip çevirilecek bir hadise değildir.

İslam'ın kaynakları belli. Açık ve net. Kur'an ve sünnet. Biz islam'dan bilgilendiğimiz ölçüde kıymet kazanırız. Bunu reddedersek istediğimiz kadar biz Müslümanız diye ortalarda dolaşalım bir kıymeti haiz olamayız. Biz islam'ın tayin ettiği hudutlara zihniyet olarak fiiliyat olarak dahil değil isek sabah akşam namaz da kılsak kafirin karşısında bir değerimiz bir gücümüz yok demektir. Nitekim bunu bugün iskoç başbakanından yahut abd üst mahkemesine atanan yargıçtan - sair bu tip örneklerden- kolaylıkla anlamamız lazım. Anlayamıyorsak biz hiçbir şeyden nasiplenmemişiz demektir. "aaa ne güzel iskoç başbakanı bir Müslüman seçilmiş" gibi sözlerle hadiseye yaklaşıyorsak islam namına hiçbir şey bilmiyoruz demektir.

Fetih suresi 29. Ayette ".. Muhammed Resulullahdır, onun maıyyetindekiler ise küffara karşı çok çetin, kendi aralarında gayet merhametlidirler.." şeklinde bir hüküm var. Bu ısrarla Müslümanlara anlatılmaz. Bu ve buna benzer - Müslüman şahsiyetini tayin edecek- bilgiler ısrarla ve son derece organize bir şekilde müslümanlardan gizlenir, saklanır. Ne demek küffara karşı çetin olmak hem de çok çetin olmak.

Mesela mekke fethinde peygamberimiz (sav) bazı kişilerin ismini vererek bunları nerede görürseniz öldürün emrini veriyor. Bu bilgiyi ben - ortalama bir Türk vatandaşına göre 3 belki de 5 kat fazla din terbiyesinden geçmiş bir zat olarak- taa 25 26 yaşında öğrendim. Demek ki bazı bilgiler saklanıyor. Gizleniyor. Veya göz önüne gelmemesi için özel gayret sarf ediliyor.

Bize öğretilen islam mıdır. Bu soruyu türkler yıllar boyunca sormamış. Bize öğretilen gerçekten islam mıdır. Yoksa bize bugün öğretilen islam, kafirlerin hoşnutsuz olmayacağı, kafirlerin tezgahını bozmayacak, kafirlerin tekerine çomak sokmayacak bazı bilgiler midir. Bir bilgilenme sistemi olarak bunu gündeme almalıyız. Bu mesele asıl gündemimiz olmalı.

gâzî

hafiz
din uğruna savaşan,mücahit anlamına gelen gazi,özellikle türklerde savaşta başarı kazanan kumandanlara,hatta hükümdarlara şeref unvanı olarak kullanılır.peygamber efendimizin pek çok hadislerinde gazi ve çoğulu guzat kelimeleri ,allah yolunda savaşanlar anlamında kullanılmaktadır.peygamber efendimiz'in hadislerinde allah yolunda savaşanların övmesi,şehitlik ve gazilik hakkındaki müjde ve haberleri sebebiyle türk kültüründe,"ölürsem şehit,kalırsam gazi ''tabiri ortaya çıkmıştır.

usta-çırak

bulut bey
usta-çırak ilişkisi esasen türk milletinin yılların iktisabı ve marifetiyle ortaya çıkardığı ve ahilik ile birlikte değerlendirilmesi lazım gelen muazzam bir hadisedir. usta-çırak münasebeti bana göre kapitalizmin köküne kibrit suyu çalabilecek bir düşüncedir. bünyesinde bu potansiyeli barındırır. çırak-kalfa-usta şeklinde 3'lü yapı olduğu da söylenir. kısaca usta-çırak ilişkisi diyoruz. bu ilişki sadece zanaat alanında da değil ilimde de mevzuubahis edilebilir.

günümüzde usta-çırak ilişkisi unutulmaya yüz tutmuş -belki de unutulmuş- bir hadise. ''neyi kaybettiğini hatırla'' sözünün tecessüm ettiği muhabbetlerden bir bahis. fakat belki de halen bu muazzam sistemin yeniden inşası mümkündür. ''üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı'' yazımızda kısaca zikrettik. zanaat mektepleri kavramını. bu kavram ile birlikte usta-çırak ilişkisinin üzerinde durulabilir kanaatimce.

türkiye'de artık bu meseleler hiç gündem edilmiyor. neden acaba. daha önemli mevzular olduğu için mi. yoksa zihni melekelerimizi toplum olarak tamamen yitirdiğimiz için mi. yoksa kapitalist sisteme tam entegre olduğumuzdan mı. veyahut hepsi mi. olabilir. biz kendi meselelerini hayati sayan bir çizgiyi takip etme konusunda sadık olmayı hedeflediğimizden ötürü bu konuları gündeme getirelim. en azından kendi çapımızda :)

basîret

hafiz
İdrak, zeka, ilim, tecrübe, kalp ile görme, doğru ve ölçülü bakış, uzağı görme, kavrayış, feraset anlamına gelir.Başımızdaki göze basar, kalp gözüne de basîret denir. (Rağıb el-ısfahânî, el-Müfredat, 49)

Basîret ilâhî bir nur ve hakkın batıldan ayırt edilmesine yarayan bir bilgidir.kişi iyiliği ve kötülüğü ayırt edebiliyorsa ve Allah'ın istediği şekilde hareket ediyorsa o kişi basîret sahibidir.
O yüzden derler ki Allah basîret versin duası bilenen bişeydir.
şu durumda gerçekten hadisle uyumludur.
İnsanın kötülük ve ahlâksızlıklara dalması onun basîretini bağlar gözleri görmez olur.çünkü o kişi gaflettedir.Fakat Allah kendisine itaat eden, salih bir amel işleyen mükemmel ve gerçek bir tevhidi akideye sahip olan bir mümine üstün bir basiret verir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in "Mümin'in ferasetinden korun, zira o Allah'ın nuru ile bakar" (Tirmizî, Tefsir Suretu'l-Hicr, 6) buyurması mümindeki basiret ve kavrama kabiliyetinin üstünlüğünü gösterir.

İman bir basirettir. Basireti açık olanlar Allah'ın dinine ve hükümlerine talip olurlar. Basireti kapalı olanlar da Allah'ın nizam ve hükümlerine sırt çevirirler. Herkes basîreti kadar Allah katında değerlidir.

dijitalleşme

mad
hayatımızda birçok alanda kendisini göstermektedir. Örneğin, işletmeler dijitalleşme sayesinde daha verimli bir üretim süreci sağlayabilirler. devletler, dijital teknolojileri kullanarak vatandaşların hizmetlerine daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yanıt verebilirler.

Ancak dijitalleşmenin de bazı riskleri bulunmaktadır. Özellikle, dijital teknolojilerin kötüye kullanımı sonucunda gizlilik ve güvenlik konuları ortaya çıkabilir. Bu nedenle, dijitalleşme sürecinde, veri güvenliğine ve gizliliğine ciddiyetle dikkat edilmesi gerekmektedir.

tenakuz

sivri
çelişki, tutarsızlık, uyumsuzluk veya çatışma gibi anlamlara gelir. Bir şeyin kendisiyle veya diğer şeylerle çeliştiği, birbiriyle uyuşmayan veya çatışan özelliklere veya durumlara sahip olduğu durumlar için kullanılır.

Örneğin, "onun söyledikleriyle yaptıkları arasında tenakuz var" gibi bir cümlede, kişinin söyledikleri ile yaptıkları arasında bir uyumsuzluk veya çatışma olduğunu ifade etmek için kullanılmıştır.

iman

hafiz
Sözlüğe baktığımız zaman şöyle tarif edilir ; “güven içinde bulunmak, korkusuz olmak” anlamındaki emn (emân) kökünden türeyen îmân “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” terim olarak ise iman genellikle “Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak” diye tanımlanır.İman Allahın bize en güzel olarak sunduğu dinin tümüne hiç şüphe duymadan kabul etmek ve tasdik etmektir. İmam Azam şöyle tarif etmiştir; İman ,kalp ile tasdik dil ile ikrardır.diyerek bu gerçeği formule etmiştir.bunun göstergesi ise salih amellerdir.İman kimde varsa o güzeldir, kıymetlidir.imanı olmayan ise sonsuz felaket ve sonsuz azaptadır.alimler güzeldir.evliyalar güzeldir.ashabı kiram çok güzeldir Peygamber Efendimiz ise en güzelidir çünkü o İman nuruyla nur olmuştur.

cömertlik

hafiz
farsça cevân-merd sözcüğünden türkçeleştirilmiştir.
dinimizde cömertlik genelde sehâ,sehâvet ve cûd kavramıyla ifade olunmaktadır.
cömetlik,eldeki imkanları meşru ölçüler içinde,hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak başkalarına yardımcı olmaktır.
cömert kulu allah sever.peygamber efendimiz insanların en cömertidir
örnek verecek olursak şu olay ne kadar cömert olduğunu gösterir;
sahabeden biri evlenmektedir.fakat adet olan düğün yemeğinde ikram edecek hiçbir şeyi yoktur.durumu haber alan peygamber efendimiz evindeki unun hepsini ona hediye eder.kendi evinde ise hiç yiyecek kalmaz.

gazali ibni rüşd tartışması

bulut bey
İngiliz bir laf uyduruyor. Diyor ki 'Gazali düşüncesi ile birlikte islam felsefesi islam bilimi bitti.' veya bu minvalde bir palavra. Ve ekliyor 'ibni rüşd Farabi ibni sina gibi adamlar ne matah adamlardı ne güzel felsefe bilim yapıyordu bu adamlar'. Ondan sonra Müslümanlara grup bulunuyor. Gazaliciler gelenekçi diğerleri yenilikçi oluyor. Tabi bu serencamdan anlaşılacağı üzere gelenekçi olanı da yenilikçi olanı da gavur belirlemiş demektir. Müslüman akıllı olmak zorundadır. Akıllı olması iyidir değil akıllı olmak mecburiyetindedir. Sen gazali - ibni rüşd tartışmasına Müslüman olarak girersen kafirin oltasına takılırsın. Gavurun paketlerinden birisine veya birkaçını istif ediliverirsin.
(yazar: hafiz)

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol