domain

mad
Domain, internet üzerindeki bir web sitesinin adını belirleyen ve kullanımını sağlayan benzersiz bir tanımlayıcıdır. Domain, bir web sitesine giden adresin belirlenmesinde kullanılır ve genellikle www ve com, net, org gibi uzantıları ile birlikte yazılır.

Örneğin, "turkcelugat.com" :)

(bkz: hosting)

kürt sorunu

bulut bey
Türkiye ile sorunu olan birçok zatın diline pelesenk olan bir tabirdir. Esasında mesele kürt sorunu filan değil. Mesele istiklal harbinin intikamı. İstiklal harbinin mağlupları o tarihten itibaren faaliyetlerine devam ediyor ve bugünlerde baya bir yol katettiklerini düşünüyorlar.

"Kürt varlığını tanıyorum" dediğiniz zaman peşine ermeni, rum, pontus ve sair sırasıyla gelir.

Bugün "kürt sorunu vardır" diyen kişi "benim türkiye ile ve türklerle görülecek bir hesabım var" demek istiyordur. "sizin bir kürt sorununuz var" diyen gavurlardır. Bu söylemi devam ettirenler ise Müslüman gibi görünen gavurlar yani istiklal harbinin mağlupları ile bir şeye kafası basmayan cahillerdir. Türkiye'de bir kürt sorunu yoktur.

"türk, kürt, laz, Çerkez, Boşnak, roman..." bilmem ne. Bunu dedin mi. Tamam işte. Sen birilerine hizmet ediyorsun. Kime hizmet ediyorsun. Orasını hizmeti veren ve hizmeti alan daha iyi bilir. Türklük bir etnik unsur değildir. Türklük bir ırk değildir. Türklük bir kültür yahut muhtelif etnisitelerin harmanlandığı bir üst kimlik de değildir. Türklük sadece islamın kılıcı olmaya cehd etmektir. Başka da bir şey değildir. Bunu nereden anlıyoruz. Çok sayıda örnek var. En çarpıcı örnek mimar sinan. Mimar sinan bir devşirme. 22 yaşına kadar ermeni olarak yaşamış. 22 yaşında devşirilince Müslüman olup türklüğü seçmiş. O camileri ve sair eserleri de türklük bilinci ile inşa etmiş. "efendim bu alçak adamlar beni devşirdi bakmayın siz benim Müslüman göründüğüme ben aslında ermeniyim" kafasında olsaydı bu başarılara muvaffak olamayacaktı. "ben zamanı gelince sizinle hesabımı göreceğim" diye bir fikri hiçbir zaman taşımadı. Türk oldu ve de şereflendi. İşte bu kadar. Daha sayısız örnek verilebilir bu bahse.

Biz bu bilince ne zaman erişeceğiz bilmiyorum. Fakat ancak ve ancak zihnimize sürekli olarak boca edilen bir dünya zehirli fikriyattan bir şekilde halas olup bu sahih düşünceye eriştiğimizde bize bir yol açılabilir.

usta-çırak

bulut bey
usta-çırak ilişkisi esasen türk milletinin yılların iktisabı ve marifetiyle ortaya çıkardığı ve ahilik ile birlikte değerlendirilmesi lazım gelen muazzam bir hadisedir. usta-çırak münasebeti bana göre kapitalizmin köküne kibrit suyu çalabilecek bir düşüncedir. bünyesinde bu potansiyeli barındırır. çırak-kalfa-usta şeklinde 3'lü yapı olduğu da söylenir. kısaca usta-çırak ilişkisi diyoruz. bu ilişki sadece zanaat alanında da değil ilimde de mevzuubahis edilebilir.

günümüzde usta-çırak ilişkisi unutulmaya yüz tutmuş -belki de unutulmuş- bir hadise. ''neyi kaybettiğini hatırla'' sözünün tecessüm ettiği muhabbetlerden bir bahis. fakat belki de halen bu muazzam sistemin yeniden inşası mümkündür. ''üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı'' yazımızda kısaca zikrettik. zanaat mektepleri kavramını. bu kavram ile birlikte usta-çırak ilişkisinin üzerinde durulabilir kanaatimce.

türkiye'de artık bu meseleler hiç gündem edilmiyor. neden acaba. daha önemli mevzular olduğu için mi. yoksa zihni melekelerimizi toplum olarak tamamen yitirdiğimiz için mi. yoksa kapitalist sisteme tam entegre olduğumuzdan mı. veyahut hepsi mi. olabilir. biz kendi meselelerini hayati sayan bir çizgiyi takip etme konusunda sadık olmayı hedeflediğimizden ötürü bu konuları gündeme getirelim. en azından kendi çapımızda :)

kuru soğan

bulut bey
Yiğidin muhtaç olduğu katıktır. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana.

Bugünlerde güncel siyasette bir tartışma var. Ne diyorlar. "efendim biz togg diyoruz. Bu muhalefet soğan diyor":)

Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana. Türkiye 1970'li yıllara kadar zengin ile fakirin zor ayırt edildiği bir ülkeymiş. En azından anadolu illerinde durum buymuş. Sonra ne olmuş. Dünya sistemi Türkiye'ye daha güçlü markaj yapmış. Sonra ne olmuş. Türkiye'den bir Turgut özal geçmiş. Ee sonra. Sonra yiğit kuru soğana muhtaç olmuş. Sonra türkiye'ye akp hükmetmiş. Tam 20 yıl. Ne olmuş bu 20 yılda. Kuru soğana muhtaç olmayan yiğit kalmamış.

Dünya sistemi bir yol tutturmuş. Ne demiş. "insanları çaktırmadan fakirleştirin, mülksüzleştirin, köksüzleştirin, bunu hanginiz daha gürültü patırtısız yaparsanız onunla çalışırız". Anlayana olay basit aslında. Ne diyor ana muhalefetin başındaki zat: "efendim ben 300 milyar dolar uluslararası kaynak buldum". Milletin karşısına yoksulluk karşıtı diye sundukları zat bu. "seçin bakalım seçin" diyordu ya rahmetli cem karaca.
https://youtu.be/yYPb47podLM

İşte o hikaye. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, seçin bakalım seçin.

üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı

bulut bey
Türkiye'de halihazırda bir dünya üniversite var. Bazı ilçelerde dahi var. Ayrıca kontenjanlar da çok yüksek sayılarda. Bazı bölümlerin ikinci öğretim programları da var. Eğitim fakülteleri mühendislik fakülteleri, hukuk, fen ve edebiyat daha niceleri. Sonuç. Sonuç atanamayan öğretmenler, asgari ücretten daha az paraya çalışan mühendisler, geçim sıkıntısı yaşayan avukatlar ve ara eleman bulamayan sanayi işletmeleri. Nüfusun doğru maarif politikaları ile mesleki yönlendirmesinin yapılması çok mu zor. Devlet dediğimiz organizasyon bunu neden yapamaz yahut yapmaz. Kardeşim bu kadar öğretmene gerek yok. Bu kadar avukata mühendise ihtiyaç yok. Ayrıca bu kadar avukat mühendis öğretmen veya hangi dal olursa olsun yetkin, mesleki nosyonu tam bir şekilde yetiştiremezsin. Olmaz. Bir amfide 200 kişinin ders görmesi ile 50 kişinin ders görmesi çok farklı bir hadisedir. Bir labaratuvarda 50 kişinin çalışması ile 10 kişinin çalışması çok farklıdır. Sayı arttıkça kalite düşer. Bir başka deyişle kemiyet keyfiyete manidir. Bu kadar üniversiteye lüzum yoktur. Bunu her makul insan görür. Ayrıca kontenjanların bu kadar açılmasına da lüzum yoktur. Yazıktır günahtır. İsraftır. İnsanların hayatı ile oynamaktır bu. Adama imkan veriyorsun gir oku diyorsun. Adam 4 yıl 6 yıl neyse okuyor emek veriyor. Ailesi bir dünya para harcıyor. Sonuç hüsran. Hem mezun olan genç için hem de ailesi için. Her şehre üniversite açmakla bu ülke kalkınmaz yaa. Olmaz olamaz. Bunun örneği yok. Haa şehirler kalkınır. Nasıl kalkınır. Adam 5 bin kira kira edecek evini öğrenciye 10 bin liraya kiraya verir. Kalkınmadan bunu anlıyorsak evet olabilir.

Türkiye'ye lazım olan üniversite değil zanaat mektepleridir. Usta-çırak sistemini esas alan ahilik literatürünü benimseyen nev-i şahsına münhasır bir mektep düzeni gerekmektedir. Bu hiç zor değildir. Saçma sapan üniversite açmaktan çok daha basit daha az maliyetli olup ayrıca ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak, genç nüfusumuzun isabetli yollara yönelmesini sağlayacaktır. Üniversite okuyamayacak insanı buraya teşvik etmek hem o insana zarardır hem de topluma. Bundan vazgeçilsin.

Gençlere tavsiyem. Kardeşlerim sakın saçma sapan üniversitelerde saçma sapan bölümlere gidip gençliğinizi harcamayın. Kendinize yazık edersiniz. Tıp hariç diğer tüm bölümlerde aşırı fazlalık var. Hatta liseyi dahi açıktan okuyup zanaat sahibi olmaya çalışın, ticaret erbabı olmayı hedefleyin veya neye kabiliyetiniz varsa işte. Çok iyi matematiğiniz fiziğiniz yoksa boşuna üniversite kazanacam diye hayatı kendinize zindan etmeyin. Haydi kalın sağlıcakla.

gazali ibni rüşd tartışması

hafiz
Gazali'nin Bilimi bitirdiğini söyleyenlerin çoğu söylediği şeyler slogan cümlelerdir yani bilgisizliklerini ortaya koymaktadırlar. Filozofların tutarsızlığı eserinden dolayı bilimi bitirdiği söylenir.Bizim ülkemizde bu eseri sindirebilecek kaç kişi vardır !! Çünkü bu eseri sindirebilecek adamların meşşâi geleneğini iyi biliyor olması lazım,mutezileyi iyi biliyor olması lazım,felsefeyi biliyor olması felan filan .konuşanların o donanımda olmadığını biliyoruz önce bunları iyi bilmeleri ve Gazaliyi bütün olarak okumaları gerekir.eserlerinden haberi olmayan kimselerin cahilce söylemleridir.filozofların tutarsızlığı eserini okuyan ve anlayan tabi anlayabilen varsa!! Okusun sonra konuşsun.

nüans

partizan
bir galat-ı meşhurdur. ''nüans farkı'' derler mesela. bu ifade tamamen bir anlatım bozukluğudur. zira nüans kelimesi dilimize Fransızca'dan geçen bir kelime olup anlamı zaten ''fark'' demektir. nüans farkı dediğimiz zaman ''fark farkı'' demiş oluruz.

ey peygamber sabret

hafiz
Ne güzel hitap, Allah peygamberini yalnız bırakmıyor ve ona nasıl güven veriyor görelim
Konumuzla ilgili ayet şöyle;
"Sabret [ey Peygamber]. Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler"[Rum 60.ayet] bu ayet mekke'nin zor zamanlarında inmiştir.böyle bi ortamda Allah peygamberine moral ve destek veriyor.

Şimdi ayetin mesajını Peygamber Efendimiz anladı ve uyguladı sıra bizde kısaca açıklamaya çalışacağım.

Şöyle anlamamız gerekir ayeti;
düşmanların seni zayıf bulup,seni bastırmalarına fitne ile korkutmalarına, alayları ile cesaretini kırmalarına, tehditleri,kuvvet gösterileri ve işkenceleriyle seni dehşete düşünmelerine,tuzakları ile seni kandırmalarına veya kendi inanç sistemleri ile uzlaşma yapmalarına asla fırsat verme! Bunun aksine sen davanda ,inancında o denli keskin ve samimi bulmalıdırlar ki,seni ne tehditleri korkutmalı, ne seni satın alabilmeleri ne kandırarak gözünü boyayabilmeli, ne de din konusunda seninle pazarlığa anlaşmaya cesaret edebilmelidirler.
Tüm bunları Allah kısaca : inancı olmayanlar seni gevşekliğe düşürmesin!" Sözleri ile ifade etmiştir.
Peygamber Efendimizin davasında ne kadar yenilmez olduğunu tarih ispat etmiştir.bir elime ayı diğer elime güneşi verseniz davamdan dönmem demişti sav.hangi sahada olursa olsun onunla savaşan hep yenilmiştir ve tüm kafir ve müşrikler her türlü karşı koymalarına rağmen,Allah sözünü yerine getirmiş nurunu [islamı] tamamlamış ve Peygamberini yalnız bırakmamıştır.

bayram

bulut bey
Mü'mine sevinç, kafire gam günü.

Birileri ramazan bayramını idrak ediyor. Birileri de paskalya bayramını idrak ediyor. Bazı siyasiler paskalya bayramını kutlamak için adeta birbiriyle yarışıyor. Ne diyor ayeti kerimede "Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez."

Biz Müslümanız ve de sadece müslüman bayramını idrak ederiz. Gavurların bayram diye addettikleri bazı günleri birileri pek ciddiye alıyor olabilir. Biz kendimizi ciddiye aldığımız için ve Müslümanın her koşulda kafirden üstün olduğunu bildiğimiz için sadece kendi bayramımızı biliyoruz ve de gavurların bayramını kutlamıyoruz.

türkce lugat kullanıcı sözleşmesi

turkcelugat
İşbu kullanıcı sözleşmesi okur ve yazarlar ile lügat (turkcelugat.com) arasındaki hukuki ilişki ve kuralları düzenlemektedir.

1-) OKUR, YAZAR ve kurucu YAZAR TANIMLARI

lügatimize kayıt olan her bir ferdimiz öncelikle ''okur'' vasfında olacak olup yazı girişi yapma ve sair yetkileri bulunmayacaktır. ''yazar'' olmak isteyen okurların lügate en az 3 yazı giriş yapması gerekmektedir. Girilen yazıların yönetim kadrosu tarafından onaylanması halinde okur ''yazar'' statüsüne kavuşacaktır. Yazar statüsünü elde eden site kullanıcısı panelde belirtilen yetkilere sahip olacaktır. Yazıların onaylanması hususunda tüm inisiyatif Yönetim Kadrosu uhdesinde mahfuzdur. Onaydan geçen yazarlar site kurallarına riayet etmek şartıyla diledikleri konuda diledikleri şekilde yazı paylaşabilecek olup onay sonrasında yazıların yayınlanması için herhangi bir onay gerekmemektedir.
Kurucu yazar, site kurulumunu yapan yazarlar anlamına gelmekte olup bu yazarlar yönetim kadrosunun tabi üyeleridir. Kurucu yazarlar yönetim kadrosu yetkilerini site kuralları çerçevesinde istimal edeceklerdir.

2-) SİTE KURALLARI

Onaylanan yazarlar tarafından yazılan yazılar hiçbir surette lügati bağlamaz. Yazılardaki görüş ve beyanların tamamı yazarlara aittir. Telif ve benzeri hukuki sonuç ve mahiyetlerden yazar sorumludur.
Siteye kayıt esnasında kullanıcı adayına site portalından yaş sorusu yöneltilmekte olup doğru beyanda bulunma yükümlülüğü kullanıcı adayı üzerindedir. Sitemiz kullanıcıları için yaş sınırı 18 (onsekiz) dir.
Siteye girilen yazıların tamamı site kurallarına ve hukuka uygun olmak zorundadır.

Yazılarda hakaret, tehdit, halkı kin ve düşmanlığa tahrik vb. sözler ile TCK'da düzenlenen bilumum suç tiplerinin tespit edilmesi halinde gereken tüm tedbir ve işlemleri yapmaya lügat yönetim kadrosu yetkilidir.

Devlet ve millet aleyhine, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı yazılar yazılamaz. Bu yönde yazıların tespit edilmesi halinde ilgili site kuralları ivedilikle işletilir.

Yönetim kadrosu gerekli gördüğü zaman hiçbir sebep ve gerekçe göstermeksizin site içeriğinde mevcut yazıları silme, kaldırma, yazar profili silme, kaldırma ve benzeri tedbirleri almakla yetkili ve ehildir.

Okur ve yazar hesapları güvenliği tamamen kullanıcıya aittir. Kullanıcı güçlü şifre oluşturma ve benzeri tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. Hesabın çalınması, 3. Kişilerin eline geçmesi, bu yollar ile munzam zararların ortaya çıkması ve benzeri hiçbir hukuki durum ve sonuçtan lügat sorumlu değildir.

Site kurallarına aykırı hareket edilmesi halinde tatbik edilecek yaptırımlar;
a- Geçici Süreli Hesabın Askıya Alınması,
b- Yazarlık Statüsünün Geri Alınması,
c- Süresiz İhraç.

Yaptırım Tanımları:
Geçici Süreli Hesabın Askıya Alınması: geçici bir süre okur veya yazar hesabının askıya alınmasıdır. (örneğin iki yazar arasında nahoş diyalogların yaşanması, site kurallarına istemsizce uyulmaması ve benzeri durumlarda gündeme gelebilecektir)

Yazarlık Statüsünün Geri Alınması: yazar sıfatındaki kullanıcının yazarlık statüsünden ıskat edilmesidir. Yazarlık statüsü geri alınan kullanıcı okur vasfı ile kayıtlı olmaya devam edebilecektir. (site kurallarının kasıtlı olarak ihlal edilmesi, diğer okur ve yazarların huzur ve sükun ortamının bozulması ve benzeri tüm durumlarda gündeme gelebilecektir.)

Süresiz İhraç: okur veya yazar hesabının tüm IP adresi ile birlikte tamamen siteden uzaklaştırılmasıdır. (örneğin devlet ve millet aleyhine yazı yazılması, terör propagandası yapılması, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı yazılar paylaşılması ve benzeri durumlarda kesinlikle gündeme gelecek ve ivedilikle işletilecektir)

3-) Kişisel Verilerin Gizliliği ve Korunması
Kullanıcı bu sözleşme ile KVKK ve sair mevzuatta düzenlenen kişisel verilerin korunması kurallarına uymayı taahhüt eder. Kullanıcılardan kayıt aşamasında isim-soy isim, e-mail adresi ve cinsiyet bilgileri istenmektedir. Kullanıcı kayıt olurken verdiği kişisel bilgileri kendi rızası ile vermiştir. Aksi iddia edilemez. Kullanıcıların kişisel verileri KVKK ve sair ilgili mevzuat kapsamında site tarafından muhafaza edilecek olup;
- Bu bilgiler 3. Bir gerçek yahut tüzel kişi ile paylaşılmayacaktır.
- Bu bilgiler site içerisinde yahut site dışında herhangi bir yere aktarılmayacaktır.
- IP bilgileri sitemizde mahfuzdur. Yargı mercileri (sulh ceza hakimleri, mahkemeler, cumhuriyet savcıları, resmi kurum ve kuruluşlar (btk, erişim sağlayıcıları birliği ve diğer tüm resmi kurum ve kuruluşlar ) tarafından yapılan talepler haricinde bu bilgiler hiçbir kişi yahut kurum ile paylaşılmayacaktır.

4-) İÇERİK KALDIRMA, SİLME VE BENZERİ DURUMLAR

Lugat yönetim kadrosu ve yönetim kadrosu tarafından yetkilendirilen moderatör, editör yahut her ne sıfat adı altında olursa olsun görevli kişilerce resen içerik kaldırma, silme işlemleri yapılabilir. bu husus okur ve yazarlar tarafından kabul edilmektedir. Ayrıca yargı merciileri ile btk ve erişim sağlayıcıları birliği ve diğer tüm resmi kurum ve kuruluşlar tarafından verilen erişim engelleme, içeriğin çıkarılması ve benzeri kararların verilmesi halinde lügat yönetim kadrosu bu kararları tatbik etmekle yükümlü olup bu hususların tamamı kullanıcılar tarafından kabul edilmektedir.

5-) TELİF ve içerik kullanma hakkı
Lügatte paylaşılan her türlü içerik yönetim kadrosu tarafından gerekli görülmesi halinde site içerisinde veyahut başka bir platformda istimal edilebilecektir. Yazarların bu hususta tam muvafakati bulunmaktadır. 04.03.2023



meral akşener

sivri
Meral Akşener, Türk siyasetçi, hukukçu ve İYİ Parti'nin kurucusu ve lideridir.

1978 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Akşener, uzun yıllar boyunca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) milletvekilliği yapmıştır. 1995-1996 yılları arasında Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde de bulunmuştur.

Akşener, milliyetçi görüşlü siyasi partilerde de yer almıştır. 2016 yılında MHP'de muhalif bir grup içinde yer almış ve 2017 yılında İYİ Parti'yi kurmuştur. İYİ Parti, milliyetçi ve merkez sağ siyasi görüşleri temsil etmektedir.

Akşener, Türk siyasi hayatında özellikle son yıllarda etkili bir isim haline gelmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olarak yer almış ve Türkiye'de geniş bir destek kazanmıştır.

iman

hafiz
Sözlüğe baktığımız zaman şöyle tarif edilir ; “güven içinde bulunmak, korkusuz olmak” anlamındaki emn (emân) kökünden türeyen îmân “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” terim olarak ise iman genellikle “Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak” diye tanımlanır.İman Allahın bize en güzel olarak sunduğu dinin tümüne hiç şüphe duymadan kabul etmek ve tasdik etmektir. İmam Azam şöyle tarif etmiştir; İman ,kalp ile tasdik dil ile ikrardır.diyerek bu gerçeği formule etmiştir.bunun göstergesi ise salih amellerdir.İman kimde varsa o güzeldir, kıymetlidir.imanı olmayan ise sonsuz felaket ve sonsuz azaptadır.alimler güzeldir.evliyalar güzeldir.ashabı kiram çok güzeldir Peygamber Efendimiz ise en güzelidir çünkü o İman nuruyla nur olmuştur.

ebabil

hafiz
ebabil kelimesini hepimiz biliriz kuranı kerim'de fil süresinde zikredilir.
sürü sürü,bölük,grup grup peş peşe,gelen demektir.
yemen valisi ebrehe,ordusu ve fiilleriyle ka'beyi yıkmak için gelip beytullah'ı kuşatınca allah üzerlerine sürü sürü,ardı ardına gelen kuşlar (tayran ebabil) göndermiştir.bu sürü sürü kuşlardan her biri; biri ağzında ikisi de ayaklarında olmak üzere mercimek ve fındık büyüklüğünde üçer taş atarak ebrehe'nin ordusunu perişan etmiştir,darmadağın yapmıştır.
kur'an'ı kerim'de anlatıldığı gibi ebrehe ve ordusu helak olmuştur.

dursun ali erzincanlı bi şiirin'de şöyle der;

Kabe yalnız değil Kabe sahipsiz değil
Ve haykırıyor Kabe hani nerde ordunuz
Hani gururlanıyordunuz
Hani kaçış yurdunuz
Hem nereye kaçıyorsunuz
Takip eden Allah
Nereye kaçacaksınız
Takip eden Allah
Bugün fil ordusundan bu azabı tatmayan hiç kimse kalmayacak
Ebrehe mağlup galip olan Allah
Biliniz ki sonunuz alevli bir ahtır
İmtikam alanların en hayırlısı Allahtır (şiir Kaynağı: Musixmatch)

gençler dua edin

hafiz
Mutlu, huzurlu ve başarılı olmak isteyip stres, sıkıntı ve belalardan uzak kalmayı temenni ediyor,
başarının sizinle beraber olmasını diliyor, gençken ihtiyarlamamak ve hastalıklar altında ezilmemeyi,
iyi insan ve Müslüman olmayı hedefliyorsanız dua edin. Dua, kuşanabileceğiniz en güçlü silahınızdır. İyi
Müslüman ve kaliteli insan olabilmek için iyi dualar etmek zorundasınız.
İnsanlar dua işini yaşlılardan beklerler. Hâlbuki Allah celle celâlühü yaşlılar, hacılar, hocalara değil,
'kullarına' dua etmelerini hatırlatıyor. Gençler de Allah'ın kuludur, ümmetimizin umududur. Gençlerin
iyi ve başarılı olmaları, bu ümmetin iyiliği ve başarısıdır. Sadece ders çalışarak, para biriktirerek veya
bir vakfa-tarikata devam edip bir hocanın derslerini dinleyerek her şeyde başarılı olabileceğinizi
zannetmeyiniz. Allah'ın yardımı üzerinizde olmadığı sürece aradığınız başarı ve ahengi asla
bulamazsınız.

nic.tr

mad
ODTÜ'ye ait Nic.TR 1991 yılından beri İnternet üzerinde "com.tr, org.tr" gibi alan adlarının yönetim ve dağıtımını yürüten kurum.

ODTÜ'nün söz konusu tahsisten yıllık en az 25 milyon TL gelir elde ettiği tahmin ediliyordu.[kaynak

"21 Aralık 2018 tarihinde imzaladığı sözleşme ile ".tr" Kayıt Otoritesi yetkisini, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)'na devretmiştir.

cömertlik

hafiz
farsça cevân-merd sözcüğünden türkçeleştirilmiştir.
dinimizde cömertlik genelde sehâ,sehâvet ve cûd kavramıyla ifade olunmaktadır.
cömetlik,eldeki imkanları meşru ölçüler içinde,hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak başkalarına yardımcı olmaktır.
cömert kulu allah sever.peygamber efendimiz insanların en cömertidir
örnek verecek olursak şu olay ne kadar cömert olduğunu gösterir;
sahabeden biri evlenmektedir.fakat adet olan düğün yemeğinde ikram edecek hiçbir şeyi yoktur.durumu haber alan peygamber efendimiz evindeki unun hepsini ona hediye eder.kendi evinde ise hiç yiyecek kalmaz.

avukatlık mesleğine fıkhi bir bakış

hafiz
avukatlık,klasik fıkıh literatüründe ''husumet konusunda vekalet (el -vekale bi'l-husume)'' başlığı altında ele alınır.alimler arasında avukatlığın -gerekli şartlara riayet edilmesi halinde meşru olduğu ittifakla kabul edilmiştir. avukatlığın meşruiyeti konusunda kitap,sünnet,icma gibi deliller yanında akli deliller de ileri sürülmüştür.
a.kitaptan deliller
1-hz musa,peygamberlik ile görevlendirilip firavun'a gönderildiğinde allah'a dua etmiştir:
''kardeşim harun'un konuşması benimkinden daha düzgündür.onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder.zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum''(kasas 34.ayet)
bu ayet,hakkı açıklamak ve delili ortaya koymak noktasında daha iyi açıklama yapabilecek bir kimseden yardım almanın caiz olduğunu gösterir.
2-''hainleri savunma '' (nisa 105.ayet)
bu ayet,ibaresiyle hainlik yapanları savunmanın yasaklığını ifade ederken mefhum-i muhalifiyle de haklı ve masum görülen kimselerin savunulabileceğini gösterir.
b-sünnetten deliller
1- hz peygamber ''kardeşin zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım et!''buyurmuş,zalime nasıl yardım edeceklerini soran sahabeye şöyle cevap vermiştir.''onun zulmüne engel olursun''demiştir.
buradaki yardım ,maddi ve manevi her türlü yardımı kapsar.bir avukat da haklı tarafı savunurken,haksız tarafın adalet önünde hakkı teslim etmesini sağlarken mazluma da zalime de belirtilen ölçülere göre yardım etmiş olmaktadır.
c-icma
alimler,hakları talep ve dava etme konusunda başkasını vekil tayin etmenin caiz olduğu konusunda alimlerin icma ettiğini söylemiştir.
d- akli deliller
avukatlığa ihtiyaç vardır;çünkü herkes davalarda hakkını nasıl ispat edeceğini ve kendisine yönelik iddialara karşı kendisini nasıl savunacağını bilemez.bu sebeple bu konuda tecrübeli olan kimselerin yardımına ihtiyaç duyar.eğer avukatlık meşru kılınmasaydı herkes kendi hakkını kendisi savunmak durumda kalır,bu durumda ağzı iyi laf yapan kimseler kanunların boşluklarında yararlanarak kendilerini temize çıkarır,hak sahipleri haklarına ulaşamazdı.
not.bu yazıda ,avukatlığın icra ederken dikkat edilmesi gereken kurallar değil sırf meslek olarak avukatlık yapmanın hükmüne temas edilmiştir.
(heyet ,el fıkhul -müyesser 8.cilt 132 syf)

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol