iman

hafiz
Sözlüğe baktığımız zaman şöyle tarif edilir ; “güven içinde bulunmak, korkusuz olmak” anlamındaki emn (emân) kökünden türeyen îmân “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” terim olarak ise iman genellikle “Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak” diye tanımlanır.İman Allahın bize en güzel olarak sunduğu dinin tümüne hiç şüphe duymadan kabul etmek ve tasdik etmektir. İmam Azam şöyle tarif etmiştir; İman ,kalp ile tasdik dil ile ikrardır.diyerek bu gerçeği formule etmiştir.bunun göstergesi ise salih amellerdir.İman kimde varsa o güzeldir, kıymetlidir.imanı olmayan ise sonsuz felaket ve sonsuz azaptadır.alimler güzeldir.evliyalar güzeldir.ashabı kiram çok güzeldir Peygamber Efendimiz ise en güzelidir çünkü o İman nuruyla nur olmuştur.

esbab

sivri
Arapça kökenli bir kelime olup "sebepler" anlamına gelir. Bir olayın, durumun ya da sonucun ortaya çıkmasına sebep olan etkenleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, bir kazanın meydana gelmesindeki sebepler "esbab-ı mucibe" olarak ifade edilebilir.

altılı masa

bulut bey
Altılı masanın adayının kim olduğu, ekrem imamoğlu ve Mansur yavaş isimli zevatın cb yardımcısı olacağı ve sair buna benzer konular Türkiye için pek önemsiz hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan meselelerdir. Bu zevatın kıratı nedir ki Türkiye'ye bir değer katsınlar. Aziz milletimiz kıratı olmayan zevata niye bu kadar kıymet verir. Bunu sorgulamalıyız hem de çok iyi sorgulamalıyız.

acelecilik hayaldir

hafiz
allah'ın kanunlarından biri de biz kullarının dünya hayatında adımlaya adımlaya yürümeleridir.yol almak için de yükselmek için de sıçrama şeklinde tabii olarak bir yöntem yoktur.günlük hayatımızdan örnek verecek olursak,bebeğin ''yürür''duruma gelmesini beklemek acelecilik olacağı gibi kullarında istedikleri şeylere kavuşmalarıda böyle bi durum söz konusudur.herşey vakti olur.vakti de gelmeyen şey ise belki o an bizim için hayır olmayabilir.bizler aceleci olamayız çünkü, ağır ve temkinli hareket etmek allah'tan acelecilik ise şeytandandır.biz bunu bilir buna iman ederiz.

ekmek örneğini de hepimiz çok biliriz süreç şöyle;
buğday ekecek,harman yapacak,değirmen kuracak,su bulacak,hamur yapacak,maya katacak,bekleyecek ve pişirecek.pişirirken de başında olacak.bu süreci iyi oluşturabilen ekmek yer.karnı doyar ve şükreder.bu ekmek örneğini alıp hayatın her alanına uyarlayabiliriz.iyi bir yuva kurmak,salih çocuk yetiştirmek,mümin bir toplum oluşturmayı ekmek örneği ile aynısını uyarlamak zorundayız.
böyle yapmadığımız zaman ne oluyor biliyor musunuz ? hemen isyan ediyoruz neden böyle oluyor demeye başlıyoruz.allah bizi acelesi yarattı hilkatimiz bu,bizler hemen sonuç görmek isteriz.herşey istediğimiz gibi olsun beklemeye başlarız.çabuk kırılır.çabuk dökülür bir yapımız vardır.hiç sabırlı değiliz maalesef. sabır imanın yarısıdır bunu kavrayınca herşey yolunda olacaktır.

şunu unutmayalım, allah için hiç bir durum zor değildir.sonuçları bizi ürketmesin,plandığımız şeyler istediğimiz gibi olmazsa erimeyelim,yılmayalım.
sefer bizden zafer allah'tan..

altılı masa

bulut bey
Dikkat ederseniz ana akım medyada ve sosyal medyada deprem gündemi bitti. siyasiler ve tanımı belirsiz bir dünya zevat bomboş oyunlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar.

(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! Ankebut Suresi 64.ayet

muhsin yazıcıoğlu

sivri
Muhsin Yazıcıoğlu (1954-2009), Türk siyasetçi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) eski liderlerinden biridir. 1954 yılında Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde doğdu.

Yazıcıoğlu, 2002 genel seçimlerinde MHP'nin Sivas milletvekili adayı oldu ve seçildi. 2004 yılında MHP Genel Başkan Yardımcılığına getirildi. 2007 yılında MHP'nin 8. Olağan Kongresinde parti genel başkanlığına aday oldu, ancak seçimleri Devlet Bahçeli'ye karşı kaybetti.

Yazıcıoğlu, 2009 yılında helikopter kazası sonucu hayatını kaybetti. Kazada Yazıcıoğlu'nun yanı sıra 5 kişi daha hayatını kaybetti. Ölümü, Türkiye'de geniş çaplı bir üzüntüye neden oldu ve kendisi Türk milliyetçiliği ve Türk siyasi hayatındaki etkisiyle hatırlanmaktadır.

çanakkale şehitlerine

bulut bey
"bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi" mısraı. Mezkur mısra mehmet akif'in Çanakkale şehitlerine hitaben yazdığı şiirde geçer. Bazı art niyetli zevat bu mısra sebebiyle mehmet akif'i tefe koyar. Bu şahısların bir kısmı bunu idrak yoksunluğundan yapıyor. Onlar için sadece allah akıl fikir versin diyorum. Bazıları da kasıtlı yapıyor. Neden. Çünkü mehmet akifle husumetleri var. İstiklal marşı ile görülecek bir hesapları var. Bu meyanda ikinci sırada saydığımız kesim için ise allah belanızı versin diyorum.

Neden Mehmet akif bu mısrada uhud demiyor neden hendek demiyor. Asr-ı saadette peygamberimiz (sav) 'in bizzat bulunduğu savaş sadece bedir değil. Neden bedir diyor. Diyebiliriz ki bedir ashabı övülmüştür. Bu hakikatten mülhem akif de Çanakkale şehitlerimizi övmek adına bediri zikretti. Olabilir. Ama bana daha evla gelen yorum ise şudur. Peygamber bedir gazvesinden önce şöyle dua etti: Ey Allâh'ım! Bana olan vaadini ihsân eyle! Allâh'ım! Bana zafer nasîb et. Ey Allâh'ım! Eğer ehl-i İslâm'ın bu topluluğunu helâk edersen, artık yeryüzünde Sana ibâdet edecek kimse kalmayacak. Çanakkale'ye dönelim. Bir baksak ki Müslümanların bedir gazvesinden önceki hali ile Çanakkale savaşından önceki halin birbirine çok yakın olduğunu görürüz. Yani Çanakkale geçilseydi türk milleti istiklal harbini veremeyecekti. Bir vatanımız dolayısıyla dinimiz de olamayacaktı. Hadise bu. Ama nasipsiz adamlar bu mısranın manasını bilemez. Bilemediği için de akifi tefe koyar. Ne deniyor bu mısrada. Kahraman türk ordusu sizden üstün ancak bedrin aslanları. Siz kafirle çatışıyorsunuz ne büyüksünüz. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi. Mana bu. Temiz zihniyetli bir Müslüman bunu şıp diye anlar. Ama zihni mülevves ise yahut zihni baştan itibaren bozuksa elbette Mehmet akifi tefe koyacaktır.

kuru soğan

bulut bey
Yiğidin muhtaç olduğu katıktır. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana.

Bugünlerde güncel siyasette bir tartışma var. Ne diyorlar. "efendim biz togg diyoruz. Bu muhalefet soğan diyor":)

Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana. Türkiye 1970'li yıllara kadar zengin ile fakirin zor ayırt edildiği bir ülkeymiş. En azından anadolu illerinde durum buymuş. Sonra ne olmuş. Dünya sistemi Türkiye'ye daha güçlü markaj yapmış. Sonra ne olmuş. Türkiye'den bir Turgut özal geçmiş. Ee sonra. Sonra yiğit kuru soğana muhtaç olmuş. Sonra türkiye'ye akp hükmetmiş. Tam 20 yıl. Ne olmuş bu 20 yılda. Kuru soğana muhtaç olmayan yiğit kalmamış.

Dünya sistemi bir yol tutturmuş. Ne demiş. "insanları çaktırmadan fakirleştirin, mülksüzleştirin, köksüzleştirin, bunu hanginiz daha gürültü patırtısız yaparsanız onunla çalışırız". Anlayana olay basit aslında. Ne diyor ana muhalefetin başındaki zat: "efendim ben 300 milyar dolar uluslararası kaynak buldum". Milletin karşısına yoksulluk karşıtı diye sundukları zat bu. "seçin bakalım seçin" diyordu ya rahmetli cem karaca.
https://youtu.be/yYPb47podLM

İşte o hikaye. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, seçin bakalım seçin.

siyaset

bulut bey
siyaset esasen bir kavramdır. ilm-i siyaset peygamber mesleğidir. peygamberimiz (sav) islam devletinin yöneticisi idi. dolayısıyla hayatın her safhasında kuralları haiz olan islam, elbette siyaset alanında da fıkhi ilke ve kuralları ihtiva eder. bu cihetle ilm-i siyaset dediğimiz zaman ilk aklımıza gelecek olan kur'an ve sünnet-i seniyyedir.
siyaset kelimesi aklımıza pek çok kelime ve kavramı getirebilir. güncel siyaset bunlardan bir tanesidir. güncel siyasi partiler, ideolojiler, hizipler ve sair.
küresel sistem , dünya sistemi , wall street empire veya ismine ne dersek diyelim bir organizasyon var. bu organizasyonu son derece dikkatlice -palavracıların, ciddiyetsiz adamların saçma sapan kurgularından ve abartmalarından ari bir şekilde- tetkik ve tahkik etmeliyiz. az yukarıda bahsettiğim güncel siyaset, siyasi partiler, ideolojiler, hizipler filan bunları bir kenara bırakalım. bunlar işin magazin kısmı. magazin olduğunu son altılı masa hadiselerinde de açıkça gördük.
salt güncel siyaset takibi ferdi yanlış sonuçlara götürür. ondan sonra adam kendisiyle hiç ilgisi olmayan meseleler sebebiyle anası babası yahut eşi yahut herhangi bir arkadaşı ile papaz olabilir :) hiç gerek yok. tuttuğunuz veya kendinizi yakın hissettiğiniz siyasi partiler hemen hemen aynı şeyleri söylüyor boşuna kavga etmeyin. hatta ve hatta şayet bir cemaat, tarikat filan oraya bağlı iseniz onlar da hemen hemen aynı yoldalar. boşverin. aklınızı kiraya vermeyin. örnek bu ülke fetö gördü. aklını kiraya veren milyonlarca kişiyi gördük. fetö'nün tepe kadrosu nerede, pensilvanya'da, almanya'da, fransa'da, kanada'da vs.üstelik bir elleri yağda diğer elleri balda değil mi (bu arada allah hepsinin belasını versin) peki bu işin ceremesini kim çekiyor. genellikle bu işin ceremesini burada aklını kiraya vermiş dünyadan habersiz kişiler çekiyor. kitlenin tamamı suçludur tamamı suçsuzdur anlamında söylemiyorum elbette. örgütlü suçlar türk ceza hukuku içerisinde apayrı bir konudur, hukuki bir meseledir. ayrıca daha geniş değerlendirilmelidir (tabiki sadece hukukçular tarafından :)) sadece siyasi ve sosyal açıdan yukarıda bahsettiğim genel ilkelere bir örnek vermiş olduk. yani şunu diyorum aklınızı kiraya verip de körü körüne bir siyasi liderin bir tarikat şeyhinin filan ardına düşmeyin veya seküler birey ve kitleler için konuşacak olursak falanca oyuncunun filanca instagram fenomeninin filanca seküler görüşlü bir yazarın kanaat önderinin peşine mürid gibi takılmayın. zannetmeyin cemaat tarikat filan sadece islami cenahta var. seküler kesimde de aynı şekilde vardır. sadece isimler değişir yöntemler değişir mantık aynıdır.
neyse biz müslümanlara gelelim, seküler adamla benim işim yok :)
müslümanlar sizin iki kaynağınız var, kur'an ve sünnet. sorgulanamaz olanlar bunlardır. diğer tüm parametreler sorgulanır. kimsenin peşinden sorgusuz sualsiz gidilmez. hz. ömer halifeliği sırasında bir gün etrafındakilere sordu ''ben yanlış yaparsam beni nasıl düzeltirsiniz'' etrafındakiler kılıçlarını göstererek cevap verdi ''seni şu eğri kılıçlarımızla düzeltiriz''. bakın müslüman anlayışı budur. bir zulüm görüyorsan önce elinle düzelt, beceremiyor musun dilinle söyle, onu da mı yapamadın bari kalben buğz et. hadise budur.
bana göre fikri hür müslüman bir ferd bugün güncel siyasete pek kafayı takmaz, en fazla kafa dinleme için ''biraz da magazinel takılayım da kafam boşalsın'' maksadıyla bir iki konuşur (bunu çok yorulduğumuzda kafamız çok dolduğunda telefonda bir saat filan oyun oynamaya, yahut arkadaşlarla geyik muhabbeti yapmaya filan benzetebiliriz :)) tamam o kadar.
ekabirlik yapmak niyetinde değilim. fakat bana göre bugün müslümanlığını ciddiye alan bir ferd siyaset konusunda öncelikle sünnette mevcut ilm-i siyaseti öğrenmeye gayret etmeli ve ayrıca dünya sistemi denilen organizasyonu kavramaya çalışmalıdır.

türkce lugat

turkcelugat
kahraman ecdadımızın kanları ve canları pahasına savaşarak istiklal harbi vermesi suretiyle kurulan şanlı cumhuriyetimizin 1. Yüzyılını tamamladığı bugünlerde işbu lügatimiz kurulmuş bulunuyor. Yolu açık bahtı aydınlık olsun.

türk'celugat'ın tüm okur ve yazarlar için kıymetli bir yer olmasını arzu ediyoruz. Bunun için gereken azim, fedakârlık ve kararlılığı göstereceğimizin bilinmesini isteriz. Kusursuzluk iddiasında değiliz fakat okur ile yazarlarımıza karşı samimi ve dürüst olma çabasındayız.

Türk'celugat büyük Türk milleti'nin sinesinden çıkan fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür vatansever fertler tarafından kurulmuş bir mecra olup esasen bir millet inisiyatifidir. Dolayısıyla bu platformda Türk milleti'nin aleyhine hiçbir görüş yer almayacaktır.

Sözlük vb. internet ortamında halihazırda mevcut platformlar incelendiğinde; bu platformların sıhhatli ortamlar olmadıkları, genellikle millet hayatı aleyhine bir yön tuttukları, bu platformlarda Türkiye lehine bilgi ve içerik üretilmediği, millet lehine yazılan görüşlerin yahut bu mecralara hâkim mahfillerin görüşlerine aykırı -entry- lerin ani ve organize bir şekilde çeşitli yol ve yöntemlerle tasfiye edildiği, sansür, hakaret, manipülasyon vb. temayüllerin bulunduğu, ciddiyetten uzak gündemlerin sürekli yer tuttuğu, açıkça görülmektedir. Buna karşılık tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye'de doğmuş ''sözlük'' formatını değerli gören ve bu formata özgün bir yaklaşım getiren turk'celugat sıhhatli bir internet ortamı meydana getirmek adına ciddi, vatansever ve saygılı duruşu ile tertemiz bir mecra olacaktır.

Ayrıca sosyal medya incelendiğinde; karmakarışık bir kaos, linç kültürü, bir kısım zevatın ideolojik bağnazlığı, anlayışsızlık, saygısızlık, ön yargı, taassup, insanların kendilerini beğendirme kaygısı ile beyhude çabalara girişmesi ve daha pek çok olumsuzluk göze çarpmaktadır. Lügatimiz ise elbette bir sosyal medya değil fakat görüşlerin saygı çerçevesinde özgürce ifade edilebileceği bir mecra olması hasebiyle ahlaki ve hukuki bir düzende olacaktır. Lügatimizde kişilerin ve görüşlerin saygınlığını muhafaza adına tüm tedbirler alınacak böylelikle muteber bir bilgi kaynağı teşekkül ettirilmeye gayret edilecektir.

Tüm fikirler, fikir sahibi birey açısından saygın ve muteberdir. Fikirlerin çok veya az taraftar bulması kıymetleri için bir değer ifade etmez. Fikir vardır bir kişi dahi destekçisi olmaz fakat muteberdir. Fikir vardır milyonlarca kişi tarafından savunulur fakat gerçekte bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu itibarla sözlük formatı içerisinde görüş, fikir beyanı vb. vasıflı yazıların yazar dışındaki bireyler tarafından beğenilip beğenilmeme durumuna göre içerik meydana getirilmesi, puanlama sistemi vb. araçların kullanılması kanaatimizce fikirlere saygısızlıktır. Bu sebeplerle lügatimizde puanlama sistemi yoktur. Bu suretle lügatimizi popülarite hastalığından, yazarların kendilerini beğendirme kaygısından ve halk dalkavukluğundan uzak tutmayı amaçlıyoruz.

Lügatimizde yazar olmak isteyen tüm fertlerimiz görüş, yorum, tanım vb. nitelikte her türlü içeriği ''yazı'' adı altında serd edebilecektir. Şöyle ki; lügatimize kayıt olan her bir ferdimiz öncelikle ''okur'' vasfında olacak, ''yazar'' olmak isteyen okurlarımız ise lügatimize 3 yazı giriş yapmak suretiyle bu imkânı elde edebilecek. Yazıları onaylanan okurlarımız ''yazar'' statüsüne kavuşacak ve diledikleri yazıları hür bir şekilde ortaya koyabilecekler.

Lügatimiz hiçbir kişi veya kurum tarafından fonlanmamaktadır. Hiçbir kişi, kurum, siyasi parti, cemaat, tarikat, camia vb. yapıya bağlı değildir. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür tüm fertlerimiz diledikleri yazıyı lügatimize sunabilecek. Böylelikle sıhhatli bilgilenme ortamının neşet edeceği ümidini taşımaktayız. Tüm okur ve yazarlarımıza saygılarımızı sunarız. Turk'ce lügat hayırlı ve ömürlü olsun.

e-ticaret

mad
E-ticaret, internet üzerinden yapılan ticaret faaliyetleridir. Bu tür işlemler, bir ürün veya hizmetin dijital platformlar aracılığıyla satılması anlamına gelir. İnternet üzerinden alışveriş yapmak, birçok tüketici için daha kolay ve pratik hale geldiği için e-ticaret, son yıllarda oldukça popüler hale gelmiştir.

Türkiye'de e-ticaret siteleri arasında en popüler olanları Hepsiburada, Trendyol, n11 ve Amazon gibi büyük şirketler yer almaktadır.

siber güvenlik

mad
Günümüzde, dünya hızla dijitalleşirken, verilerin güvenliği de son derece önem kazanmıştır. Siber güvenlik, bilgi güvenliği açısından büyük bir önem taşır. Özellikle devletler ve kişiler için dijital verilerin güvenliği hayati bir konudur.

esbab-ı mucibe

mad
Arapça kökenli bir terimdir ve "sebeplerin sebebi" anlamına gelir. Bu terim, bir olayın veya sonucun gerçekleşmesine neden olan nedenlerin tamamını ifade etmek için kullanılır. Esbab-ı mucibe, belirli bir olayın gerçekleşmesinde etkili olan tüm faktörlerin toplamıdır.

Örneğin, bir trafik kazası meydana geldiğinde, bu kazaya neden olan faktörler esbab-ı mucibe olarak adlandırılabilir. Bu faktörler arasında, sürücülerin hataları, hava koşulları, araçların teknik sorunları, yoldaki trafik işaretleri ve diğer pek çok etken yer alabilir.

Esbab-ı mucibe terimi, farklı alanlarda da kullanılabilmektedir. Örneğin, bir hastalığın ortaya çıkmasında etkili olan faktörler de esbab-ı mucibe olarak adlandırılabilir. Bu faktörler arasında, genetik faktörler, çevresel etkenler, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve diğer pek çok faktör yer alabilir.

Sonuç olarak, esbab-ı mucibe terimi, bir sonucun gerçekleşmesinde etkili olan tüm faktörleri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Bu terim, birçok farklı alanda kullanılabilir ve bir olayın gerçekleşmesindeki nedenleri anlamak için önemli bir kavramdır.

ya amerikalısın ya da türksün

bulut bey
bu söz ismet özel'e ait. muhtelif siyasi, toplumsal ve tarihi vecheleriyle ispatlanmış bir sözdür. bugün dünyada insanların önünde iki seçenek var. ya amerikalı olacak. ya da türk. başka bir yol yok.

bugün türkiye'de ortada dolaşanlar, öne çıkanlar kim. bunu iyi tahlil etmemiz lazım. bunlar amerikaya bel bağlamış kişiler mi. yoksa bir türk gücünü arzulayan, istiklal hedefini benimseyen kişiler mi. türkiye'de türklüğün ne olduğunu, amerikalılığın ne olduğunu kaç kişi biliyor. bunlar üzerinde düşünülmesi gereken hayati konular. fakat bugün itibariyle türkiye'ye hiçbir yararı olmayan sun'i güncel siyaset tartışmaları ile milletin zihni tesir altında bırakılmaya devam ediliyor.

Allah akıl fikir basiret ve feraset versin.

tebyin

hafiz
Sözlükte "açıklamak,beyan etmek,gerçeği ortaya koymak"gibi manalara gelir.tebyin,Peygamber Efendimizin Kur'an ile ilgili görevlerinden biridir.[nahl 44.ayet]allah,kur'an-ı ,Peygambere insanlara açıklasın diye indirmiştir.[nahl 44.ayet]Peygamber Efendimizin bu görevini,Sözlü ve uygulamalı olarak en iyi şekilde yerine getirmiştir.
Örnekler; Kuran-ı Kerim'de " Ey iman edenler! Cuma günü namaz için seslenildiğinde,alışverişi bırakarak allah'ın zikrine koşun."[cuma 9.ayet]ayetiyle cuma namazı Müslümanlara farz kılınmış, fakat bu namazın nasıl kılınması gerektiğini açıklamamıştır.peygamber efendimiz ise cuma namazının 2 rekat kılınacağını ve bir de hutbe irat edileceğini beyan etmiştir.
Kuran-ı Kerim, gücü yetenlere haccı farz kılmış,[al-i -imran 97.ayet]Peygamber efendimiz ise hac vaktini,hac kıyafetini,tavafı,Arefe ve muzdelife'deki hac ile ilgili amelleri açıklayarak, Müslümanlara,hac farizalarını açıklandığı şekilde ifa etmelerini emretmiştir.

seyyid kutub

bulut bey
seyyid kutup mısır'da siyasi mücadele yürütmüş bir şahıstır. bu siyasi mücadelesi sonucunda idam edildi. mısır'a özgü bir şahsiyettir. nevi şahsına münhasır bir kişiliktir. türkiye'de çok sayıda kitabı çevrildi. refah partisinin hızlı olduğu zamanlarda :) niye bilinmez ve öte taraftan bu kitaplar hangi sermaye ile çevrildi. nasıl bir dünya müslümanın evine girdi. bu da gariptir. burada karşımıza çıkan ilk husus ise suudi sermayesidir. en azından anlatılanlar o şekilde. seyyid kutup'un bir tefsiri var. yıllar önce ismi lazım değil bir hocamdan duymuştum. ''gazeteci tefsiri'' diye. hocam bu sözü gülerek söylemişti. türkiye'de ciddi ilim çevrelerinde seyyid kutup'un tefsiri ''gazeteci tefsiri'' sayılır yani esasen tefsirden sayılmaz ve de ciddiye alınmaz.

mevdudi de pakistanlı bir kimse. pek de hayırlı faaliyetleri olmadığı şayia olarak da olsa mevcuttur ve işin doğrusu bu meseleler biz türkleri hiç mi hiç alakadar etmeyen mevzulardır. tefsirinin iyi olduğu söyleniyor bazı kimselerce. mevdudiye gelesiye kadar çok sayıda tefsir vardır kanaatindeyim. öte yandan seyyid kutup ve mevdudi okuyup da milli şuur sahibi olanı da hiç görmedim. gören varsa beri gelsin :)

seyyid kutub

hafiz
Seyyid kutubun tefsirini bazı kimseler roman gibi diyorlar acaba onu diyen kişiler kaçta tefsir okudu sormak lazım.seyyid kutubun tefsiri razi'nin, alûsi'nin,elmalılın tefsiri gibi değildir.onlarda olmayan Seyyid kutub'da var Seyyid kutubda olmayan ise onlarda var böyle bakmak lazım tefsirlere. Seyyid kutub bir dava adamı razi'nin girdiği konulara girmez mesela razi cin maddesini öyle anlatır ki konuyu neydi nereye geldi dersiniz öyle genişçe anlatmıştır.hatta eski alimler razi için razi' nin tefsirinde tefsirden başka herşey var demişlerdir.seyyid kutub ta bu tarz ilmi şeyleri görmeyenler ilmi olarak ele almazlar ,ama bunda da edebi bir ilmi anlatım vardır.kuran ilimleri çok fazladır. Tevhid ,cihat ayetlerini iyi anlamış hareket metodu ile güzel açıklamıştır bu inkar edilemez davanın ne olduğunu nasıl olması gerektiğini aynı şekilde tefsirinde görebiliriz.her tefsir alimi dönemin sıkıntılarını ve sorunlarını kitaplarında yazmışlardır.bugün insanlar tevhidin ne olduğunu imanın cihadın ne olduğunu bilmiyor.o da tefsirinde bu konulara ağırlık vermiştir.bu tefsir de ilmi tefsirlerden sayılır.elbette tefsir'inde yanlışlar vardır bunu alimlerimiz söylemiştir. Tefsirler bizlere milli şuur değil Rabbimizin ne dediğini anlamamıza yardımcı olur.kur'anı hâkimi farklı pencerelerden bakmamızı sağlar. Mesela ben taberi tefsirini okudum,ilmim ve imanım arttı hamd olsun şimdi milli şuur oluşmadı diye okumayım mı böyle şey olabilir mi ?
Milli şuurumuzu geliştirmek için Türk şairlerin şiirleri ve eski Türk devletinin büyük saygı duyduğumuz kişilerin hayatları ile oluşur. bunun yanında bunu söylemek durumdayım seyyid kutub bu yazdıklarından dolayı idam edildi insan biraz edepli olur. Hadi âlimliğine saygı duymuyorsunuz bari şehitliğine saygı duyun.



Seyyid kutubu kim sevmez?
Seyyid kutubun idam edilme gerekçesinin konuşulduğu mahkemede rab,ibadet, ilah, konularını ,zihin karıştıracak şekilde gündeme getirdiği için itham ve idam edilmiştir.abdul nasıra karşı olduğu için kötü insan olmuştur. Suudi arabistanın seyyid kutubu ve içinde yetiştiği ihvanı müslimi kötü,zararlı bela,gösterme nedeni de Amerikan'ın İngiltere nin kısaca batının dalaletlerine karşı bir uyanış simgesi haline geldiği için düşman gibi gösterilmiştir. Seyyid kutubun idam serüveni resmi kayıtlarda olan birisidir.abdul nasıra küçük bir not yaz "devletten abdul nasırdan özür diliyorum"de bu idam bitsin. Cevabı ise ben namazda şehadet parmağımı kelime i şehadet için kaldırıyorum bir münafık için özür dilemem bu parmak o kalemi tutmaz diyerek karşı gelmiş ve bu basireti göstermiştir.böyle bir insanı Allah'tan korkun takvalı olun dediği halde iktidarların hatalarını sahiplenmekte beis görmeyenlerin Seyyid kutubu sevmeleri mümkün değildir.bütün hatalarına rağmen Seyyid Kutub bu ümmetin çocuğudur.ve kelime-i şehadet getirdiği tutanaklarda resmi olarak kayıtlıdır ve şehittir.siyasetten ekonomiye kadar yanlış işlere bulaşmışların hakkın konuşulacağı yerde susmayı bir maharet görenlerin Seyyid kutubu sevmesi mümkün değildir.

sünnet-i seniyye

hafiz
Peygamber'e itaat Allah'a itaattir.Kuran bize ne yapacağımızı söyler sünnet onun nasıl yapılacağını gösterir.Peygamber As Buyuruyor ki; ben nasıl namaz kılarsam sizde öyle kılın buyurmuştur. Kuranı Kerim'de şöyle buyuruyor Rabbimiz;
بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِۜ وَاَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ اِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur'an'ı indirdik.[nahl sûresi 44.ayet] bu ayeti kerime ve buna benzer birçok ayetler ,hadislerin ve sünnetin meşruluğunu bizlere açık bi şeklide göstermektedir.

seo

mad
seo, bir web sitesinin arama motorları tarafından daha iyi anlaşılmasına ve sıralamada daha yüksek bir konuma sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Bu da, web sitesinin organik trafik hacmini artırarak daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmasını sağlayabilir. Ancak, SEO'nun sonuçları genellikle uzun vadede ortaya çıkar ve sürekli bir çalışma gerektirir.

küfür

hafiz
Küfür,herzaman Allah'a savaş açmış bir millettir.
Müslüman [türk]kafire karşı daima malla canla kalemle savaşan Allah'ın has[özel] kullarıdır. Bu kervanda olmak nasip meselesidir.

ebabil

hafiz
ebabil kelimesini hepimiz biliriz kuranı kerim'de fil süresinde zikredilir.
sürü sürü,bölük,grup grup peş peşe,gelen demektir.
yemen valisi ebrehe,ordusu ve fiilleriyle ka'beyi yıkmak için gelip beytullah'ı kuşatınca allah üzerlerine sürü sürü,ardı ardına gelen kuşlar (tayran ebabil) göndermiştir.bu sürü sürü kuşlardan her biri; biri ağzında ikisi de ayaklarında olmak üzere mercimek ve fındık büyüklüğünde üçer taş atarak ebrehe'nin ordusunu perişan etmiştir,darmadağın yapmıştır.
kur'an'ı kerim'de anlatıldığı gibi ebrehe ve ordusu helak olmuştur.

dursun ali erzincanlı bi şiirin'de şöyle der;

Kabe yalnız değil Kabe sahipsiz değil
Ve haykırıyor Kabe hani nerde ordunuz
Hani gururlanıyordunuz
Hani kaçış yurdunuz
Hem nereye kaçıyorsunuz
Takip eden Allah
Nereye kaçacaksınız
Takip eden Allah
Bugün fil ordusundan bu azabı tatmayan hiç kimse kalmayacak
Ebrehe mağlup galip olan Allah
Biliniz ki sonunuz alevli bir ahtır
İmtikam alanların en hayırlısı Allahtır (şiir Kaynağı: Musixmatch)

dejenerasyon

sivri
bir varlığın fiziksel, zihinsel veya ahlaki açıdan bozulması veya gerilemesi anlamına gelir. Bu kelime genellikle biyolojik, tıbbi veya sosyolojik bağlamlarda kullanılır ve bir bireyin veya bir toplumun gelişimindeki gerilemeyi ifade eder

"Yabancı" adlı eserde, yazar (bkz: Albert Camus) şu cümleyi kullanmıştır: "Toplumda yaygın olan dejenerasyon, insanların kendilerine yabancılaşmasına sebep olur ve sonunda herkes yalnız bir yabancı olarak kalır."



türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol