kırat

bulut bey
Çok hoş bir kelimedir pek severim. Bir dostu sever gibi severim bu kelimeyi. Pekçok manayı ihtiva eder bünyesinde. Senin kıratın ne ki sorusu mesela pek manidar bir sorudur. Yani çapın ne, sen kimsin ki anlamında. "Sen falanca işi yapacak kıratta adam mısın".
Sözlük anlamı teşmil. Değer, seviye, nitelik, vasıf: Bu şehirde yaratmış olduğu güzelliklerin en yüksek bir kıratta olduğunu söylemek lâzımdır (Yahyâ Kemal). http://lugatim.com/s/K%C4%B1rat

güncel siyaset saçmalıkları

bulut bey
güncel siyaseti kısaca ülke dahilinde yürüyen siyasi partiler arası mücadele olarak tanımlayabiliriz. son günlerde güncel siyasete bakıyoruz. ne görsek şaşırmayız. bir dünya saçmalık. ama bazıları aklı sıra 'level atlamaya' filan çalışıyor sanırım. dozaj biraz yükseldi.

'milliyetçi' olduğunu iddia eden bir gazete var. adı yeniçağ. bu gazetenin bir yazarı var. adı da yavuz selim demirağ. sanırım 22 mart 2023 tarihinde bir programa katılıyor. ne dese iyi. ''hdp vatanseverdir'' yahut ''hdp vatanseverliğini ispat etmiştir.'' mana bu. :)) diyorum ya dozajı artırdılar diye. şimdi hdp vatanseverdir falan adamlar ciddi ciddi bunları söylüyor. bir zamanlar eski türkiye diye kötüledikleri türkiye'de ''ben türk değilim, ben falancayım'' (kürt, çerkes ve sair her neyse) demek bir meseleydi. şimdilerde adamlar açıktan küfür ediyor da seslenen yok. tam aksine bu zevatı millete kabul ettirmek , bunları normalleştirmek adına her türlü işi yapıyorlar.

hdp vatanseverdir tezini öne süren kişinin aklından fikrinden şüphe ederim. aklında fikrinde bir sorunu yoksa menşeinden şüphe ederim. normal bir vatandaş -zihniyeti ne olursa olsun- kalkıp bu lafı etmez. edemez. dili varmaz.

biri hdp'yi vatansever yapmaya uğraşıyor öbürü ne yapıyor. o da hüdapar diye bir şey bulmuş kendine. diyor ki ''efendim bu hüdapar var ya bu hüdapar. bunların böyle bozuk durduğuna bakmayın siz. bunlar pkk'lı değil, hdp'li değil. bunlar yerli, bunlar milli. bunlar muhafazakar kürt. bunlar vatansever kürt.''

yani kimileri hdp'yi kimileri hüdapar'ı vatansever yapmaya uğraşıyor :). şakacı insanlar.

hüdapar özerklik demiyor mu arkadaşım. hüdapar 'kürtlük de kürtlük' diye tutturmuyor mu. hüdapar türk kimliğine hasım mı değil mi. türklükle kürtlük eşittir diyor adam. bu adamın hdp'den farkı nedir. zihniyet olarak aynısıdır.

herhangi bir hdp'li yahut hüdaparlı ile oturduğunuzda 'siz vatanseversiniz'' filan gibi bir şeyler dediğinizde adam 'bu bana hakaret ediyor, kendi davamı satmakla beni itham ediyor' düşüncesiyle üstünüze saldırır.

bu kulaklar bunları da duydu. türkiye birçok saçmalık ve zırvalığı mütemadiyen duydu, duyuyor. en sonunda 'hdp vatanseverdir' , 'hüdapar yerli ve millidir' zırvalıklarını da duydu.

sistem milliyetçilik aleyhine bir şeyi milliyetçiye (milliyetçi gibi görünene) söylettirir. din aleyhine bir işi dindar (dindar gibi görünen) eliyle yaptırır. bu dünya sisteminin en iyi becerdiği işlerden birisi. bugün baktığımızda bunun dünya kadar örneği var.

yıllar önce dünya sistemi süleyman demirel'e ''kürt realitesini kabul ediyorum'' dedirtmişti. bu ikrarı üzerine kendisine siyasete devam etme ruhsatı çıktı. bugün bakıyoruz ki herkes bir şekilde kürt ayrılıkçılığını öne çıkaran güruhlara temas etme temayülünde. demek ki neymiş 'kürdistan' dünya sistemi tarafından talep edilen bir şeymiş. tıpkı israil gibi.

her neyse hdp de hüdapar da sizin olsun. alın başınıza çalın.


rıfk

hafiz
sözlükte'' yumuşak davranmak,iyi muamale etmek''anlamına gelir.zıddı ise şiddet,kabalık, ve sertliktir.rabbimiz rıfk sahibidir.kulların birbirlerine yumuşak davranmalarını ister.mesela '' iyilikle kötülük bir olmaz.sen kötülüğü en güzel şekilde önle.o vakit görürsün ki,seninle arasında düşmanlık buluna kimse sıcak bir dost olmuştur.''(fussilet 34.ayet) rıfk sahibi olmak peygamberlik ahlakıdır.kullara rıfk ile muamele edene allah'ta kıyamet gününde öyle muamele eder.müslüman kardeşlerine karşı rıfk ile davranması güzel ahlakın işaretidir. onlara karşı tebessüm etmesi onlarla ilgilenmesi onlara değer vermesi hep güzel ahlakın meyvesidir.kafirlere karşı ise şiddetli olması ciddi olması taviz vermemesi gibi gerekli yerlerde böyle davranması imanın kamil olduğunun işaretidir.son olarak şu hadisle bitirelim ''yumuşaklıktan mahrum olan hayırdan mahrum olur.'' buyuruyor peygamber efendimiz

william james

bulut bey
William James'ın bir sözü : "Çoğu insan fiziksel, düşünsel veya ahlaki açıdan olsun kendi potansiyel varlıklarının çok azını kapsayan dar bir çemberde yaşar. Hepimiz, içinden hayal bile etmediğimiz şeyleri çekip çıkarabileceğimiz yaşam sarnıçlarına sahibiz".

eyt

bulut bey
emeklilikte yaşa takılanlar. uzun yıllardır hak etmediği halde devletten maaş almak isteyen zevatın uğraştığı bir hadiseydi. recep tayyip erdoğan -isabetli bir şekilde- 'siyasi kariyerime de mal olsa bunu yapmayacağım' diyerek bu haksız taleplere cevap vermişti. bugünlerde eyt düzenlemesi meclisten geçti. evet demek ki cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan bu konudaki sözünü tutmamış. peki neden iktidar bunu yaptı. herkesin malumu olduğu üzere 2023 genel seçimlerini kazanmak için. akp'nin 2023 genel seçimlerini kazanması; ülke ekonomisinden, sosyal güvenlik sistemimizin ayakta kalmasından ve sair ilgili genel ülke menfaatlerinden daha mı önemli. demek ki daha önemliymiş. eyt düzenlemesinden fayda temin edecek vatandaşların elbette bu husus umrunda olmaz. adam aldığı maaşa bakar değil mi. hep söylenir ya bu ülke sahipsiz diye, evet sahipsiz gerçekten.

eyt düzenlemesi, bu ülkeye çok büyük bir zarardır. görüyoruz ki 42-43 yaşında -deyim yerindeyse sapasağlam- adamların emekli olacağı anlaşılıyor. 40 yaşındaki adamın emekli olması yanlıştır. 40 yaşındaki adama emekli maaşı verilmesi milleti aylaklığa alıştırmaktır. eyt'den yararlanacak çok kişinin ağzından da duydum bunu. adam şaşırıyor: '2ben daha sapasağlam adamım. ben neden emekli olayım. ama neyse devletimiz bana ikram ediyor ben de istifade edeyim bari'' diyor bu eyt'den yararlanacak vatandaş.

bu düzenleme yeni nesilden çalmaktır. adaletsizliktir. popüleritedir. parti çıkarını ülkenin menfaatlerinden üstün tutmaktır. benim sgk primlerim ile başkasının sgk primleri ile siz 40 yaşındaki adamı emekli edemezsiniz. ama akp'nin bunu yapması tabi çok normal. akp'den beklenen işler bunlar.

islam

bulut bey
İslam, allah'a teslim olmaktır. Dolayısıyla allah'a ve Resulu'ne itaat etmektir. İslam, birilerini hoşnut etmek üzere evrilip çevirilecek bir hadise değildir.

İslam'ın kaynakları belli. Açık ve net. Kur'an ve sünnet. Biz islam'dan bilgilendiğimiz ölçüde kıymet kazanırız. Bunu reddedersek istediğimiz kadar biz Müslümanız diye ortalarda dolaşalım bir kıymeti haiz olamayız. Biz islam'ın tayin ettiği hudutlara zihniyet olarak fiiliyat olarak dahil değil isek sabah akşam namaz da kılsak kafirin karşısında bir değerimiz bir gücümüz yok demektir. Nitekim bunu bugün iskoç başbakanından yahut abd üst mahkemesine atanan yargıçtan - sair bu tip örneklerden- kolaylıkla anlamamız lazım. Anlayamıyorsak biz hiçbir şeyden nasiplenmemişiz demektir. "aaa ne güzel iskoç başbakanı bir Müslüman seçilmiş" gibi sözlerle hadiseye yaklaşıyorsak islam namına hiçbir şey bilmiyoruz demektir.

Fetih suresi 29. Ayette ".. Muhammed Resulullahdır, onun maıyyetindekiler ise küffara karşı çok çetin, kendi aralarında gayet merhametlidirler.." şeklinde bir hüküm var. Bu ısrarla Müslümanlara anlatılmaz. Bu ve buna benzer - Müslüman şahsiyetini tayin edecek- bilgiler ısrarla ve son derece organize bir şekilde müslümanlardan gizlenir, saklanır. Ne demek küffara karşı çetin olmak hem de çok çetin olmak.

Mesela mekke fethinde peygamberimiz (sav) bazı kişilerin ismini vererek bunları nerede görürseniz öldürün emrini veriyor. Bu bilgiyi ben - ortalama bir Türk vatandaşına göre 3 belki de 5 kat fazla din terbiyesinden geçmiş bir zat olarak- taa 25 26 yaşında öğrendim. Demek ki bazı bilgiler saklanıyor. Gizleniyor. Veya göz önüne gelmemesi için özel gayret sarf ediliyor.

Bize öğretilen islam mıdır. Bu soruyu türkler yıllar boyunca sormamış. Bize öğretilen gerçekten islam mıdır. Yoksa bize bugün öğretilen islam, kafirlerin hoşnutsuz olmayacağı, kafirlerin tezgahını bozmayacak, kafirlerin tekerine çomak sokmayacak bazı bilgiler midir. Bir bilgilenme sistemi olarak bunu gündeme almalıyız. Bu mesele asıl gündemimiz olmalı.

müslüman

sivri
Müslüman;

İsraf etmez. (İsrâ-26)
Hak yemez. (Bakara-188)
Irkçı değildir. (Hucurât-13)
Dosdoğru yaşar. (Hûd-12)
Kibirden uzaktır. (Furkan-63)
Hakkı ayakta tutar. (Mâide-8)
Kusur araştırmaz. (Hucurât-12)
Sözüne sadıktır. (Mü'minûn-8)
Her habere inanmaz. (Hucurât-6)


müslüman

esbab

sivri
Arapça kökenli bir kelime olup "sebepler" anlamına gelir. Bir olayın, durumun ya da sonucun ortaya çıkmasına sebep olan etkenleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, bir kazanın meydana gelmesindeki sebepler "esbab-ı mucibe" olarak ifade edilebilir.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün miladi takvime göre 12 Mart. Yine miladi takvime göre 12 Mart 1921 tarihinde milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kahraman ordumuza ithafen yazılan İstiklal Marşı TBMM'de kabul edildi.

Kahraman ordumuz İstiklal Marşından aldığı güç ve ilham ile kafiri mağlup etti. Allah Türk'ün duasını kabul etti. Kabul olmuş dua ile vatanımız kafir tasallutundan halas oldu. İstiklal harbinin istikametini, ideolojisini, ruhunu ve kısaca bütün mahiyetini istiklal marşı tayin etmiştir. Bu sebepledir ki Teşkikat-ı Esasiye'nin 2. Maddesi "Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır Resmi lisanı Türkçedir." hükümlerini amirdir.

Her ne kadar daha sonraki süreçte istiklal marşı rafa kaldırılmış olsa da (milli şairimizin başına gelenler bunun en açık ispatıdır) yukarıda bahsettiğimiz hakikatler değişmez.

İstiklal harbini biz yaptık. Gariban Anadolu insanı yaptı. Din vatan namus için yaptı. Bir avuç vatansever türk kazandı istiklal Harbini. Dualar ile tekbirler ile. Hiçbirisinin zihninde inkıkap filan yoktu. Kahraman ecdadımızın zihninde sadece bir hedef vardı o da şehadet. Vatanın halası. İstiklal. Başka da bir hedef yoktu. Dolayısıyla cumhuriyetin kurucu felsefesi esasen islamdır, misak-ı millidir. Gerisi lafügüzaftır, çarpıtmadır. İstiklal harbinin sahibi Müslüman türk milletidir. Başka da kimsenin değildir. İstiklal harbi yalnızca bizimdir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

yapay et

hafiz
Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulunun "yapay etin" caiz olduğuna yönelik fetvasının bulunmadığını açıkladı.
Diyanetten yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Sosyal medya mecralarında Din İşleri Yüksek Kurulumuzun yapay ete cevaz verdiğine dair paylaşılan içerikler tamamen asılsızdır. Kurulumuzun yapay etin helal olduğuna dair bir fetvası yoktur."
inşallah bununla ilgili fetva yayınlanınca etraflıca anlatmaya gayret edeceğiz selametle...

saadet partisi

bulut bey
1972 senesinde Türk siyasi tarihine siyasal islam giriş yaptı. Milli selamet partisi ile. Daha evvelinde 1970'de Necmettin erbakan ile 17 arkadaşı milli nizam partisi denemesi de yapmışlar fakat bu parti kısa sürede kapatılmıştı. 1973 seçimlerinden önce bir kısım etkili ve yetkili zevat adalet partisinin oylarını bölmek istiyordu. Zira adalet partisi çok yüksek oy oranı ile farklı yollara tevessül edebilirdi. Kudretli paşalar Erbakan'ı ikna ettiler veya pek de uğraşmadılar erbakan dünden razıydı. İşin bu kısmı çok da önemli değil. Sonuçta Böylelikle erbakan isviçreden Türkiye'ye dönüp milli selameti kurdu. Sırasıyla milli selamet partisi, refah partisi, fazilet partisi son olarak ise saadet.
Milli selametin kuruluş serencamına bakıldığında siyasal islamın türkiyede islami bir hayat talebiyle doğmadığı, başka siyasi saik ve amaçlarla doğduğu kolaylıkla anlaşılabilir. Ama bu ayrı bir bahis, bu yazının konusu değil.
Konumuz şu ki, 50 yıllık bir siyasal islam var, adına milli görüş diyorlar. Adil düzen falan filan bir dünya laf. Tamam peki. Bırakalım teorik tartışmaları, Metin okumalarını. En azından şimdilik. Bugüne gelelim. Ne oldu 50 yıllık milli görüşü temsil eden saadete. Yav size ne oluyor be saadetçiler. Kemal kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklamak size mi kaldı. Sizden başkası yok muydu. Sizin ne işiniz var altılı masada. Ne işiniz var chp' nin peşinde. Bundan önceki seçimde ise temel karamollaoğlu isimli zat Abdullah gül'ü ortak aday yaptırmak için bayağı mesai sarf etmişti. Meral hanım aday olup buna engel olmuştu. Sizin ne işiniz var Abdullah gül ile. Hani siz islamcı idiniz ya. İslamcı, Abdullah Gül'ü savunur mu. Abdullah Gül'ü aday yapmaya uğraşır mı. Uğraşmaması lazım. Ama dert başka.
Bugün türkiyede hdp ve peşindeki marjinal sol partiler Türkiye aleyhine her türlü siyasi söylem ve eyleme girişebiliyor iken 50 yıllık siyasal islam temsilcisi saadetçiler siz de biraz kıratlı olun da en azından biz de şeriat isteriz diyin. Veya saçma da olsa adil düzen mi diyorsun ne diyorsun söyle işte onları. Partiye ceketi koysanız genel başkan diye yüzde 2 oyu var. Kemal kılıçdaroğlu'nun peşine takılınca oyunuz yüzde 30 mu olacak. Yine aynı oyu alacaksınız. Kimse sizden olmasa da kimse sizi dinlemese de siz Müslümanlığı bir savunun bakalım önce. Bu ülke Müslümandır diyin. İstiklal harbi de bunun için yapıldı diyin mesela. Ne kaybedeceksiniz. Öte tarafta adam 'ermeni soykırımını tanıyın' diyor. Daha envai çeşit ne hainlikler ne düşmanlıklar yapıyor. Bu zevat en zararlı lafları çok rahat beyan edebiliyor. Sizde de az bir kırat olsaydı kuranı sünneti en azından söylem olarak savunurdunuz. Chp'nin payandası olmazdınız. Chp'nin payandası olmak sizin kıratınız buymuş. Sizin kıratınız talimatları uygulamakmış.
Başlarında bir dede. Gayri ciddi bir adam. Gelmiş 80 yaşına. Yahu sizde hiç mi adam kalmadı temel karamollaya gelene kadar.
Saadetin peşinde giden Müslüman kardeşlerim için üzgün müyüm. Değilim :)
Müslüman akıllı olmak zorundadır

namus ve cesaret

bulut bey
Namus kelimesi herkesçe malum olduğu üzere iffet, onur, şeref, haysiyet, dürüstlük, doğruluk, güvenilirlik anlamlarını ihtiva eden bir kavram.

Cesaret ise yine herkesçe bilindiği üzere yüreklilik, babayiğitlik, korkusuzluk, cesurluk, şecaat anlamlarını ihtiva eden bir kelime.

Namus ve cesaret aslında birbirini tamamlayan unsurlar. Veya öyle olması beklenir. Meşhur bir söz var. "bu memlekette namuslu kişiler namussuzlar kadar cesur olmadıkça hiçbir şey düzelmez". Evet bu çok anlamlı bir söz. Gayet manidar. Bunun üzerine ciltler dolusu kitap yazılabilir. Muhtelif araştırmalar, incelemeler yapılabilir. akademik tezler yazılabilir. Hatta belgeseller filmler dahi çekilebilir. Bu bir meseledir. Çok ciddi bir meseledir. Bu sözü bir ve birden çok kişi söylemiş. Ve bunun bir karşılığı var.

Acaba Türkiye'de bir namuslular hareketi hiç neşvü nema buldu mu. Bu fikre sıcak bakan oldu mu. Bunu zikredene hiç rast gelindi mi. Bunu iyice düşünmekte fayda var.

Yukarıda atıfta bulunduğumuz söze cemil meriç bir ekleme yapmış. "Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, namuslu ve namussuzlar vardır".

Demek ki Namuslu ve namussuz ayrımı çok mühim bir yer teşkil etmeli hayatımızda. Yani bir iş yapacağı zaman adam "bu namusa sığar mı" sorusunu kendisine yöneltmeli. Veya bir tercih yaparken "bu benim namusuma bir halel getirir mi" diye düşünmeli. Başka neyi düşünmeli. Namuslular nasıl cesur olur. Bir de bunu düşünmeli.

sabır

hafiz
Sabır, Başı soğan gibi acı sonu bal gibi tatlıdır.Sabretmek durup beklemek değil mücadele etmektir.hem nefse karşı hemde şeytana karşı kulluğun ispatıdır.sabır o yüzden imanın yarısıdır demiştir Peygamber Efendimiz.

arama motoru

mad
sözde yerli ve milli arama motorlarımız yaani, geliyoo gibi google, yahoo ve bing gibi diğer arama motorlarının alt yapısını kullanarak çıkan projeler uzun soluklu olamadılar :)

gördüğüm kadarıyla içlerinden en başarılısı https://vuhuv.com/


Gaziantepli yazılımcı Barış Çepik'in geliştirdiği ve dünyaya yaymak istediği yerli internet arama motoru "Vuhuv", günde 5-6 bin yeni kullanıcıya hizmet veriyor.

İlk aşamasından son aşamasına kadar "Vuhuv"u kendilerinin geliştirdiğini ifade eden Çepik, "Geçmişte yerli arama motoru yapıldı ama ara yüzden ibaretti, başkalarının verileri yüzde 100 kullanılıyordu. Bizim arama motorunun arka planında büyük bir çalışma var, büyük bir veri işleniyor. Türkiye'deki tek yerli arama motoru diyebiliriz. Çünkü zemini ve tabanı dolu ve kendine has." dedi.

türkçe

bulut bey
Türkçe islami bir dildir. İtikadımızdan neşet eden fıkıhtan ilham alan bir dildir. Türk Türkiye'de doğdu Türkçe de vatanımızda dinimizi yaşamak üzere ortaya çıktı. Türk, şiir okuyan, türkü söyleyen, fıkıhlı bir fertti.

Türk şiiri yunus emre ile başladı dersek sanırım yanlış olmaz. Karacaoğlan ile türk şiiri omurgasını aldı. Türk şiiri yüksek bir hayat tarzının hem yansıması hem de kimi zaman bu yüksek hayat tarzının bizzat temin edicisi vazifesini gördü. Bunun en bariz örneği istiklal marşıdır. Vatanımızda yüksek hayat tarzına kafir tasallutu mevzubahis olduğunda ve vatanımızın elden çıkması tehlikesi baş gösterdiğinde türk milletinin sinesinden çıkan milli şairimiz türk ordusuna ithafen yazdı bu marşı. Biz istiklal harbini istiklal marşının verdiği güç ve ortaya koyduğu dünya görüşü ile kazandık. İşte türk şiiri bu örnekte olduğu gibi kimi zamanlarda yüksek hayat tarzının bizatihi temin edicisi oldu.

ramazan

kendi halinde biri
“Ramaz “ kelimesi yanmak manasına gelir.Bu aya ramazan denilmesinin bir sebebi de bu ayın günahları yakıyor olmasındandır. Kuran-ı kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır.

kurtlar vadisi

sivri
"Kurtlar Vadisi", Türk televizyon tarihinin en ünlü dizilerinden biridir. İlk kez 2003 yılında yayınlanmaya başlayan dizi, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal olaylara, terör, organize suç ve istihbarat faaliyetlerine odaklanmaktadır. Dizi, polisiye, dram ve aksiyon unsurlarını bir arada barındırmaktadır.

"Kurtlar Vadisi", ülkemizde büyük bir izleyici kitlesi edinmiştir ve çeşitli tartışmalara da yol açmıştır. Bazı kesimler tarafından eleştirilse de, geniş bir hayran kitlesine sahiptir. Dizinin orijinal versiyonu 97 bölüm sürmüş ve birçok ülkede de yayınlanmıştır. Ayrıca "Kurtlar Vadisi Irak" ve "Kurtlar Vadisi Filistin" gibi sinema filmleri de yapılmıştır.

yalnız

mad
bazen hayatın gerçeklerini görebilmek için yalnız kalmak iyidir. önemli olan, yalnız kalmaktansa yanlış insanlarla, yanlış yolda olmayı tercih etmemektir

müslüman kardeşlik

gencalim
Müslüman Kardeşlik

Marifet; tanımak, anlamak ve bilmek demektir. Özellikle kavram üzerinden giriş yapmak istiyorum. Bu kavram yönünden ve günümüz müslüman kardeşliğe bakılırsa işler iç açıcı durumda. Müslüman demek kardeşiyle dertlenen onun hayatını ve yaşantısını göz önünde bulundurarak onu anlamaya, empati yoluyla ona hoş görü ile yaklaşmalı. Ancak günümüzde bunun aksine insanlar bir hayvanın kuyruğuna basar gibi anında ufak bir hatada karşımızdakine ya kükrüyoruz sinirden ya da onu gözümüzden siliyoruz. Müslüman kardeşlik marifet üzere olursa her daim aramızda sevgi tomurcukları yeşerir ve bir ağacın kökü ve dalları gibi sabit ve dinamik oluruz.

gâzî

hafiz
din uğruna savaşan,mücahit anlamına gelen gazi,özellikle türklerde savaşta başarı kazanan kumandanlara,hatta hükümdarlara şeref unvanı olarak kullanılır.peygamber efendimizin pek çok hadislerinde gazi ve çoğulu guzat kelimeleri ,allah yolunda savaşanlar anlamında kullanılmaktadır.peygamber efendimiz'in hadislerinde allah yolunda savaşanların övmesi,şehitlik ve gazilik hakkındaki müjde ve haberleri sebebiyle türk kültüründe,"ölürsem şehit,kalırsam gazi ''tabiri ortaya çıkmıştır.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol