eyt

bulut bey
emeklilikte yaşa takılanlar. uzun yıllardır hak etmediği halde devletten maaş almak isteyen zevatın uğraştığı bir hadiseydi. recep tayyip erdoğan -isabetli bir şekilde- 'siyasi kariyerime de mal olsa bunu yapmayacağım' diyerek bu haksız taleplere cevap vermişti. bugünlerde eyt düzenlemesi meclisten geçti. evet demek ki cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan bu konudaki sözünü tutmamış. peki neden iktidar bunu yaptı. herkesin malumu olduğu üzere 2023 genel seçimlerini kazanmak için. akp'nin 2023 genel seçimlerini kazanması; ülke ekonomisinden, sosyal güvenlik sistemimizin ayakta kalmasından ve sair ilgili genel ülke menfaatlerinden daha mı önemli. demek ki daha önemliymiş. eyt düzenlemesinden fayda temin edecek vatandaşların elbette bu husus umrunda olmaz. adam aldığı maaşa bakar değil mi. hep söylenir ya bu ülke sahipsiz diye, evet sahipsiz gerçekten.

eyt düzenlemesi, bu ülkeye çok büyük bir zarardır. görüyoruz ki 42-43 yaşında -deyim yerindeyse sapasağlam- adamların emekli olacağı anlaşılıyor. 40 yaşındaki adamın emekli olması yanlıştır. 40 yaşındaki adama emekli maaşı verilmesi milleti aylaklığa alıştırmaktır. eyt'den yararlanacak çok kişinin ağzından da duydum bunu. adam şaşırıyor: '2ben daha sapasağlam adamım. ben neden emekli olayım. ama neyse devletimiz bana ikram ediyor ben de istifade edeyim bari'' diyor bu eyt'den yararlanacak vatandaş.

bu düzenleme yeni nesilden çalmaktır. adaletsizliktir. popüleritedir. parti çıkarını ülkenin menfaatlerinden üstün tutmaktır. benim sgk primlerim ile başkasının sgk primleri ile siz 40 yaşındaki adamı emekli edemezsiniz. ama akp'nin bunu yapması tabi çok normal. akp'den beklenen işler bunlar.

maraba

sivri
"Maraba", kökeni Arapça olan bir kelime olup, Türkçede "hizmetçi", "kulu", "emrindeki kimse" gibi anlamlara gelir. Günümüzde kullanımı oldukça azalmış bir kelime olarak karşımıza çıkar.

Örneğin, Osmanlı dönemi kaynaklarından biri olan "Tezkiret-ül Evliya" adlı eserde şöyle bir cümle geçmektedir: "Sultan Murad Han'ın marabaları arasında sıralanan kahramanlardan biri de Şahin Ahmed'dir."

ayniyet

sivri
Türkçe kökenli bir kelime olup "aynı olma durumu" veya "özdeşlik" anlamına gelir. Bu kelime, özellikle hukuk terimleri arasında yaygın olarak kullanılır ve bir kişinin sahip olduğu hakların, maddi veya manevi varlıkların, belgelerin veya diğer öğelerin aynı olma durumunu ifade eder. Örneğin, bir mirasın paylaşımında, mal varlıklarının ayniyeti, her mirasçının ne kadar pay alacağını belirlemek için önemlidir. Aynı zamanda, bir sözleşmenin ayniyeti, tarafların hak ve yükümlülüklerinin tam olarak aynı olması anlamına gelir.

izmihlâl

sivri
"bozma", "çöküntü" veya "yıkım" anlamlarına gelen bir Arapça kelime. Ayrıca "yanılgı" veya "sapma" anlamlarında da kullanılır.

hdp

hafiz
Hpd - pkk ile aynı yolda yürümek onlarla bir olmak Türk milletine karşı açıkça ihanettir.ihanete göz yuman destek olan iki cihanda rahat edemez.bedel verilerek alınan bu topraklar Türk milletine emanettir. emanete ihanet eden ya münafıktır ya haindir.Allah en doğrusunu bilir.

yunus emrenin hallacı mansur sevdası

bulut bey
yunus emre hallac-ı mansur çizgisinde midir değil midir bu ayrı bir bahis. belki de o çizgidedir. bizim için önemli olan husus yunus emre'nin tasavvuf açısından kimin çizgisinde olduğu değildir. zira yunus emre'nin temayüz ettiği hususiyeti türkçeyi kuran, türkçenin derli toplu ilk halini neşet ettiren şair olmasıdır. biz bugün konuştuğumuz türkçeyi yunus emre türkçesine borçluyuz. ne demiştik türkçe için. türkçe islami ve itikadi bir dildir. bunu pek çok örnekte rahatlıkla görebiliriz. dolayısıyla yunus emre de bu islami ve itikadi dilin en güzel ilk nüvelerini bize allah'ın izniyle vermiştir. yunus emrenin alamet-i farikası budur. yunus emre'nin alamet-i farikası hallac sevdası değildir. tıpkı istiklal marşı şairimiz mehmet akif'in abduh ve cemaladdin efgani isimli zevattan etkilenmesinin onun alamet-i farikası olmadığı gibi. nasıl ki mehmet akife afgani sevdalısı diyemez isek yunus emre'ye de hallac sevdalısı diyemeyiz. en azından türklüğün müslümanlıktan başka bir şey olmadığını iddia ediyor isek dememeliyiz. böyle dersek onlardan istifade yolunu tamamen kapatmış oluruz. biz ki ateist Nietzsche'den bile yeri geliyor istifade edebiliyorsak -fikir bazında- bizim dilimizi kuran bir büyük mübarek zatın niçin -menfi olduğu öne sürülen- özelliğini sanki asli unsuruymuş gibi öne çıkaralım.

enel hak. eski bir tartışma. bu bir meşrep. bunu diyen çok mutasavvıf olmuş. bu bir bakış açısı. şarap da geçer şiirlerde, kadeh de. bu bir sembolizmdir. bir ifade ediş türüdür. bu tarz tasavvuf şiirlerinin şeriata aykırı olduğu da eski bir tartışmadır. erbabının bileceği iştir. fakat belirtmek gerekir ki; yunus emre kurucu babadır. yunus emre, karacaoğlan, mehmet akif bunlar bizim değerlerimizdir. müslüman türkün hayırla yad etmesi hatta minnet duyması gereken şahsiyetlerdir.

andaval

sivri
türkçede "ağırbaşlı olmayan, dalgın, umursamaz" gibi anlamlara gelir. Bu kelime daha çok argo veya gündelik konuşmalarda kullanılır ve olumsuz bir anlam taşır.

ertuğrul gazi

hafiz
Davamız kutlu, yolumuz çetin, düşmanımız ise kahpedir.

Buranın uç beyim benim,burda nizam da benim töre de benim.

Türk; aç kalır, susuz kalır, lakin devletsiz kalmaz. Ya bu devlet adalet üzere olacak ya da biz adalet üzere bir devlet kuracağız.

Asla korkmayın! Sancağımızı dalgalandıran da töremizi yaşatan da damarlarımızda taşıdığımız şerefli kandır. Biz bu kanı taşıdıkça, ayak bastığımız her yer yurt, sesimizin ulaştığı her yer bize vatandır.

Üstte mavi gök, altta yağız yer şahittir ki, gecenin en koyu ânı, şafağa en yakın olan ânıdır. Unutmayın ki devlet, taş binaların içinde değildir. Devlet Türk'ün ruhudur ve her Türk bir devlettir. Yeryüzünde bir Türk bile yaşıyorsa, bizim için bir devlet var demektir.

Yiğidin bakışı, korkağın kılıcından keskindir.

Aslan kapana girdi mi çakallar bile diş bilermiş.

Bizi Bismillah zırhıyla koru Ya Rabbim.

nazende

sivri
"nazlı, zarif, incelikli" anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle kadın isimlerinde ve edebi metinlerde kullanılır. "Nazenin" kelimesi ile benzer anlamlara sahip olup, Türkçenin zengin sözcük dağarcığından biridir.

iftar

hafiz
orucu açmak,oruçluya orucunu açtırmak,genel olarak oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun biçimde orucunu açması anlamında kullanılır.

peygamber efendimiz oruçlunun iftar vakti girdikten sonra ecele etmesini ve orucunu hurma veya tatlı bir şeyle ya da su ile açmalarını tavsiye etmiştir.(buhari,ebu davud)

oruç açarken dua etmek sünnettir.
peygamber efendimiz iftar anında yapılan duaların kabul edileceğini müjdelemiş ve kendisi de yapmıştır.
''allah'ım senin rızan için oruç tuttuk,senin verdiğin rızıkla orucumuzu açıyoruz,bizden kabul buyur;çünkü sen her şeyi işiten ve bilensin'' şeklinde dua etmiştir.

müslümanın şahsiyeti

hafiz
günümüzde müslüman şahsiyeti ile islam'ın ilk döneminde ki müslüman şahsiyeti arasında büyük ölçüde farklı ve uzaklaştığımızı düşünüyorum.o şahsiyet sahipleri ,hayatın her alanında islam'ın canlı örnekleriydi.
şahsiyet akıl,ruh,iman ile oluşur.abdullah ibn mesud boyu kısa bir sahabi idi ama o imanıyla oluşturduğu şahsiyeti ile kafirlerin bulunduğu kabe'ye gidip açık bi şekilde korkmadan imanın kendisine verdiği güçle tüm zerresiyle rahman süresi okuyorak açıkca kafirlerden korkmadığını dile getirmiş.o yüzden şahsiyet sahibi olan mehmet akif ersoy'un korkma diye başlayan istiklal marşı'nı yazarken nereden ilham aldığını açıkca görebiliriz.korkma demek ''üzülme ! allah bizimle beraberdir'' demektir.işte ecdadımız bu ruhla bu inançla şahsiyetini ortaya koymuştur.
müslüman önce düşünce sistemini islamileştirmesi gerekir.hayatın manasını ve hayat içindeki görevini kulluğunu idrak ederek kamil manada o zaman müslüman olur.
peki ne oldu da bizim şahsiyetimiz zayıfladı neden günümüzde bunu kaybettik elbette bunun bir takım sebepleri vardır ;
1- allah korkusunun zayıflaması;
''kul,sakıncalı olana düşme korkusuyla,sakıncalı olmayanı da terketmedikçe müttakilerden sayılmaz'' buyuruyor peygamber efendimiz sav.
2-ahiretlik işleri ertelemek dünya'ya aşırı bağlanmak;
ilk müslümanları değerli kılan kahraman ve büyük insan yapan şey dünyada dinlenen bir yolcu misali düşünerek ona göre hareket etmeleridir.''dünya onların ahiret bizim olsun ey ömer istemez misin ? peygamber efendimizin sözü ne kadar da güzeldir değil mi ?
3-rızık konusu ;
rızık korkusu kula kulluk yaptırır allah korusun.böyle davranan nasıl şahsiyetli olur ki düşünmek lazım.
4-eğitimin bozulması.(yazar: bulut bey))









çanakkale şehitlerine

hafiz
Çanakkale savaşı müminlerin yekvücud olduğu türkü, kürtü ,lazı,arabı,Çerkezi,tüm müminlerin olduğu savaştı Allah o savaşta "korkmayın,hüzünlenmeyin inanmışsanız galip olan sizsiniz "ayetinin sırrına tüm müminler mazhar olmuştur.bu savaşta Osmanlı gitti ama İslam gitmedi. Osmanlı bir aile olarak gitti, İslam din olarak kaldı. Çanakkale'de veya başka yerlerde Allah İslam'a ve Müslümanlara yardım etti; aile olarak Müslümanları yöneten Osmanlılara yardım etmedi.Biz devletlere ve şahıslara bağlı değil doğrudan hep bâki olan Allah'a gönülden iman eden müminleriz.bu çanakkale savaşın kahramanları elbette Allah'ın özel kullarıdır.çünkü onlar hem şehit hemde gazi oldular.ama hiç kimse ashabı kiram'la aynı kefede ölçülemez. müslümanların ilk savaşı bedir savaşıdır.mümin ve kafirin ilk karşılaması zor olduğu gibi dereceleri de allah katında değerlidir.çünkü onlar övülmüş razı olunmuş mübarek ve kutlu nesildir.hiç kimse onlar kadar şerefli olamaz.Allah onlardan ebeden razı olsun.

ismet özel

bulut bey
"Bedeli ne olursa olsun, Müslümanca yaşamanın haysiyetine talibiz" cümlesini kuran büyük türk şairi.

ismet özel, bana göre mehmet akif ersoy'un bugünkü temsilcisidir. büyük türk milletinin büyük şairidir. müslümanca bakışın en önemli fikir adamıdır. ismet özel okumak kırat ister kalibre ister. yanlış hatırlamıyorsam şiir okuma kılavuzunda söylüyordu : ''benim derdimde değilseniz benim çektiğim sıkıntıları çekmiyorsanız beni anlayamazsınız'' (mana olarak söylüyorum birebir ifade değil). yani ismet özel'in bir vatan meselesi var. bu meseleyi dert etmiyorsa adam, elbette ''ismet özel saçmalıyor, ismet özel de abi ne diyor yaa allah aşkına'' gibi zırvalar. bu kadar açıktır. ismet özel'in söylediği sözler bizim asıl meselelerimiz, tarihi gerçeklerimiz. bundan hareketle kendisi diyor ki ''ben niçin sizi ikna etmeye uğraşayım, bunlar zaten sizin bilmeniz gereken şeyler, inanmıyorsanız canınız cehenneme''.

müslümanlık konusunda, türklük bahsinde ismet özel kadar sarih, net cevaplar fikir hayatımıza verilememiştir. türk siyaseti ve toplum hayatı halen bu kavramsal kaosun ve karmakarışıklığın etkisiyle bir o yana bir bu yana savrulmaktadır. ismet özel'in kitapları ders kitabı olacak kitaplardır. bizim tatlı su islamcıları beğenmez ismet özel'i. niye, çünkü menfaatleri yok yahut mevcut menfaatlerine halel geliyor bu fikirlerle.

kaç sene geçmiş türkiye cumhuriyeti ilan edileli. kaç sene geçmiş misak-ı milli'nin üzerinden. hangi şairimiz hangi yazarımız misak-ı milli'nin üzerinde durmuş. ''misak-ı milli türk milletinin yeminidir'' diye kim ısrarcı olmuş. ismet özel hiçbir şey söylemese sadece bu yaptığı çok büyük vatan hizmetidir. milletin önüne ''efendim biz islamcıyız biz pek müslümanız'' diye çıkan adamların hangisi ''biz müslümanız biz üstünüz, kafir bizim altımızdadır'' demiş. ismet özel'in fikriyatının yüzde biri etmeyecek adamlar ismet özel'i eleştiriyor.

''efendim ismet özel'in şiirleri pek güzel'' eee hocam ''ama fikirleri de yaa ne biliyim olmaz bee abi''. hadi oradan be sen de. ismet özel ne diyor da fikirleri olmayacakmış. istiklal harbi diyor, istiklal marşı diyor, agah olalım diyor, ahmak olmayalım diyor, kafirin oyunlarına gelmeyelim, kafirin verdiği makama paraya aldamayalım allah bize yeter diyor, biz sünniyiz dahası hanefiyiz bunlar ne büyük şereftir bunlar türklüğün gücüdür diyor, istiklal marşı bizim dünya görüşümüz takip etmemiz gereken bir program diyor, türklük tarihi bir roldür bu rol de islamın kılıcı olmaktır diyor ve sair. yahu hangisi yanlış. hangisi problemli. adam ''hdp iyidir'' mi diyor. ''pkk hafif yaramazlık yapıyor ama olsun pkk ile görüşelim konuşalım'' mı diyor. ''islam'ın bazı hükümleri uygulanamıyor bunlara tarihsel diyelim kafirleri kızdırmayacak bir iki hüküm bulalım da bunları tadil edelim'' mi diyor. hangi söylemi kur'an ve sünnetle çelişiyor. diyecekler ki ''efendim ırkçılık yapıyor'' falan filan. hikayedir bunlar. ''türklük tarihi roldür'' diyor adam yaa. kardeşim ben şaşırıyorum. adam türklük tarihi roldür diyor kalkıyor oradan birisi efendim ırkçılık diyor. bunu diyen adamlar acaba türkçe biliyor mu. türkçe bilmez ki allah'dan korksun diye bir söz var ya tam da bunlara müstahak.

öte yandan ismet özel ile ilgili sosyal medyada olsun sair mecralarda olsun mütemadiyen bir hedef gösterme operasyonları yapılır. bazıları bilinçli kasıtlı görevli bazıları da cahillikten. ismet özel şu anda medyaya çıkmıyor, konferans panel vb. ortamlarda da konuşmuyor. sadece yazı yazıyor. kimseyi ismiyle cismiyle de eleştirmiyor. zaten kimseyi muhatap almaması da normal, üst seviye çünkü. yazılarını anlamak için ciddi bir kapasite gerektiğinden bunu anlamak dahi mesele :) kardeşim hal böyleyken niye uğraşırsınız ismet özelle. demek ki dert başka. demek ki mesele başka.

neymiş efendim ismet özel bir zamanlar sosyalistmiş. sonra islamcı olmuş. sonra ise türkçü olmuş. bu konuda hüseyin etil'in küre yayınlarından çıkan ''ismet özel ve partizan aynı adamın öyküsü'' kitabını okumanızı tavsiye ederim. hüseyin bey çok güzel izah etmiş. ismet bey'in kendisi de defaatle bu hususu çok sarih izah etti. gerek katıldığı programlarda gerekse bazı konferanslarında.

velhasılı kelam ismet özel'i okumak anlamak kırat ister, vatanseverlik gerektirir. temiz bir zihin, berrak bir yürek gerektirir.

lut as

bulut bey
hz. lut, kur'anda ismi geçen peygamberlerden birisidir. dolayısıyla lut kavmi derken dikkat etmek icap eder. hz. lut peygamberdir. lut kavmi dediğimiz zaman hz. lut (as)'un peygamber olarak gönderildiği kavmi anlamalıyız. hatta yanlış anlamalara mahal bırakmamak adına lut peygamber'in gönderildiği kavim demek daha isabetli olur kanımca.

livata lanetlenmiştir.

lgbt dernek ve vakıfları falan filan her ne ad altında yapıyorlarsa yapacaklarını işte. son 10-15 yılda bir hayli çoğaldı. enteresan değil mi. demokrat, muhafazakar , yerli ve milli olduğunu iddia eden bir siyasi iktidar döneminde lgbt azmış, lgbt türkiye'nin başına bela olmuş. tevbe estağfurullah. acaip ve garaip bir durum değil mi? acaba türkiye'de lgbt'yi kim azdırmış, kim bu furyaya bilerek veya bilmeyerek destek olmuş.
ne diyor bu lgbt ''lut kavminin torunlarıyız''. biliyoruz laa vurgulamanıza gerek yok :)

tamahkâr

sivri
bir şeyi veya bir şeyleri çok isteyen, hırslı, açgözlü anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve bir kişinin düşük ahlaki değerleri yüzünden başkalarına zarar verebilecek bir şekilde hareket etmesini ifade eder.

"(bkz: Körlük)" adlı eserde, yazar Jose Saramago şu cümleyi kullanmıştır: "Dahası, bu kentte de tamahkarlık, kıskançlık, hırs, duygusal yoksunluk, ebeveynlerin çocuklarına karşı bilinçsiz davranışları, insanın insana yabancılaşması ve bireyselleşmesi, başkalarının acılarına aldırmazlık, haksızlık, adaletsizlik, hoyratlık ve barbarlık gibi tüm toplumsal kötülükler vardı."





tevhid kavramı

hafiz
Batı her on yılda bir farklı kavramlar uyduruyor bizleri oyalıyor.mesela yakın tarihe bakacak olursak 60'yıllarda " kalkınmacılık" 70'li yıllarda "uluslararacılık" 80'li yıllarda"küreselleşme" liberalleşme" 90'lı yıllarda ise "postmodernizm" gibi kavramları bize yutturmaya çalışıyorlar bizde yutuyoruz maalesef.bu ve buna benzer kavramları konuşmalarımız da bilerek veya bilmeyerek sürekli papağan gibi tekrar tekrar söylüyoruz.
Mesela İnternette bir video izlerken adamın her cümlesi batılı klişe onlara ait kavramları söylüyor;
Zamanın ruhu,birey, farkındalık,empati,vs kimse ona bunları başına silah koyup söyletmedi."ben ne söylüyorum yahu da demiyor. Dikkat etmemiz lazım,batı'nın en büyük güçlerinden biriside söylemidir.bizler batı'nın kavramlarını söyledikçe kendi hayatımızı onların çizdiği sınırlarda esir olarak yaşamak zorunda kalırız.

Batı kendi kavramlarına çok sadıktır.mesela virüsün şekli taca benziyor diye İngilizce "crown"adını vermiyorlar,latince "taç anlamına gelen "corona" adını veriyorlar.

Peki bizler tevhid kavramlarını nerden öğrenecez?
Elmalılın tefsirinden oradaki kavramları iyi okuyarak öğreniriz.necip Fazıl,said halim paşa,akif ersoy'u okuyarak tabi ki.çünkü onlar osmanlı döneminden gelen ve kendilerini kirletmeyen imana dayalı kavramları iyi benimsemiş insanlardır.bunlara ek olarak sizlere diyanet vakfı islam ansiklopedisi'ni okumanızı tavsiye ederim.
Böyle araştırma sürecine girersek zihin dünyamız zenginleştiğini ve Müslümanca düşünmeye,konuşmaya,yaşamaya başladığımızı görmeye başlarız Allah'ın inayetiyle..

esbab

sivri
Arapça kökenli bir kelime olup "sebepler" anlamına gelir. Bir olayın, durumun ya da sonucun ortaya çıkmasına sebep olan etkenleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, bir kazanın meydana gelmesindeki sebepler "esbab-ı mucibe" olarak ifade edilebilir.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün yani 12 Mart 2023 günü. İstiklal marşı'nın TBMM' de kabul edilişinin yıl dönümü. Tv ekranlarına bakıyoruz. Hiçbir atıf yok. Hiçbir özel program düzenlenmemiş (mesela trt 2'de little joe var - trajikomik) . Devlet ricali özel bir protokol hazırlamamış. Tbmm'de özel bir protokol düzenlenmemiş. Kısacası günün anlam ve önemine dair hiçbir gelişme yok.

Oysa cumhuriyet istiklal marşına çok şey borçlu. Her birimiz birer fert olarak istiklal marşına çok şey borçluyuz. Biz Türkiye ne kadar kıymetli ise o kadar kıymet kazanacak fertleriz. Bu vatana bu topraklara borcumuzu ödememiz şarttır. Türkiye yoksa türk yok, vatan yok. İstiklal marşının deyimiyle türkiye yoksa can yok, canan yok, tek vatan yok. Türkiye yoksa biz hiçbir şey değiliz.

seyyid kutub

hafiz
Mevdudi: Ehl-i Sünnet itikadına yüzde yüz uymayan bir takım görüşleri olduğu malumdur. Fıkhî sahada da kendi tercihleri bulunduğunu biliyoruz. Eserlerinden istifade edilebilir, ama her söylediği tasdik edilmemelidir.siyasi ve fikri yönü ağır basmış bir şahsiyettir.yaşadığı dönemden etkilenmesi onu farklı görüşlere sevk etmiştir.
Seyyid Kutub: İslam davası uğruna başını vermekten çekinmemiş bir şehid olması, bir takım görüşlerinde Ehl-i Sünnet'in dışına çıktığını söylememizi engellememelidir. Onun şehitlik mevkiine ulaşması kendi şahsıyla ilgili bir husustur.geriye bıraktığı bazı görüşler Ümmet'e mal olmuştur; dolayısıyla tartışılmalıdır.iyi güzeli alınarak istifade edilmelidir.

küfür

partizan
küfür demek öncelikle ''kafir'' , ''imansız'' , Allah'ı kitabı tanımayan anlamında kullanılan dini bir kavramdır.

Al-i İmran Suresi, 176. ayet: Küfürde 'büyük çaba harcayanlar' seni üzmesin. Çünkü onlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler. Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azap vardır.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol