birr

hafiz
"birr "İyilik,ihsan,erdemlilik gibi manalarına gelir.dünya hayatında hep imtihan'da olduğumuzu unutmamamız lazım çünkü iyilikler olduğu kadar kötülükler ve felaketlerde vardır bu dünya hayatında.peki kötülük gelince ne yapalım ? birr yani iyi mi düşünelim evet aklımıza şu gelsin;her felaketin ardından bir iyilik ve güzellik gelir.sadece aradaki zamanı biz bilemeyiz.ardından gelecek iyiliğe kavuşmak için felakete hoş geldin demeliyiz.seni kabul ediyorum,sen Allah'tan geldin mesajınla geldin ,öğretmek istediklerini anlamaya çalışacağım.işte teslimiyet budur.iyi kötü her şeyi kabullenmektir.işte müjde ey kurana iman eden mümin ;
فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ

اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۜ

Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
[ inşirah surresi 5-6 ayetler]

kurtlar vadisi

sivri
"Kurtlar Vadisi", Türk televizyon tarihinin en ünlü dizilerinden biridir. İlk kez 2003 yılında yayınlanmaya başlayan dizi, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal olaylara, terör, organize suç ve istihbarat faaliyetlerine odaklanmaktadır. Dizi, polisiye, dram ve aksiyon unsurlarını bir arada barındırmaktadır.

"Kurtlar Vadisi", ülkemizde büyük bir izleyici kitlesi edinmiştir ve çeşitli tartışmalara da yol açmıştır. Bazı kesimler tarafından eleştirilse de, geniş bir hayran kitlesine sahiptir. Dizinin orijinal versiyonu 97 bölüm sürmüş ve birçok ülkede de yayınlanmıştır. Ayrıca "Kurtlar Vadisi Irak" ve "Kurtlar Vadisi Filistin" gibi sinema filmleri de yapılmıştır.

müslüman akıllı olmak zorundadır

hafiz
Allah biz kullarına kendisini tanıyalım diye bizlere akıl ve irade vermiştir.Kulluk makamı Peygamberlerin "ne güzel kul "makamına ermektir.müslümanın akıllı olanı nefsin istek ve arzularına set çeken ve övülen bir kimse iken ,aklını kullanmayan ise nefsin arzularına uyan gaflette olan kimsedir.Dinini [islamı] iyi öğrenmek isteyen bir Müslüman önce ilmihal yani hâl ilmini iyi öğrenmelidir.ilmihal [fıkıh]kişinin aleyhinde ve lehinde olanı bilmesidir.akıllı mümin şeytanın düşman olduğunu,nefsin ise daima bizi kulluk yani akıllı Müslüman olmanın önünde en büyük engeldir.akıllı Müslüman derken Allahı ve rasülünün yolundan giden kimseyi kastediyoruz.

cihanşümul

sivri
Farsça kökenli bir kelime olup "dünya çapında" veya "dünya ölçeğinde" anlamına gelir. Bu kelime, genellikle bir konunun dünya genelinde yaygın olduğunu veya dünya çapında bir etki yarattığını ifade etmek için kullanılır. Örneğin, "cihanşümul bir salgın" veya "cihanşümul bir ekonomik kriz" gibi ifadeler kullanılabilir.

kefaret

hafiz
Kefaret Sözlükte "örtü"anlamına gelir.bir günaha kefaret olması için işlenen iyi bir amel,aynen badananın duvardaki kiri örtmesi ve güzel göstermesi gibi kişiyi temizler ve örter.kişi kefaret gerektiren (bilerek ramazan orucu yemek,yanlışlıkla mümini öldürmek gibi) günahı örtüp kaplar ve günahları affedilmiş olur.

tebyin

sivri
"Tebyin", Arapça kökenli bir kelime olup Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. "Tebyin" kelimesi, açıklama, izah etme, anlatma, ortaya koyma anlamlarına gelir.



ya istiklal ya ölüm

bulut bey
Ya istiklal ya ölüm sözü islami bir sözdür.

Müslümanlığını ciddiye alan insanların gayet iyi bildiği ve sıklıkla vurguladığı, Müslümanlığını pek de ciddiye almayan insanların ise çoğunluğu tarafından bilinen fakat pek de vurgulanamayan bir gerçek var. Nedir o. Şeriat bir bütündür. İslam bir bütündür. Allahın hükümlerini tam olarak kabul etmediğiniz sürece Müslüman olamazsınız. Efendim "ben namaz kılmayı kabul ediyorum ama oruç farz değil" derseniz Müslüman olamazsınız. Faiz helaldir derseniz dinden çıkarsınız. Bu böyledir. "Ben yarım Müslüman oluyum" olmaz. Ya hep ya hiç. Ya tamamı ya hiçbirisi.

Ya istiklal ya ölüm sözü de bu ruhu yansıtan bir sözdür. Bu sözün sahibi de tıpkı istiklal marşının sahibi olduğu gibi esasen büyük türk milletidir. Ne demişti akif. İstiklal marşı milletin eseridir. Ve safahat eserine de bu gerekçe ile istiklal marşını dahil etmedi. Tıpkı bunun gibi ya istiklal ya ölüm sözünü Mustafa kemal'e söyleten Türk milletinin istiklal azmidir.

güzel ahlak

gencalim
Müslümanı erdemli kılan asıl husus güzel ahlakıdır. İslamın en önemli unsurlarından bir parçası ahlaktır. Ahlaksız müslüman düşünülemez. Bu kavram üzerinden örnek vermek gerekirse şöyle anlatabiliriz; Müslüman, kimsenin olmadığı yerde dahi hırsızlık, bozgunculuk veya en aşağılık davranış dahi olsa yürüdüğü yol üzerine mecbur kalmadığı sürece tükürmeyen veya elinde çöpe atılacak bir cisim olduğu halde onu çöp bulana kadar elinde bekleten kişidir. Asıl ahlaki örnek ise günümüzde kesinlikle uygulanışı nadir görülen ve insanlar da yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutmuş bir davranıştır. Bu davranış diğer ismiyle vefadır. Vefa demek; kötülüğe iyilikle cevap verebilmektir. Bunu en yüce ve en erdemli insanların yapabileceği bir ahlaki davranıştır. Olaylar üzerinden örneklemek gerekirse hemen bir örneği sunalım inşaallah; Hz. İsa(a.s) bir gün yolda arkadaşlarıyla yürürken eşkiyaların kendisine etmediği laf bırakmamışlardı. Ancak Hz isa hiçbir şey söylemeden yoluna bakıp gitti. Arkadaşları neden böyle davrandın dedikleri zaman, benim onlar gibi kötülük sermayem yok hem kötü davransam sonucu olumsuz olacaktı diye cevap vermiş. İşte Rasulullah'ın ahlakı buydu. Rasulullah'ta şahsi saldırılara hiç karşılık vermemiş ama mesele din oldu mu kesinlikle taviz vermemiştir.

gazali ibni rüşd tartışması

bulut bey
İngiliz bir laf uyduruyor. Diyor ki 'Gazali düşüncesi ile birlikte islam felsefesi islam bilimi bitti.' veya bu minvalde bir palavra. Ve ekliyor 'ibni rüşd Farabi ibni sina gibi adamlar ne matah adamlardı ne güzel felsefe bilim yapıyordu bu adamlar'. Ondan sonra Müslümanlara grup bulunuyor. Gazaliciler gelenekçi diğerleri yenilikçi oluyor. Tabi bu serencamdan anlaşılacağı üzere gelenekçi olanı da yenilikçi olanı da gavur belirlemiş demektir. Müslüman akıllı olmak zorundadır. Akıllı olması iyidir değil akıllı olmak mecburiyetindedir. Sen gazali - ibni rüşd tartışmasına Müslüman olarak girersen kafirin oltasına takılırsın. Gavurun paketlerinden birisine veya birkaçını istif ediliverirsin.
(yazar: hafiz)

siyaset

bulut bey
siyaset esasen bir kavramdır. ilm-i siyaset peygamber mesleğidir. peygamberimiz (sav) islam devletinin yöneticisi idi. dolayısıyla hayatın her safhasında kuralları haiz olan islam, elbette siyaset alanında da fıkhi ilke ve kuralları ihtiva eder. bu cihetle ilm-i siyaset dediğimiz zaman ilk aklımıza gelecek olan kur'an ve sünnet-i seniyyedir.
siyaset kelimesi aklımıza pek çok kelime ve kavramı getirebilir. güncel siyaset bunlardan bir tanesidir. güncel siyasi partiler, ideolojiler, hizipler ve sair.
küresel sistem , dünya sistemi , wall street empire veya ismine ne dersek diyelim bir organizasyon var. bu organizasyonu son derece dikkatlice -palavracıların, ciddiyetsiz adamların saçma sapan kurgularından ve abartmalarından ari bir şekilde- tetkik ve tahkik etmeliyiz. az yukarıda bahsettiğim güncel siyaset, siyasi partiler, ideolojiler, hizipler filan bunları bir kenara bırakalım. bunlar işin magazin kısmı. magazin olduğunu son altılı masa hadiselerinde de açıkça gördük.
salt güncel siyaset takibi ferdi yanlış sonuçlara götürür. ondan sonra adam kendisiyle hiç ilgisi olmayan meseleler sebebiyle anası babası yahut eşi yahut herhangi bir arkadaşı ile papaz olabilir :) hiç gerek yok. tuttuğunuz veya kendinizi yakın hissettiğiniz siyasi partiler hemen hemen aynı şeyleri söylüyor boşuna kavga etmeyin. hatta ve hatta şayet bir cemaat, tarikat filan oraya bağlı iseniz onlar da hemen hemen aynı yoldalar. boşverin. aklınızı kiraya vermeyin. örnek bu ülke fetö gördü. aklını kiraya veren milyonlarca kişiyi gördük. fetö'nün tepe kadrosu nerede, pensilvanya'da, almanya'da, fransa'da, kanada'da vs.üstelik bir elleri yağda diğer elleri balda değil mi (bu arada allah hepsinin belasını versin) peki bu işin ceremesini kim çekiyor. genellikle bu işin ceremesini burada aklını kiraya vermiş dünyadan habersiz kişiler çekiyor. kitlenin tamamı suçludur tamamı suçsuzdur anlamında söylemiyorum elbette. örgütlü suçlar türk ceza hukuku içerisinde apayrı bir konudur, hukuki bir meseledir. ayrıca daha geniş değerlendirilmelidir (tabiki sadece hukukçular tarafından :)) sadece siyasi ve sosyal açıdan yukarıda bahsettiğim genel ilkelere bir örnek vermiş olduk. yani şunu diyorum aklınızı kiraya verip de körü körüne bir siyasi liderin bir tarikat şeyhinin filan ardına düşmeyin veya seküler birey ve kitleler için konuşacak olursak falanca oyuncunun filanca instagram fenomeninin filanca seküler görüşlü bir yazarın kanaat önderinin peşine mürid gibi takılmayın. zannetmeyin cemaat tarikat filan sadece islami cenahta var. seküler kesimde de aynı şekilde vardır. sadece isimler değişir yöntemler değişir mantık aynıdır.
neyse biz müslümanlara gelelim, seküler adamla benim işim yok :)
müslümanlar sizin iki kaynağınız var, kur'an ve sünnet. sorgulanamaz olanlar bunlardır. diğer tüm parametreler sorgulanır. kimsenin peşinden sorgusuz sualsiz gidilmez. hz. ömer halifeliği sırasında bir gün etrafındakilere sordu ''ben yanlış yaparsam beni nasıl düzeltirsiniz'' etrafındakiler kılıçlarını göstererek cevap verdi ''seni şu eğri kılıçlarımızla düzeltiriz''. bakın müslüman anlayışı budur. bir zulüm görüyorsan önce elinle düzelt, beceremiyor musun dilinle söyle, onu da mı yapamadın bari kalben buğz et. hadise budur.
bana göre fikri hür müslüman bir ferd bugün güncel siyasete pek kafayı takmaz, en fazla kafa dinleme için ''biraz da magazinel takılayım da kafam boşalsın'' maksadıyla bir iki konuşur (bunu çok yorulduğumuzda kafamız çok dolduğunda telefonda bir saat filan oyun oynamaya, yahut arkadaşlarla geyik muhabbeti yapmaya filan benzetebiliriz :)) tamam o kadar.
ekabirlik yapmak niyetinde değilim. fakat bana göre bugün müslümanlığını ciddiye alan bir ferd siyaset konusunda öncelikle sünnette mevcut ilm-i siyaseti öğrenmeye gayret etmeli ve ayrıca dünya sistemi denilen organizasyonu kavramaya çalışmalıdır.

ali babacan

bulut bey
Bilderbergin öz evladı. Türkiye'ye zararı pek çokdur. Saymakla tükenmez. Şimdilerde türklüğü sorguluyor hdp/pkk'ya selam çakmakla meşgul. Babacanın kıratından başka ne beklenirdi ki. Paye kapmak için chp safına geçti kılıçdaroğlu es kaza seçilir de bize de bir şeyler düşer mi acaba derdinde. Tıpkı serok ahmet davutoğlu gibi. Patronlarına yaranmak için Türkiye'ye her türlü zararı verebilir. Ali Babacan zarardır ziyandır. Kısacası al serok babacan'ı vur Abdullah Gül'e.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün yani 12 Mart 2023 günü. İstiklal marşı'nın TBMM' de kabul edilişinin yıl dönümü. Tv ekranlarına bakıyoruz. Hiçbir atıf yok. Hiçbir özel program düzenlenmemiş (mesela trt 2'de little joe var - trajikomik) . Devlet ricali özel bir protokol hazırlamamış. Tbmm'de özel bir protokol düzenlenmemiş. Kısacası günün anlam ve önemine dair hiçbir gelişme yok.

Oysa cumhuriyet istiklal marşına çok şey borçlu. Her birimiz birer fert olarak istiklal marşına çok şey borçluyuz. Biz Türkiye ne kadar kıymetli ise o kadar kıymet kazanacak fertleriz. Bu vatana bu topraklara borcumuzu ödememiz şarttır. Türkiye yoksa türk yok, vatan yok. İstiklal marşının deyimiyle türkiye yoksa can yok, canan yok, tek vatan yok. Türkiye yoksa biz hiçbir şey değiliz.

tbmm

bulut bey
İstiklal harbini komuta eden gazi meclisimiz. Türkiye büyük millet meclisi türk milletinin bir eseridir. İsmindeki büyük kelimesi bana göre büyük türk milletine atıftır. TBMM, Milletimizin En güzide mefhumu ve kurumudur.

Tekbir, dua ve kurbanlar ile açılmış türk milletine umut olmuştur. Sonraki süreç ayrı bir bahis. Bugünkü durumu da ayrı bir bahistir. Bugün gazi meclisimizde hdp, tip ve sair Türk hasımlarının barınması içimizi yaksa da tbmm bizimdir. Bizim eserimizdir. Allahın izni ile hep bizim kalacaktır.

Taşnak, hınçak, rum milliyetçileri ve sair türk hasımları bu mecliste geçicidir. Elbet bir gün büyük türk milleti bu habisleri tasfiye edecektir.

istiklal marşı

hafiz
İstiklâl Marşımız şu ayet-i kerimenin
ruhunu yansıtır: “Gevşeklik göstermeyin,
üzülmeyin; iman etmişseniz üstün olan
sizsiniz.”Âl-i İmrân, 3/139.

İstiklâl Marşımız, var oluş gayemizi, kim
olduğumuzu ve nasıl var olmaya devam
edeceğimizi öğretir. En son ocağımız sönmeden
bağımsızlığımızın sembolü olan al bayrağımızın
inmeyeceğini haykırır. Şehit kanlarıyla sulanmış
vatan toprağımızın asla düşmana çiğnetilemez
olduğunu telkin eder. Şehâdetleri dinin temeli
olan ezan-ı Muhammedî'nin ebediyen
yurdumuzun üstünde inlemesini niyaz eder. Şu
mısralarla milletimize ebedi istiklâli muştular:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

yunus emrenin hallacı mansur sevdası

bulut bey
yunus emre hallac-ı mansur çizgisinde midir değil midir bu ayrı bir bahis. belki de o çizgidedir. bizim için önemli olan husus yunus emre'nin tasavvuf açısından kimin çizgisinde olduğu değildir. zira yunus emre'nin temayüz ettiği hususiyeti türkçeyi kuran, türkçenin derli toplu ilk halini neşet ettiren şair olmasıdır. biz bugün konuştuğumuz türkçeyi yunus emre türkçesine borçluyuz. ne demiştik türkçe için. türkçe islami ve itikadi bir dildir. bunu pek çok örnekte rahatlıkla görebiliriz. dolayısıyla yunus emre de bu islami ve itikadi dilin en güzel ilk nüvelerini bize allah'ın izniyle vermiştir. yunus emrenin alamet-i farikası budur. yunus emre'nin alamet-i farikası hallac sevdası değildir. tıpkı istiklal marşı şairimiz mehmet akif'in abduh ve cemaladdin efgani isimli zevattan etkilenmesinin onun alamet-i farikası olmadığı gibi. nasıl ki mehmet akife afgani sevdalısı diyemez isek yunus emre'ye de hallac sevdalısı diyemeyiz. en azından türklüğün müslümanlıktan başka bir şey olmadığını iddia ediyor isek dememeliyiz. böyle dersek onlardan istifade yolunu tamamen kapatmış oluruz. biz ki ateist Nietzsche'den bile yeri geliyor istifade edebiliyorsak -fikir bazında- bizim dilimizi kuran bir büyük mübarek zatın niçin -menfi olduğu öne sürülen- özelliğini sanki asli unsuruymuş gibi öne çıkaralım.

enel hak. eski bir tartışma. bu bir meşrep. bunu diyen çok mutasavvıf olmuş. bu bir bakış açısı. şarap da geçer şiirlerde, kadeh de. bu bir sembolizmdir. bir ifade ediş türüdür. bu tarz tasavvuf şiirlerinin şeriata aykırı olduğu da eski bir tartışmadır. erbabının bileceği iştir. fakat belirtmek gerekir ki; yunus emre kurucu babadır. yunus emre, karacaoğlan, mehmet akif bunlar bizim değerlerimizdir. müslüman türkün hayırla yad etmesi hatta minnet duyması gereken şahsiyetlerdir.

zulümat

sivri
"karanlık", "ışıksızlık" veya "gölgelik" anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle fiziksel karanlık anlamında kullanılır, ancak aynı zamanda metaforik anlamlarda da kullanılabilir. Örneğin, "zulümatlı bir dönem" veya "zulümatlı bir gün" gibi ifadeler, zorlu ve karanlık bir dönem veya zaman dilimini ifade etmek için kullanılabilir. Ayrıca, "zulümatlı bir kişi" gibi ifadeler de kullanılabilir ve bu, bir kişinin kalbinin karanlık, kötü niyetli veya negatif düşüncelerle dolu olduğunu ifade edebilir.

esbab-ı mucibe

mad
Arapça kökenli bir terimdir ve "sebeplerin sebebi" anlamına gelir. Bu terim, bir olayın veya sonucun gerçekleşmesine neden olan nedenlerin tamamını ifade etmek için kullanılır. Esbab-ı mucibe, belirli bir olayın gerçekleşmesinde etkili olan tüm faktörlerin toplamıdır.

Örneğin, bir trafik kazası meydana geldiğinde, bu kazaya neden olan faktörler esbab-ı mucibe olarak adlandırılabilir. Bu faktörler arasında, sürücülerin hataları, hava koşulları, araçların teknik sorunları, yoldaki trafik işaretleri ve diğer pek çok etken yer alabilir.

Esbab-ı mucibe terimi, farklı alanlarda da kullanılabilmektedir. Örneğin, bir hastalığın ortaya çıkmasında etkili olan faktörler de esbab-ı mucibe olarak adlandırılabilir. Bu faktörler arasında, genetik faktörler, çevresel etkenler, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve diğer pek çok faktör yer alabilir.

Sonuç olarak, esbab-ı mucibe terimi, bir sonucun gerçekleşmesinde etkili olan tüm faktörleri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Bu terim, birçok farklı alanda kullanılabilir ve bir olayın gerçekleşmesindeki nedenleri anlamak için önemli bir kavramdır.

cahiliyye

hafiz
arapların islam'dan önceki inanç,tutum ve davranışları islami devirdekinden ayırt etmek için kullanılır.
genellikle o dönem bilgi ve inanç yoksunluğunda çok bu konulardaki ölçüsüzlük,davranış ve ilişkilerdeki yanlışlıkların yaygınlığından dolayı bu isimle bahsedilir.
kabalık,görgüsülük ve gayr-ı medenilik anlamıda gelen bu kavram islama uymayan her türlü inanç,söz,fiil, ve davranışlarıda ifade eder.

neumark ve türkler

hafiz
Osmanlının [türklerin]islamiyete hizmetlerine baktığımız zaman ne kadar çok hizmet ettiklerini görebiliriz.tarih meydanına çıkmış olan ve cihadı şiar edinen bir devleti görmemek için kör veya bir Türk düşmanı olmak lazımdır.Osmanlı türklerini zaferden zafere götüren güç ,ahlak, sabır ve cesaret, gibi meziyetler hep islami kaynaklardan geliyordu.
Bazı mısır ve Afganistan fikir adamlarının ecdadımıza düşmanlığı da bilinmektedir.iyisi de var kötüsü var ama kötü olan bu adamlar, peygamber efendimizi bile devre dışı bırakabilme cüreti göstermiş vehhabi zihniyetli kimselerdir.

bunun böyle olduğu batılı olan Alman profesör neumark şöyle söylemektedir;

Çok samimî itiraf edeyim ki, Avrupalılar, Türkleri sevmez. Kilisenin Türk ve İslâm düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir. Çünkü sizler en az 400 sene sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslâmiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslâmiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki, Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı her yerde İslâmiyet'i, sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet'i devam ettirdi. Onun için faraza lâiklik şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler. Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir. Ve sizler gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Bu bakımdan sizi silâh ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağlamaya çalışıyorlar..."

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol