tatlı su islamcıları

bulut bey
Tatlı su islamcılığı tam bir konformizmdir. Dünya sisteminin izin verdiği temayüller üzerinden hareket eden bir kısım "akıllı" zevat kendisine çok güzel yerler edinir. Kimisi çok para kazanır. Kimine pek güzel makam mansıp verilir. Öbürüne şöhret yolu açılır. Veyahut tamamı birden de olabilir. Gavura hizmet etme ölçüsü esastır bu hususta. Sen gavura ne kadar hizmet ettin. Hizmetine göre kafir ödüllendirme yapar. Kafirler işine yarayacak adamları hassasiyetle gözetirler. Bunları yükseltirler.

Tatlı su islamcılığı istiklal harbine karşıdır. İstiklal marşına burun kıvırır. Türk kelimesini duyunca afakanlar basar.

Tatlı su islamcılığı sabaha kadar şeriat konuşur sabah namazı vakti girmesine rağmen sabah namazını eda etmeden yatar. Gerçi bu tipler çok geride kaldı şimdi aşmışlardır bu işleri.

Faize haram der. - Belki demeyen de vardır bilinmez.- Gider islami bankacılık üzerinden faizin babasını yapar. Sonra çıkar der ki efendim bu helaldir caizdir.

Bizim yunusu karacaoğlan'ı beğenmez gider mevdudiye seyyid kutuba meyleder. Bizim olan onlar için hiç değerli değildir. Mehmet akife filan bazıları açıktan hasımdır.

Gibi gibi. Daha saymakla tükenmez. Allah şerlerinden korusun.

dijitalleşme

mad
hayatımızda birçok alanda kendisini göstermektedir. Örneğin, işletmeler dijitalleşme sayesinde daha verimli bir üretim süreci sağlayabilirler. devletler, dijital teknolojileri kullanarak vatandaşların hizmetlerine daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yanıt verebilirler.

Ancak dijitalleşmenin de bazı riskleri bulunmaktadır. Özellikle, dijital teknolojilerin kötüye kullanımı sonucunda gizlilik ve güvenlik konuları ortaya çıkabilir. Bu nedenle, dijitalleşme sürecinde, veri güvenliğine ve gizliliğine ciddiyetle dikkat edilmesi gerekmektedir.

ramazan

kendi halinde biri
“Ramaz “ kelimesi yanmak manasına gelir.Bu aya ramazan denilmesinin bir sebebi de bu ayın günahları yakıyor olmasındandır. Kuran-ı kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır.

kurtlar vadisi doğu bey

hafiz

Doğu: Abbas'ı öldürme görevini kimden aldın?
Pala: Devlet sırrı.
Doğu: Ben bilmediğime göre devlet sırrı değil!
Pala: Bilmiyorsan devlet değilsin.
Doğu: Seni doğurtan Ebe Seher'i tanırım! Aklını başına topla!!
Efsane racon :)

usta-çırak

bulut bey
usta-çırak ilişkisi esasen türk milletinin yılların iktisabı ve marifetiyle ortaya çıkardığı ve ahilik ile birlikte değerlendirilmesi lazım gelen muazzam bir hadisedir. usta-çırak münasebeti bana göre kapitalizmin köküne kibrit suyu çalabilecek bir düşüncedir. bünyesinde bu potansiyeli barındırır. çırak-kalfa-usta şeklinde 3'lü yapı olduğu da söylenir. kısaca usta-çırak ilişkisi diyoruz. bu ilişki sadece zanaat alanında da değil ilimde de mevzuubahis edilebilir.

günümüzde usta-çırak ilişkisi unutulmaya yüz tutmuş -belki de unutulmuş- bir hadise. ''neyi kaybettiğini hatırla'' sözünün tecessüm ettiği muhabbetlerden bir bahis. fakat belki de halen bu muazzam sistemin yeniden inşası mümkündür. ''üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı'' yazımızda kısaca zikrettik. zanaat mektepleri kavramını. bu kavram ile birlikte usta-çırak ilişkisinin üzerinde durulabilir kanaatimce.

türkiye'de artık bu meseleler hiç gündem edilmiyor. neden acaba. daha önemli mevzular olduğu için mi. yoksa zihni melekelerimizi toplum olarak tamamen yitirdiğimiz için mi. yoksa kapitalist sisteme tam entegre olduğumuzdan mı. veyahut hepsi mi. olabilir. biz kendi meselelerini hayati sayan bir çizgiyi takip etme konusunda sadık olmayı hedeflediğimizden ötürü bu konuları gündeme getirelim. en azından kendi çapımızda :)

seyyid kutub

bulut bey
Milli şuur nedir bunu iyi anlamamız lazım. "Tefsirler bize milli şuur vermez" veya "tefsirin böyle bir işlevi olmak zorunda değil" tezi öne sürülüyor.

vatan müdafaası dolayısıyla değil doğrudan din-i mübin-i islam'ın müdafaasıdır. Ne diyor Mehmet akif. Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi. Yani siz - kahraman Türk ordusu- siz öyle şereflisiniz ki bedrin aslanları bir siz iki. Bu şuurdan bahsediyoruz. Bahsettiğimiz hususların tamamı cihad ile bağlantılı hususlar.

Biz milli şuur derken kimlik derken doğrudan müslümanlıktan bahsediyoruz. Yoksa kemalizmden değil. Bunu ıskalarsak "seyyid kutup'un yazdıkları biz Müslüman türkleri pek de alakadar etmeyen hususlardır, bizim kendi değerlerimiz var biz önce bunları bir anlayalım kimliğimizi bilelim " sözüne muhalefet ederiz.

İstiklal harbi doğrudan cihaddır. Bunu kavramamız çok hayati bir mesele. İstiklal harbi birileri kemalist inkılaplar yapsın falan filan diye yapılmış bir şey değil. Bunun böyle olduğunu bu tezden menfaati olanlar öne sürebilir. Biz şehidoğulları olarak şehid ecdadımızın bu harbi niçin verdiğini adımızı nasıl biliyorsak öyle biliyoruz. İstiklal harbi " değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" parolası ile kafire karşı boğaz boğaza verilmiş bir harptir. Bunun değeri kıymeti elbette mısır'da bir zaman yaşanan siyasi hadiselerden çok daha üstte. Bizim için böyle. Böyle olmak zorunda. Yoksa bizi bu Anadolu'da yutarlar. Biz zihniyet olarak yükselmez isek bizi tarumar edecek bütün imkanlar hazır, bu imkanlarını istimal edecekler zamanı gelince hiç şüphesiz ederler.

allah yolunda olmalıyız

hafiz
Allah'a inandıklarını söyleyen fakat O'nun dini için ne zaman , ne para , ne de hayatlarını feda edemeyenlerden olmayalım . Harekete geçelim ve sahip olduğumuz ne varsa hepsiyle Allah yolunda savaşalım .

sadakatsizlik

sivri
birine, bir gruba, bir işe veya bir söze verilen sadakatin, bağlılığın, güvenilirliğin veya bağların ihlal edilmesi veya çiğnenmesi anlamına gelir. Sadakatsizlik, genellikle yanıltma, hile yapma, ihanet etme, yalan söyleme veya sözünden dönme gibi davranışlarla ilişkilendirilir.

ecmain

sivri
"Ecmain", Arapça kökenli bir kelime olup Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. "Ecmain" kelimesi, "cem" kelimesinin çoğuludur ve "ikisi de, her ikisi" anlamına gelir. Bu kelime genellikle dualarda kullanılır.

çanakkale şehitlerine

kendi halinde biri

Âsım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar…

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.


Mehmet Akif Ersoy

ey peygamber sabret

hafiz
Ne güzel hitap, Allah peygamberini yalnız bırakmıyor ve ona nasıl güven veriyor görelim
Konumuzla ilgili ayet şöyle;
"Sabret [ey Peygamber]. Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler"[Rum 60.ayet] bu ayet mekke'nin zor zamanlarında inmiştir.böyle bi ortamda Allah peygamberine moral ve destek veriyor.

Şimdi ayetin mesajını Peygamber Efendimiz anladı ve uyguladı sıra bizde kısaca açıklamaya çalışacağım.

Şöyle anlamamız gerekir ayeti;
düşmanların seni zayıf bulup,seni bastırmalarına fitne ile korkutmalarına, alayları ile cesaretini kırmalarına, tehditleri,kuvvet gösterileri ve işkenceleriyle seni dehşete düşünmelerine,tuzakları ile seni kandırmalarına veya kendi inanç sistemleri ile uzlaşma yapmalarına asla fırsat verme! Bunun aksine sen davanda ,inancında o denli keskin ve samimi bulmalıdırlar ki,seni ne tehditleri korkutmalı, ne seni satın alabilmeleri ne kandırarak gözünü boyayabilmeli, ne de din konusunda seninle pazarlığa anlaşmaya cesaret edebilmelidirler.
Tüm bunları Allah kısaca : inancı olmayanlar seni gevşekliğe düşürmesin!" Sözleri ile ifade etmiştir.
Peygamber Efendimizin davasında ne kadar yenilmez olduğunu tarih ispat etmiştir.bir elime ayı diğer elime güneşi verseniz davamdan dönmem demişti sav.hangi sahada olursa olsun onunla savaşan hep yenilmiştir ve tüm kafir ve müşrikler her türlü karşı koymalarına rağmen,Allah sözünü yerine getirmiş nurunu [islamı] tamamlamış ve Peygamberini yalnız bırakmamıştır.

yunus emrenin hallacı mansur sevdası

hafiz
Hulül ve tenasüh inancına sahip olan Hallac-ı Mansur hakkında, Ebu Abdurrahman es-Sülemi, Tabakat-ı Sufiye'de; Hallac-ı şeyhlerinin çoğunluğunun yoldan çıkmış biri olarak gördüklerini ifade ederken, Kuşeyri onu, tarikat şeyhleri arasında zikretmez. Cüneyd-i Bağdadi onu divanından kovmuştur. İbn Teymiye ise, Hallac'ı hiçbir âlim ve şeyhin hayırla yâd etmediğini ifade ederek onu tekfir ederken, İbn Hacer, zındık olarak öldürüldüğünü söyler. İbn Kesir ise, onu Mekke putperestlerine benzetir.

Hallac, Karmatilerin casusu olduğundan 9 yıl hapsedilir. Suçu ispatlandığı için o dönemin ünlü uleması tarafından idam fetvası verilir. Tövbeye davet edilirse de tövbeye icabet etmez… Casusluğundan dolayı idam edildikten sonra onun çevresindekiler, onu düşünce kahramanı göstermek için “Ene'l-Hak” sözünden dolayı idam edildiğini etrafa yayarlar…

Yunus Emre, Hallac-ı Mansur hayranıdır… Hayranlığını şu dizelerde ifade etmiş ve onunla “Ene'l-Hak” (Ben Allah'ım) düşüncesinde hem fikir olduğunu dile getirmiştir…

254 “Mansurlayın dara beni ayan göster onda seni
Kurban kılayın bu canı ışka munkir olmayanın”

287 “Mansur var oldum bu gün berdar iden gelsun beru
İnni enallah okudum inkar iden gelsun beru

Mansurdum ben ol zaman us yine geldum bunda ben
Yak külumi savur yile ben enel hak didum ahi”

200 “Hallac-ı Mansur ile dara asılan benim”

217 “Mansur eydur Enel Hak dir suretiyim o da yok
Dinuz dara gelsunler ben darı kurup geldum”
Tabi bu tür şathiyeleri[şathiye yalpalamak sınırı aşmak ,şeriata aykırı sözler manasına gelir]tevil eden alimler olduğu gibi kabul etmeyen alimlerde vardır. geneli kabul etmezler.nitekim imam-ı rabbani gibi büyük bir mutasavvuf bu sözler kendilerini bağlar diyerek yolun Şeriat yolu olduğunu söylemiştir.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün miladi takvime göre 12 Mart. Yine miladi takvime göre 12 Mart 1921 tarihinde milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kahraman ordumuza ithafen yazılan İstiklal Marşı TBMM'de kabul edildi.

Kahraman ordumuz İstiklal Marşından aldığı güç ve ilham ile kafiri mağlup etti. Allah Türk'ün duasını kabul etti. Kabul olmuş dua ile vatanımız kafir tasallutundan halas oldu. İstiklal harbinin istikametini, ideolojisini, ruhunu ve kısaca bütün mahiyetini istiklal marşı tayin etmiştir. Bu sebepledir ki Teşkikat-ı Esasiye'nin 2. Maddesi "Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır Resmi lisanı Türkçedir." hükümlerini amirdir.

Her ne kadar daha sonraki süreçte istiklal marşı rafa kaldırılmış olsa da (milli şairimizin başına gelenler bunun en açık ispatıdır) yukarıda bahsettiğimiz hakikatler değişmez.

İstiklal harbini biz yaptık. Gariban Anadolu insanı yaptı. Din vatan namus için yaptı. Bir avuç vatansever türk kazandı istiklal Harbini. Dualar ile tekbirler ile. Hiçbirisinin zihninde inkıkap filan yoktu. Kahraman ecdadımızın zihninde sadece bir hedef vardı o da şehadet. Vatanın halası. İstiklal. Başka da bir hedef yoktu. Dolayısıyla cumhuriyetin kurucu felsefesi esasen islamdır, misak-ı millidir. Gerisi lafügüzaftır, çarpıtmadır. İstiklal harbinin sahibi Müslüman türk milletidir. Başka da kimsenin değildir. İstiklal harbi yalnızca bizimdir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

sultan alp arslan

hafiz
200 bin kişilik ordu toplayıp selçuklu'yu(türkleri] Anadolu'ya sokmamak için savaşan Romen diyojen,
60 bin kişilik ordusuyla diyojen ve ordusunu yenen sultan alp arslan
Romen diyojen Bizans tarihinde tek esir düşen kral:)
Türkler geliyorsa kaçın, türkler kaçıyorsa daha hızlı kaçın.

gazali ibni rüşd tartışması

bulut bey
İngiliz bir laf uyduruyor. Diyor ki 'Gazali düşüncesi ile birlikte islam felsefesi islam bilimi bitti.' veya bu minvalde bir palavra. Ve ekliyor 'ibni rüşd Farabi ibni sina gibi adamlar ne matah adamlardı ne güzel felsefe bilim yapıyordu bu adamlar'. Ondan sonra Müslümanlara grup bulunuyor. Gazaliciler gelenekçi diğerleri yenilikçi oluyor. Tabi bu serencamdan anlaşılacağı üzere gelenekçi olanı da yenilikçi olanı da gavur belirlemiş demektir. Müslüman akıllı olmak zorundadır. Akıllı olması iyidir değil akıllı olmak mecburiyetindedir. Sen gazali - ibni rüşd tartışmasına Müslüman olarak girersen kafirin oltasına takılırsın. Gavurun paketlerinden birisine veya birkaçını istif ediliverirsin.
(yazar: hafiz)

çanakkale şehitlerine

bulut bey
"bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi" mısraı. Mezkur mısra mehmet akif'in Çanakkale şehitlerine hitaben yazdığı şiirde geçer. Bazı art niyetli zevat bu mısra sebebiyle mehmet akif'i tefe koyar. Bu şahısların bir kısmı bunu idrak yoksunluğundan yapıyor. Onlar için sadece allah akıl fikir versin diyorum. Bazıları da kasıtlı yapıyor. Neden. Çünkü mehmet akifle husumetleri var. İstiklal marşı ile görülecek bir hesapları var. Bu meyanda ikinci sırada saydığımız kesim için ise allah belanızı versin diyorum.

Neden Mehmet akif bu mısrada uhud demiyor neden hendek demiyor. Asr-ı saadette peygamberimiz (sav) 'in bizzat bulunduğu savaş sadece bedir değil. Neden bedir diyor. Diyebiliriz ki bedir ashabı övülmüştür. Bu hakikatten mülhem akif de Çanakkale şehitlerimizi övmek adına bediri zikretti. Olabilir. Ama bana daha evla gelen yorum ise şudur. Peygamber bedir gazvesinden önce şöyle dua etti: Ey Allâh'ım! Bana olan vaadini ihsân eyle! Allâh'ım! Bana zafer nasîb et. Ey Allâh'ım! Eğer ehl-i İslâm'ın bu topluluğunu helâk edersen, artık yeryüzünde Sana ibâdet edecek kimse kalmayacak. Çanakkale'ye dönelim. Bir baksak ki Müslümanların bedir gazvesinden önceki hali ile Çanakkale savaşından önceki halin birbirine çok yakın olduğunu görürüz. Yani Çanakkale geçilseydi türk milleti istiklal harbini veremeyecekti. Bir vatanımız dolayısıyla dinimiz de olamayacaktı. Hadise bu. Ama nasipsiz adamlar bu mısranın manasını bilemez. Bilemediği için de akifi tefe koyar. Ne deniyor bu mısrada. Kahraman türk ordusu sizden üstün ancak bedrin aslanları. Siz kafirle çatışıyorsunuz ne büyüksünüz. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi. Mana bu. Temiz zihniyetli bir Müslüman bunu şıp diye anlar. Ama zihni mülevves ise yahut zihni baştan itibaren bozuksa elbette Mehmet akifi tefe koyacaktır.

tebyin

sivri
"Tebyin", Arapça kökenli bir kelime olup Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. "Tebyin" kelimesi, açıklama, izah etme, anlatma, ortaya koyma anlamlarına gelir.



lgbt sapkınlıktır

hafiz
Allah kullarını 2 cins erkek ve kadın olarak yaratmıştır.hem dini hemde bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçekliktir.lgbt sapkınlığı Rabbimiz tarafından lanetlenmiş ve azaba müstahak olmuştur.lgbt yi desteklemek Allaha karşı gelmektir.Her ne olursa olsun neslimizi bu tür sapkınlıktan korumak için elimizden geleni yapmak her müslümanın görevidir.

amcazade

sivri
bir kişinin amcasının oğlu anlamına gelir. Yani, bir kişinin babasının erkek kardeşinin çocuğu "amcazade" olarak adlandırılır. Bu terim, akrabalık bağlarını ifade etmek için kullanılır ve bir kişinin amcasının oğlu, genellikle ailenin yakın bir üyesi olarak kabul edilir.

berat

kendi halinde biri
kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür.yüce yaradan'ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür.

cibilliyetsiz

sivri
kişinin yetenek veya becerilerinin olmaması veya yetersiz olması anlamına gelir. Bu nedenle "cibiliyetsiz" kelimesi, bir kişinin belirli bir işi yapmak için gerekli olan yetenek ve becerilerden yoksun olduğunu ifade etmek için kullanılır. "Cibiliyetsiz" kelimesi, bir kişinin işinde başarısız olduğu veya sorumluluklarını yerine getiremediği durumlarda da kullanılabilir.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol