dilim ettin beni dilim dilim

hafiz
Evet bu söz çok anlamlıdır.çünkü insan'ın başına ne gelirse hep dili yüzündendir.Allah korusun bizi.şu unutmamak gerekir Birini çekiştirirken alışkanlık hâline getirilmiş tepkilerden “ben demedim, o diyor (ben sadece
aktarıyorum)” cevabının da ne kadar geçerli olduğunu anlamamız için Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellemin Müslim'de rivayet edilen bir hadis-i şerifine dikkat edelim: “Bir insanın yalancı sayılması için
kulağına gelen her sözü dilinin söylemesi yeterlidir.”
Evet, sen demedin ama naklettin. İnsan mermiyi kendisinin üretmediği, fabrikanın ürettiği
mazeretiyle birine kurşun sıkmanın suçundan paçayı yırtabilir mi? Öyleyse kötülük içeren bir sözü
'aslında' söylememiş olmak da kimseyi kurtarmaz. Müslüman'ın ağzından, kaleminden,
telefonundan kimsenin dinine, canına, onuruna ve malına zarar gelemez. Kural bu kadar basittir.
Senin telefonundan gitmiş bir mesajla bir Müslüman'ın dini, canı, onuru, parası bir kuruş bile olsa
zarar görüyorsa bunun geldiği anlam şudur: tevbe etmediğin sürece Allah seni affetmeyecektir

kahraman maraş

muradi
Ne de güzel demiş şair..
“Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir.
Artık yırtarak açtığımız zarflarda
ne kargış, ne infilak
yalnız
koynunda çaresiz, çıplak
isyan işaretleri taşıyan
bir ergen cesedi..”

imam

gencalim
İmam Nedir? Toplumda ki Yeri Nedir?

İmam tabiri bilindiği üzere camide veya mescitte 5 vakit, cuma, bayram ve cenaze namazlarını kıldıran yeri geldi mi kürsüde vaaz veren kişidir. Tabiki imam bundan ibaret değildir. İmamın farklı vasıfları ve kendine has özellikleri var. Özelliklerine girmek istemiyorum siz okuyucumuz bunu ilmihalden veya internetten kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Gelelim asıl meseleye, halkımızın gözünde imam, vakti geldiğinde namazını kıldıran daha sonra ara vakitlerde bomboş oturan kişi olarak biliniyor. Çok yanlış bir algı bu ülkemizde veya diğer islam ülkelerinde kendisini imamlık yolunda hakkını vererek araştırmalar yaparak İslamiyeti insanlara doğru anlatmak için gecesini gündüzüne katarak çalışan kardeşlerimiz var. Ve imamlar sayesinde birçok genç her türlü günahtan arınmış oluyor veya İslam'ı beğenip müslüman olan oluyor. Böylelikle İslamiyet daha doğru bir şekilde yaşanılır ve örnek temsil duruma geliyor. İmam şunu yapıyor imam bunu yapıyor diyerek te islamdan soğuyamayız demek ki siz mesleğinin hakkını veren layık imamlar göremiyorsunuz, bunu görememeniz sizi islamdan soğutmaya veya diğer imamların da kötü olduğu algısına itme hakkı vermez.

gazali ibni rüşd tartışması

hafiz
Gazali'nin Bilimi bitirdiğini söyleyenlerin çoğu söylediği şeyler slogan cümlelerdir yani bilgisizliklerini ortaya koymaktadırlar. Filozofların tutarsızlığı eserinden dolayı bilimi bitirdiği söylenir.Bizim ülkemizde bu eseri sindirebilecek kaç kişi vardır !! Çünkü bu eseri sindirebilecek adamların meşşâi geleneğini iyi biliyor olması lazım,mutezileyi iyi biliyor olması lazım,felsefeyi biliyor olması felan filan .konuşanların o donanımda olmadığını biliyoruz önce bunları iyi bilmeleri ve Gazaliyi bütün olarak okumaları gerekir.eserlerinden haberi olmayan kimselerin cahilce söylemleridir.filozofların tutarsızlığı eserini okuyan ve anlayan tabi anlayabilen varsa!! Okusun sonra konuşsun.

ramazan

hafiz
oruç,farsça ''ruze'' kelimesinin türkçeleşmiş şeklidir.arapça bir kelime olan ''savm ve sıyam'' bir şeyden uzak durmak,bir şeye karşı kendini tutmak ,oruç tutmak demektir.

-saim;oruç tutan demektir.
-oruç hicretin 2. yılı farz kılınmıştır.
-ilk oruç bedir savaşında tutulmuştur.
-ramazanın kelime manası sıcaklıktan gelir.
-güneşin yükselip etrafı kavurduğu zaman dilimine ''ramada'' denilir.
-günahlarımızı yok etttiği için bu aya ramazan denilmiştir.
-oruç sadece ağızla tutulan bir ibadet değildir.bütün uzuvlarla tutulan bir ibadettir.orucu göze,kalbe,zihne,kulağa, hasılı bütün organlara tutturulan bir ibadettir.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün miladi takvime göre 12 Mart. Yine miladi takvime göre 12 Mart 1921 tarihinde milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kahraman ordumuza ithafen yazılan İstiklal Marşı TBMM'de kabul edildi.

Kahraman ordumuz İstiklal Marşından aldığı güç ve ilham ile kafiri mağlup etti. Allah Türk'ün duasını kabul etti. Kabul olmuş dua ile vatanımız kafir tasallutundan halas oldu. İstiklal harbinin istikametini, ideolojisini, ruhunu ve kısaca bütün mahiyetini istiklal marşı tayin etmiştir. Bu sebepledir ki Teşkikat-ı Esasiye'nin 2. Maddesi "Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır Resmi lisanı Türkçedir." hükümlerini amirdir.

Her ne kadar daha sonraki süreçte istiklal marşı rafa kaldırılmış olsa da (milli şairimizin başına gelenler bunun en açık ispatıdır) yukarıda bahsettiğimiz hakikatler değişmez.

İstiklal harbini biz yaptık. Gariban Anadolu insanı yaptı. Din vatan namus için yaptı. Bir avuç vatansever türk kazandı istiklal Harbini. Dualar ile tekbirler ile. Hiçbirisinin zihninde inkıkap filan yoktu. Kahraman ecdadımızın zihninde sadece bir hedef vardı o da şehadet. Vatanın halası. İstiklal. Başka da bir hedef yoktu. Dolayısıyla cumhuriyetin kurucu felsefesi esasen islamdır, misak-ı millidir. Gerisi lafügüzaftır, çarpıtmadır. İstiklal harbinin sahibi Müslüman türk milletidir. Başka da kimsenin değildir. İstiklal harbi yalnızca bizimdir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

cömertlik

hafiz
farsça cevân-merd sözcüğünden türkçeleştirilmiştir.
dinimizde cömertlik genelde sehâ,sehâvet ve cûd kavramıyla ifade olunmaktadır.
cömetlik,eldeki imkanları meşru ölçüler içinde,hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak başkalarına yardımcı olmaktır.
cömert kulu allah sever.peygamber efendimiz insanların en cömertidir
örnek verecek olursak şu olay ne kadar cömert olduğunu gösterir;
sahabeden biri evlenmektedir.fakat adet olan düğün yemeğinde ikram edecek hiçbir şeyi yoktur.durumu haber alan peygamber efendimiz evindeki unun hepsini ona hediye eder.kendi evinde ise hiç yiyecek kalmaz.

ismet özel tefrid

hafiz
Tasavvufi bir terim olan tefrid müslümanın batıldan ve nefisten sıyrılıp [nefsi kontrol etmek dizginlemek]Allah ile beraber olmak demektir.
İsmet Özel 3 zor mesele kitabında ise şöyle açıklar; Tefrid, Allah'ın hükmünün yürüdüğünü görmektir. İslam'ın bütün zamanlar ve bütün yerlerde münferiden bir manaya sahip olduğunu ,her yer ve zaman için anlaşılması gerekli, özgül hükümler taşıdığını bilmektir.islamı anlatma bakımından "tefrid" safhasında isek mümin olarak düşünür ve davranırız.

siyasetteki ciddiyetsizlik

bulut bey
Siyaset ciddi bir iştir. En azından öyle olmalıdır. Aldığınız kararlar, takındığınız tutumlar, yaptığınız işler koskoca bir devleti milleti ilgilendiriyor. En basitinden bir siyasi partinin bir ilçe başkanlığı bile ciddi bir iştir. Çünkü Türkiye'de bırakın popüler partileri ismini cismini hiç duymadığımız - tabela partileri diye anılan- siyasi partilerin bile binlerce seçmeni sempatizanı var.

Peki siyasete bakalım. Ciddiyet var mı yok mu. Örnekler üzerinden gidelim. Neticede bu yüksek lisans tezi değil :). Bir sözlük yazısı :). Siyasetin ciddiyetsizliğini ciddi bir lügatte pekala tartışabiliriz. Çünkü burası pekala çoğu yere göre çok daha ciddi bir ortam.

Bu ülkede dombra müziğinden seçim şarkısı yapıldı mı. Şivan perver devlet ricaline ibrahim tatlıses ile birlikte konser verdi mi. Evet.

Bu ülkede bazı siyasiler dans ediyor mu. Evet hem de çok güzel.

Z kuşağı diye tasnif ettikleri kesime hoş görünmek adına bazı tuhaflıkları koca koca adamlar hiç utanmadan yapıyor mu. Evet bilfiil.

Bir cumhurbaşkanı adayı Starbucks'a gidip kahve içip beraberindeki bir kısım zat ile kalp işareti yapıp poz veriyorlar mı. Evet en afillisinden.

Hdp/pkk'nın 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayı medyada sazla sözle şişirildi mi. Evet baya uğraşıldı.

Bir ara akil adamlar yok muydu. Vardı. Hem de en akillerinden.

Bazı eski oyuncular tiyatrocular siyasetçi oldu mu. Evet. Tıpkı zelenski gibi. Ne yaptı zelenski ukrayna'yı. Gümletti.

Örnekler çoğaltılabilir. Daha çarpıcı ve trajikomik örnekler de bulunabilir. Meramımızı ifadeye kafi geleceği kanaatiyle örnekleri burada keselim. Kitabın ortasına gelelim.

Şirketler milletlere düşmandır. Dünya sistemi güçlü bir millet güçlü bir devlet istemiyor. İstemediği için de ciddi bir siyaseti tasvip etmiyor. Buna müsaade etmiyor. "Ben z kuşağı ortaya çıkardım siz de bunlar gibi yapın sakın haa ciddi filan olup da milli menfaat, milli şuur, milli kimlik gibi temayüller göstermeyin" diyor patronlar. Bunlar da "tamam abi ne demek" diyorlar. Mesele bu.

faiz belası

hafiz
Günümüzde kredi kullanmak bankalarla içli dışlı olmak herkesin cebinde kullanabileceği imkanlar olması ahir zaman fitnesidir.bundan 50 sene önce bankanın önünden geçmeyen alimlerimiz var bugün ise artık çok basitleşti haram olan birşeyin bizim önümüze sevimli sloganlarla bilmem yüzde 2 faiz oranlarıyla güzel göstermeleri elbette günümüz müslümanları için bir imtihandır. Faiz Allahla savaş açmaktır.Faiz haramdır; çünkü İslam'ın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan “Hak” kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar. Kazanıyorum zannederken aslında kaybeden kişinin ve birbirine güvenini yitiren müslümanları felakete sürükler. Faiz yalnızca malın değil, hayatın da bereketini kaçırır. Nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan ömürler faizin birer neticesidir. Yüce Allah çalışıp çabalamadan haksız yoldan kazanç sağlayanların ibretlik âkıbetini bizlere şöyle haber vermektedir: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu durum onların 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır…”
[Bakara 275]

bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar fırıldak olmaya gerek yok

sivri
Bu söz, hayatın kontrol edilemez olduğu gerçeğine dikkat çekmektedir. İnsanlar olarak, hayatta her şeyin her zaman beklediğimiz gibi gitmeyeceğini kabul etmeliyiz. Ancak buna rağmen, birçok insan kendilerini sık sık korku, endişe ve belirsizlik içinde bulur, bu da zaman zaman farklı davranmalarına ve kararsızlık göstermelerine neden olur.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu sözü, insanların hayatta karşılaştıkları engelleri aşmak için cesaretli ve kararlı olmaları gerektiğine vurgu yapar. Kendimiz için belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için, dünyanın bazı şeyleri üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayabilir ama bu bizim hedefimize odaklanmamızı engellememeli.

Bir diğer açıdan bakarsak, belirsizliğe ve kontrol edilemeyenlere karşı bir şeyler yapmak için gereksiz yere endişe duymak yerine, elimizden geldiğince hazırlıklı olmak, sebat etmek ve çözüm odaklı olmak daha önemlidir. Bu söz, hayatta başarıya ulaşmak için güçlü bir zihinsel duruş ve kararlılık gerektiğini hatırlatır.

kurtlar vadisi

hafiz
6 baba'nın ölümünden sonra konsey'de avukat nizamettinin "polat alemdar adlı kişinin Süleyman çakır'ın ölümü vesilesiyle bi gecede 6 tane baba'yı öldürmesi beni rahatsız etti" demesi
Aslan akbey'in şu sözü kulağımızda çınlıyor"bu güne kadar girdiğin bütün operasyonlarda kural gizlilikti artık bitti..polat alemdar ünlü olmalı çok ünlü olmalı kurtlar vadisinde herkes onu konuşmalı "demesi polat alemdar'ın konseyi altüst etmesi muhteşem bi şey:)

mehmet akif ersoy

bulut bey
İstiklal marşımızın şairi. Büyük bir adam. Bir kahraman. Bir önder. Baştan aşağı şahsiyet. Büyük türk milletinin büyük şairi. Türk ideolojisini tecessüm ettiren metni kaleme aldı 102 yıl önce. En zor zamanda "korkma" dedi. Tıpkı hicret yolunda peygamber efendimiz (sav)'in ebubekir efendimize dediği gibi. "korkma Allah bizimle beraber". Akif de Türk milletine ve kahraman ordumuza "korkma Allah bizimle" dedi istiklal marşı ile. İstiklal harbimiz bu ruh, bu imanla kazanıldı.

Sonra ne oldu. Akif canından çok sevdiği Türkiye' den ayrılmak zorunda kaldı. Artık ahirete irtihalini yakın görünce vatanında canını teslim etmek üzere ancak dönebildi. Bunu iyi anlamamız lazım. İstiklal harbimizin en önemli kahramanlarından birisi acaba ne olmuş da vatan topraklarından ayrılmak durumunda kalmış. Daha nice nice sorular. Bu soruları sormalı ve cevaplarını anlamaya çalışmalıyız. Belki daha az zoka yutarız diye. Tabi ideal olanı hiç zoka yutmamaktır.

Mesela albay deli halit niçin meclis koridorunda vurulmuş.
Ali şükrü bey niçin bir suikaste kurban gitmiş.
Bunlar benzer sorulardır.

tasavvuf

hafiz
İslam'ın irfan ve ahlaki boyutunu ifade eden tasavvuf, herşeyden önce başta ülkemizde olmak üzere islam dünyasını olumlu yönden etkilemiş ve nice kafirler Müslüman olmuşlardı.eğer tasavvuf ehil kişiler tarafından temsil edildiği sürece bu muhteşem güzel gelenek devam edecektir.tabi ne kadar kuran ve sünnete ters davranıp sapıtanlar olmuşsa zamanında olduğu gibi günümüzde de bunlara karşı hakiki gerçek Sufi ehilleri bu sapıtanlarla mücadele etmektedir.
Tasavvuf,dünya ile ilgili şeylerden azla yetinmeyi,tümüyle Allah'a yönelme, dünyevi arzulara karşı sabretme,kalbi temizleme ve Allah'a daima yönelmek onu daima zikretmek ve şeriata tabi olma gibi özellikler üzerine kurulu bir hâl ve ilimdir.bu ilim dalı ve hal ilmi kuran ve sünnete
baktığımız zaman sabır ,Şükür tevekkül,Allah'a bağlılık rıza ,tevbe dünya bağlanmamak gibi kavramları rahatca görebiliriz. Tasavvuf ilminin sistemeşmesi ve bir ilim dalı olarak ortaya çıkması 9. Asırdan itibaren İslami ilimler arasında yer almaya başlamıştır.
İlk sûfi müellifler tasavvufu hiçbir şekilde Kur'an ve sünnetten ayrı ve bağımsız görmemişlerdir.mesela serrâc,kuşeyri,hücrîvî,gazali ilk müellifler bu ilmi ehli sünnet anlayışına uygunluğunu göstermeyi amaç edinmişlerdir.
Cüneyd bağdadi tasavvuf nedir sorusuna "bizim bu ilmimiz Kur'an ve sünnet'le sınırlıdır" demiştir.
Yine tasavvuf'un Kur'an ve sünnet temelli olduğu tarikatlar dönenimde de devam ettiğini biliyoruz.başka bi yazımızda da kısaca tarikatların oluşum sürecinden bahsederiz.çünkü bu bir ilimdir bir kaç kelamla bitmez.

izmihlâl

sivri
"bozma", "çöküntü" veya "yıkım" anlamlarına gelen bir Arapça kelime. Ayrıca "yanılgı" veya "sapma" anlamlarında da kullanılır.

musalli

hafiz
namaz kılan anlamına gelmekte olup,beş vakit namaza devam eden kişiye verilen addır.cemaattle namaza devam edenin cennetlik olduğuna şahitlik edin buyuruyor peygamber efendimiz.kişini imanının ispatı namazdır. kafirle farkımız namazdır.namaz eğilerek yükselmenin adıdır.allah sizleri musalli olan kimselerden eylesin.

nüans

partizan
bir galat-ı meşhurdur. ''nüans farkı'' derler mesela. bu ifade tamamen bir anlatım bozukluğudur. zira nüans kelimesi dilimize Fransızca'dan geçen bir kelime olup anlamı zaten ''fark'' demektir. nüans farkı dediğimiz zaman ''fark farkı'' demiş oluruz.

hüsnüzan

sivri
Türkçe'de "iyi niyetli düşünce, olumlu tahmin" anlamına gelir. Kelimenin harfiyen anlamı "iyi zan" veya "güzel düşünce" dir. Bir başkasının nedenini bilmeden önce, kişinin olumlu veya iyi niyetli düşüncelerle yaklaşması ve onu olumlu bir şekilde yargılamasıdır.

mevdudi ve inek

hafiz
merhum mevdudi'nin bi fikri var.bilindiği gibi o hint kıtasının yetiştirdiği alimlerden birisidir. hindular genel olarak ineği kutsal sayar.
diyor ki mevdudi bir hindu müslüman olduğu zaman ona kendi eliyle bir inek kestirmek gerekir ki tevhid iyice kalbine yerleşsin.bizim de kalbimizde bağlı olan ne varsa kuran ayetlerinin iyice yerleşmesi için kesip atmamız gerekir.o zaman tam manasıyla müslüman oluruz.bazı kişiler allah'ın sınırlarını aşıyor kabul etmiyorlar mesela miras konusu buna örnektir bu zamanda kadına 1 erkeğe 2 mi olur diyerek kabul etmiyorlar allah'ın koymuş olduğu hududu yani sınırı aşıyorlar böyle biri müslüman olabilir mi ? başka bir örnek peygamber efendimizin hadislerini kabul etmeyen güya kendilerini kuran ehli olarak tanıtan bir zümre var ama kuran peygambere itaat edin ona tabi olun onun örnekliği sizin için kurtuluş gibi ayetleri görmezlikten geliyorlar.örnekleri çoğalta biliriz.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol