Mü'mine sevinç, kafire gam günü.
Birileri ramazan bayramını idrak ediyor. Birileri de paskalya bayramını idrak ediyor. Bazı siyasiler paskalya bayramını kutlamak için adeta birbiriyle yarışıyor. Ne diyor ayeti kerimede "Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez."
Biz Müslümanız ve de sadece müslüman bayramını idrak ederiz. Gavurların bayram diye addettikleri bazı günleri birileri pek ciddiye alıyor olabilir. Biz kendimizi ciddiye aldığımız için ve Müslümanın her koşulda kafirden üstün olduğunu bildiğimiz için sadece kendi bayramımızı biliyoruz ve de gavurların bayramını kutlamıyoruz.
yolu açık bahtı aydınlık olsun.
Allah kullarını 2 cins erkek ve kadın olarak yaratmıştır.hem dini hemde bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçekliktir.lgbt sapkınlığı Rabbimiz tarafından lanetlenmiş ve azaba müstahak olmuştur.lgbt yi desteklemek Allaha karşı gelmektir.Her ne olursa olsun neslimizi bu tür sapkınlıktan korumak için elimizden geleni yapmak her müslümanın görevidir.
“Ramaz “ kelimesi yanmak manasına gelir.Bu aya ramazan denilmesinin bir sebebi de bu ayın günahları yakıyor olmasındandır. Kuran-ı kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır.
Her gün yenilik, benim geleneklerime ihanettir
İstiklâl Marşımız şu ayet-i kerimenin
ruhunu yansıtır: “Gevşeklik göstermeyin,
üzülmeyin; iman etmişseniz üstün olan
sizsiniz.”Âl-i İmrân, 3/139.
İstiklâl Marşımız, var oluş gayemizi, kim
olduğumuzu ve nasıl var olmaya devam
edeceğimizi öğretir. En son ocağımız sönmeden
bağımsızlığımızın sembolü olan al bayrağımızın
inmeyeceğini haykırır. Şehit kanlarıyla sulanmış
vatan toprağımızın asla düşmana çiğnetilemez
olduğunu telkin eder. Şehâdetleri dinin temeli
olan ezan-ı Muhammedî'nin ebediyen
yurdumuzun üstünde inlemesini niyaz eder. Şu
mısralarla milletimize ebedi istiklâli muştular:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
ruhunu yansıtır: “Gevşeklik göstermeyin,
üzülmeyin; iman etmişseniz üstün olan
sizsiniz.”Âl-i İmrân, 3/139.
İstiklâl Marşımız, var oluş gayemizi, kim
olduğumuzu ve nasıl var olmaya devam
edeceğimizi öğretir. En son ocağımız sönmeden
bağımsızlığımızın sembolü olan al bayrağımızın
inmeyeceğini haykırır. Şehit kanlarıyla sulanmış
vatan toprağımızın asla düşmana çiğnetilemez
olduğunu telkin eder. Şehâdetleri dinin temeli
olan ezan-ı Muhammedî'nin ebediyen
yurdumuzun üstünde inlemesini niyaz eder. Şu
mısralarla milletimize ebedi istiklâli muştular:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
ilk kibrin babası şeytandır.
Başarılı bir proje. Allah razı olsun.
bitkilerde bulunan dokuların bir çeşitidir. Bitki organlarının çoğunun içinde bulunur ve özellikle bitkinin yaprak, gövde ve köklerinde yaygındır.
'yalnız kurt' efsane msn mahlası :)
bu söz ismet özel'e ait. muhtelif siyasi, toplumsal ve tarihi vecheleriyle ispatlanmış bir sözdür. bugün dünyada insanların önünde iki seçenek var. ya amerikalı olacak. ya da türk. başka bir yol yok.
bugün türkiye'de ortada dolaşanlar, öne çıkanlar kim. bunu iyi tahlil etmemiz lazım. bunlar amerikaya bel bağlamış kişiler mi. yoksa bir türk gücünü arzulayan, istiklal hedefini benimseyen kişiler mi. türkiye'de türklüğün ne olduğunu, amerikalılığın ne olduğunu kaç kişi biliyor. bunlar üzerinde düşünülmesi gereken hayati konular. fakat bugün itibariyle türkiye'ye hiçbir yararı olmayan sun'i güncel siyaset tartışmaları ile milletin zihni tesir altında bırakılmaya devam ediliyor.
Allah akıl fikir basiret ve feraset versin.
bugün türkiye'de ortada dolaşanlar, öne çıkanlar kim. bunu iyi tahlil etmemiz lazım. bunlar amerikaya bel bağlamış kişiler mi. yoksa bir türk gücünü arzulayan, istiklal hedefini benimseyen kişiler mi. türkiye'de türklüğün ne olduğunu, amerikalılığın ne olduğunu kaç kişi biliyor. bunlar üzerinde düşünülmesi gereken hayati konular. fakat bugün itibariyle türkiye'ye hiçbir yararı olmayan sun'i güncel siyaset tartışmaları ile milletin zihni tesir altında bırakılmaya devam ediliyor.
Allah akıl fikir basiret ve feraset versin.
…
Âsım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar…
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
…
Mehmet Akif Ersoy
Âsım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar…
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
…
Mehmet Akif Ersoy
o,(kur'an) imanımızdır. ona iman ederek allah'ı ve peygamber'ini bulduk.cenneti ve cehennemi tanıdık.ölümün,hayatın sırlarını anladık.dirilmenin gereğine, hesabın inceliğine iman ettik. asırlar öncesini anlattı,o günlerde yaşamış gibi hissettik.devirler sonrasından söz etti,görür gibi yaşar gibi olduk.göremediğimizi gösterdi,duyamadığımızı duyurdu.ona iman edip kendimizi bulduk.aslımızı geleceğimizi öğrendik.ona iman ettik. ibadetten lezzet aldık.o bize yalvarmayı ,ağlayıp istemeyi öğretti.onunla dua ettik.eğer kaynağı kur'an ise tarihten teknolojiden,bilimden bir destek almadan ''o kesin,doğru olandır''demeyi öğrendik.
İnşirah ,"açılıp genişlemek,Huzura kavuşmak" anlamına gelmektedir. Bununla ilgili Kuranı Kerim'de 94.sûre olarak inşirah sûresi vardır.bu surenin ilk ayeti Peygamber Efendimizin gönül ferahlığına ve huzura kavuşturulduğu için inşirah adı verilmiştir.ayrıca şerh ,elem neşrah Adlarıyla da anılmaktadır.kalbi daralan, gönlü kırık olan, dayanamıyorum ya rabbi diyen varsa biiznillâh şifa bulur.
merhum mevdudi'nin bi fikri var.bilindiği gibi o hint kıtasının yetiştirdiği alimlerden birisidir. hindular genel olarak ineği kutsal sayar.
diyor ki mevdudi bir hindu müslüman olduğu zaman ona kendi eliyle bir inek kestirmek gerekir ki tevhid iyice kalbine yerleşsin.bizim de kalbimizde bağlı olan ne varsa kuran ayetlerinin iyice yerleşmesi için kesip atmamız gerekir.o zaman tam manasıyla müslüman oluruz.bazı kişiler allah'ın sınırlarını aşıyor kabul etmiyorlar mesela miras konusu buna örnektir bu zamanda kadına 1 erkeğe 2 mi olur diyerek kabul etmiyorlar allah'ın koymuş olduğu hududu yani sınırı aşıyorlar böyle biri müslüman olabilir mi ? başka bir örnek peygamber efendimizin hadislerini kabul etmeyen güya kendilerini kuran ehli olarak tanıtan bir zümre var ama kuran peygambere itaat edin ona tabi olun onun örnekliği sizin için kurtuluş gibi ayetleri görmezlikten geliyorlar.örnekleri çoğalta biliriz.
diyor ki mevdudi bir hindu müslüman olduğu zaman ona kendi eliyle bir inek kestirmek gerekir ki tevhid iyice kalbine yerleşsin.bizim de kalbimizde bağlı olan ne varsa kuran ayetlerinin iyice yerleşmesi için kesip atmamız gerekir.o zaman tam manasıyla müslüman oluruz.bazı kişiler allah'ın sınırlarını aşıyor kabul etmiyorlar mesela miras konusu buna örnektir bu zamanda kadına 1 erkeğe 2 mi olur diyerek kabul etmiyorlar allah'ın koymuş olduğu hududu yani sınırı aşıyorlar böyle biri müslüman olabilir mi ? başka bir örnek peygamber efendimizin hadislerini kabul etmeyen güya kendilerini kuran ehli olarak tanıtan bir zümre var ama kuran peygambere itaat edin ona tabi olun onun örnekliği sizin için kurtuluş gibi ayetleri görmezlikten geliyorlar.örnekleri çoğalta biliriz.
usta-çırak ilişkisi esasen türk milletinin yılların iktisabı ve marifetiyle ortaya çıkardığı ve ahilik ile birlikte değerlendirilmesi lazım gelen muazzam bir hadisedir. usta-çırak münasebeti bana göre kapitalizmin köküne kibrit suyu çalabilecek bir düşüncedir. bünyesinde bu potansiyeli barındırır. çırak-kalfa-usta şeklinde 3'lü yapı olduğu da söylenir. kısaca usta-çırak ilişkisi diyoruz. bu ilişki sadece zanaat alanında da değil ilimde de mevzuubahis edilebilir.
günümüzde usta-çırak ilişkisi unutulmaya yüz tutmuş -belki de unutulmuş- bir hadise. ''neyi kaybettiğini hatırla'' sözünün tecessüm ettiği muhabbetlerden bir bahis. fakat belki de halen bu muazzam sistemin yeniden inşası mümkündür. ''üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı'' yazımızda kısaca zikrettik. zanaat mektepleri kavramını. bu kavram ile birlikte usta-çırak ilişkisinin üzerinde durulabilir kanaatimce.
türkiye'de artık bu meseleler hiç gündem edilmiyor. neden acaba. daha önemli mevzular olduğu için mi. yoksa zihni melekelerimizi toplum olarak tamamen yitirdiğimiz için mi. yoksa kapitalist sisteme tam entegre olduğumuzdan mı. veyahut hepsi mi. olabilir. biz kendi meselelerini hayati sayan bir çizgiyi takip etme konusunda sadık olmayı hedeflediğimizden ötürü bu konuları gündeme getirelim. en azından kendi çapımızda :)
günümüzde usta-çırak ilişkisi unutulmaya yüz tutmuş -belki de unutulmuş- bir hadise. ''neyi kaybettiğini hatırla'' sözünün tecessüm ettiği muhabbetlerden bir bahis. fakat belki de halen bu muazzam sistemin yeniden inşası mümkündür. ''üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı'' yazımızda kısaca zikrettik. zanaat mektepleri kavramını. bu kavram ile birlikte usta-çırak ilişkisinin üzerinde durulabilir kanaatimce.
türkiye'de artık bu meseleler hiç gündem edilmiyor. neden acaba. daha önemli mevzular olduğu için mi. yoksa zihni melekelerimizi toplum olarak tamamen yitirdiğimiz için mi. yoksa kapitalist sisteme tam entegre olduğumuzdan mı. veyahut hepsi mi. olabilir. biz kendi meselelerini hayati sayan bir çizgiyi takip etme konusunda sadık olmayı hedeflediğimizden ötürü bu konuları gündeme getirelim. en azından kendi çapımızda :)
bir varlığın fiziksel, zihinsel veya ahlaki açıdan bozulması veya gerilemesi anlamına gelir. Bu kelime genellikle biyolojik, tıbbi veya sosyolojik bağlamlarda kullanılır ve bir bireyin veya bir toplumun gelişimindeki gerilemeyi ifade eder
"Yabancı" adlı eserde, yazar (bkz: Albert Camus) şu cümleyi kullanmıştır: "Toplumda yaygın olan dejenerasyon, insanların kendilerine yabancılaşmasına sebep olur ve sonunda herkes yalnız bir yabancı olarak kalır."
"Yabancı" adlı eserde, yazar (bkz: Albert Camus) şu cümleyi kullanmıştır: "Toplumda yaygın olan dejenerasyon, insanların kendilerine yabancılaşmasına sebep olur ve sonunda herkes yalnız bir yabancı olarak kalır."
Sabır, Başı soğan gibi acı sonu bal gibi tatlıdır.Sabretmek durup beklemek değil mücadele etmektir.hem nefse karşı hemde şeytana karşı kulluğun ispatıdır.sabır o yüzden imanın yarısıdır demiştir Peygamber Efendimiz.
Sözlükte "açıklamak,beyan etmek,gerçeği ortaya koymak"gibi manalara gelir.tebyin,Peygamber Efendimizin Kur'an ile ilgili görevlerinden biridir.[nahl 44.ayet]allah,kur'an-ı ,Peygambere insanlara açıklasın diye indirmiştir.[nahl 44.ayet]Peygamber Efendimizin bu görevini,Sözlü ve uygulamalı olarak en iyi şekilde yerine getirmiştir.
Örnekler; Kuran-ı Kerim'de " Ey iman edenler! Cuma günü namaz için seslenildiğinde,alışverişi bırakarak allah'ın zikrine koşun."[cuma 9.ayet]ayetiyle cuma namazı Müslümanlara farz kılınmış, fakat bu namazın nasıl kılınması gerektiğini açıklamamıştır.peygamber efendimiz ise cuma namazının 2 rekat kılınacağını ve bir de hutbe irat edileceğini beyan etmiştir.
Kuran-ı Kerim, gücü yetenlere haccı farz kılmış,[al-i -imran 97.ayet]Peygamber efendimiz ise hac vaktini,hac kıyafetini,tavafı,Arefe ve muzdelife'deki hac ile ilgili amelleri açıklayarak, Müslümanlara,hac farizalarını açıklandığı şekilde ifa etmelerini emretmiştir.
Örnekler; Kuran-ı Kerim'de " Ey iman edenler! Cuma günü namaz için seslenildiğinde,alışverişi bırakarak allah'ın zikrine koşun."[cuma 9.ayet]ayetiyle cuma namazı Müslümanlara farz kılınmış, fakat bu namazın nasıl kılınması gerektiğini açıklamamıştır.peygamber efendimiz ise cuma namazının 2 rekat kılınacağını ve bir de hutbe irat edileceğini beyan etmiştir.
Kuran-ı Kerim, gücü yetenlere haccı farz kılmış,[al-i -imran 97.ayet]Peygamber efendimiz ise hac vaktini,hac kıyafetini,tavafı,Arefe ve muzdelife'deki hac ile ilgili amelleri açıklayarak, Müslümanlara,hac farizalarını açıklandığı şekilde ifa etmelerini emretmiştir.
bir şeyi veya bir şeyleri çok isteyen, hırslı, açgözlü anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve bir kişinin düşük ahlaki değerleri yüzünden başkalarına zarar verebilecek bir şekilde hareket etmesini ifade eder.
"(bkz: Körlük)" adlı eserde, yazar Jose Saramago şu cümleyi kullanmıştır: "Dahası, bu kentte de tamahkarlık, kıskançlık, hırs, duygusal yoksunluk, ebeveynlerin çocuklarına karşı bilinçsiz davranışları, insanın insana yabancılaşması ve bireyselleşmesi, başkalarının acılarına aldırmazlık, haksızlık, adaletsizlik, hoyratlık ve barbarlık gibi tüm toplumsal kötülükler vardı."
"(bkz: Körlük)" adlı eserde, yazar Jose Saramago şu cümleyi kullanmıştır: "Dahası, bu kentte de tamahkarlık, kıskançlık, hırs, duygusal yoksunluk, ebeveynlerin çocuklarına karşı bilinçsiz davranışları, insanın insana yabancılaşması ve bireyselleşmesi, başkalarının acılarına aldırmazlık, haksızlık, adaletsizlik, hoyratlık ve barbarlık gibi tüm toplumsal kötülükler vardı."
Bu söz, hayatın kontrol edilemez olduğu gerçeğine dikkat çekmektedir. İnsanlar olarak, hayatta her şeyin her zaman beklediğimiz gibi gitmeyeceğini kabul etmeliyiz. Ancak buna rağmen, birçok insan kendilerini sık sık korku, endişe ve belirsizlik içinde bulur, bu da zaman zaman farklı davranmalarına ve kararsızlık göstermelerine neden olur.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu sözü, insanların hayatta karşılaştıkları engelleri aşmak için cesaretli ve kararlı olmaları gerektiğine vurgu yapar. Kendimiz için belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için, dünyanın bazı şeyleri üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayabilir ama bu bizim hedefimize odaklanmamızı engellememeli.
Bir diğer açıdan bakarsak, belirsizliğe ve kontrol edilemeyenlere karşı bir şeyler yapmak için gereksiz yere endişe duymak yerine, elimizden geldiğince hazırlıklı olmak, sebat etmek ve çözüm odaklı olmak daha önemlidir. Bu söz, hayatta başarıya ulaşmak için güçlü bir zihinsel duruş ve kararlılık gerektiğini hatırlatır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu sözü, insanların hayatta karşılaştıkları engelleri aşmak için cesaretli ve kararlı olmaları gerektiğine vurgu yapar. Kendimiz için belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için, dünyanın bazı şeyleri üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayabilir ama bu bizim hedefimize odaklanmamızı engellememeli.
Bir diğer açıdan bakarsak, belirsizliğe ve kontrol edilemeyenlere karşı bir şeyler yapmak için gereksiz yere endişe duymak yerine, elimizden geldiğince hazırlıklı olmak, sebat etmek ve çözüm odaklı olmak daha önemlidir. Bu söz, hayatta başarıya ulaşmak için güçlü bir zihinsel duruş ve kararlılık gerektiğini hatırlatır.
Tatlı su islamcılığı tam bir konformizmdir. Dünya sisteminin izin verdiği temayüller üzerinden hareket eden bir kısım "akıllı" zevat kendisine çok güzel yerler edinir. Kimisi çok para kazanır. Kimine pek güzel makam mansıp verilir. Öbürüne şöhret yolu açılır. Veyahut tamamı birden de olabilir. Gavura hizmet etme ölçüsü esastır bu hususta. Sen gavura ne kadar hizmet ettin. Hizmetine göre kafir ödüllendirme yapar. Kafirler işine yarayacak adamları hassasiyetle gözetirler. Bunları yükseltirler.
Tatlı su islamcılığı istiklal harbine karşıdır. İstiklal marşına burun kıvırır. Türk kelimesini duyunca afakanlar basar.
Tatlı su islamcılığı sabaha kadar şeriat konuşur sabah namazı vakti girmesine rağmen sabah namazını eda etmeden yatar. Gerçi bu tipler çok geride kaldı şimdi aşmışlardır bu işleri.
Faize haram der. - Belki demeyen de vardır bilinmez.- Gider islami bankacılık üzerinden faizin babasını yapar. Sonra çıkar der ki efendim bu helaldir caizdir.
Bizim yunusu karacaoğlan'ı beğenmez gider mevdudiye seyyid kutuba meyleder. Bizim olan onlar için hiç değerli değildir. Mehmet akife filan bazıları açıktan hasımdır.
Gibi gibi. Daha saymakla tükenmez. Allah şerlerinden korusun.
Tatlı su islamcılığı istiklal harbine karşıdır. İstiklal marşına burun kıvırır. Türk kelimesini duyunca afakanlar basar.
Tatlı su islamcılığı sabaha kadar şeriat konuşur sabah namazı vakti girmesine rağmen sabah namazını eda etmeden yatar. Gerçi bu tipler çok geride kaldı şimdi aşmışlardır bu işleri.
Faize haram der. - Belki demeyen de vardır bilinmez.- Gider islami bankacılık üzerinden faizin babasını yapar. Sonra çıkar der ki efendim bu helaldir caizdir.
Bizim yunusu karacaoğlan'ı beğenmez gider mevdudiye seyyid kutuba meyleder. Bizim olan onlar için hiç değerli değildir. Mehmet akife filan bazıları açıktan hasımdır.
Gibi gibi. Daha saymakla tükenmez. Allah şerlerinden korusun.
türk'ce lugat
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?