ecmain

sivri
"Ecmain", Arapça kökenli bir kelime olup Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. "Ecmain" kelimesi, "cem" kelimesinin çoğuludur ve "ikisi de, her ikisi" anlamına gelir. Bu kelime genellikle dualarda kullanılır.

türkce lugat kullanıcı sözleşmesi

turkcelugat
İşbu kullanıcı sözleşmesi okur ve yazarlar ile lügat (turkcelugat.com) arasındaki hukuki ilişki ve kuralları düzenlemektedir.

1-) OKUR, YAZAR ve kurucu YAZAR TANIMLARI

lügatimize kayıt olan her bir ferdimiz öncelikle ''okur'' vasfında olacak olup yazı girişi yapma ve sair yetkileri bulunmayacaktır. ''yazar'' olmak isteyen okurların lügate en az 3 yazı giriş yapması gerekmektedir. Girilen yazıların yönetim kadrosu tarafından onaylanması halinde okur ''yazar'' statüsüne kavuşacaktır. Yazar statüsünü elde eden site kullanıcısı panelde belirtilen yetkilere sahip olacaktır. Yazıların onaylanması hususunda tüm inisiyatif Yönetim Kadrosu uhdesinde mahfuzdur. Onaydan geçen yazarlar site kurallarına riayet etmek şartıyla diledikleri konuda diledikleri şekilde yazı paylaşabilecek olup onay sonrasında yazıların yayınlanması için herhangi bir onay gerekmemektedir.
Kurucu yazar, site kurulumunu yapan yazarlar anlamına gelmekte olup bu yazarlar yönetim kadrosunun tabi üyeleridir. Kurucu yazarlar yönetim kadrosu yetkilerini site kuralları çerçevesinde istimal edeceklerdir.

2-) SİTE KURALLARI

Onaylanan yazarlar tarafından yazılan yazılar hiçbir surette lügati bağlamaz. Yazılardaki görüş ve beyanların tamamı yazarlara aittir. Telif ve benzeri hukuki sonuç ve mahiyetlerden yazar sorumludur.
Siteye kayıt esnasında kullanıcı adayına site portalından yaş sorusu yöneltilmekte olup doğru beyanda bulunma yükümlülüğü kullanıcı adayı üzerindedir. Sitemiz kullanıcıları için yaş sınırı 18 (onsekiz) dir.
Siteye girilen yazıların tamamı site kurallarına ve hukuka uygun olmak zorundadır.

Yazılarda hakaret, tehdit, halkı kin ve düşmanlığa tahrik vb. sözler ile TCK'da düzenlenen bilumum suç tiplerinin tespit edilmesi halinde gereken tüm tedbir ve işlemleri yapmaya lügat yönetim kadrosu yetkilidir.

Devlet ve millet aleyhine, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı yazılar yazılamaz. Bu yönde yazıların tespit edilmesi halinde ilgili site kuralları ivedilikle işletilir.

Yönetim kadrosu gerekli gördüğü zaman hiçbir sebep ve gerekçe göstermeksizin site içeriğinde mevcut yazıları silme, kaldırma, yazar profili silme, kaldırma ve benzeri tedbirleri almakla yetkili ve ehildir.

Okur ve yazar hesapları güvenliği tamamen kullanıcıya aittir. Kullanıcı güçlü şifre oluşturma ve benzeri tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. Hesabın çalınması, 3. Kişilerin eline geçmesi, bu yollar ile munzam zararların ortaya çıkması ve benzeri hiçbir hukuki durum ve sonuçtan lügat sorumlu değildir.

Site kurallarına aykırı hareket edilmesi halinde tatbik edilecek yaptırımlar;
a- Geçici Süreli Hesabın Askıya Alınması,
b- Yazarlık Statüsünün Geri Alınması,
c- Süresiz İhraç.

Yaptırım Tanımları:
Geçici Süreli Hesabın Askıya Alınması: geçici bir süre okur veya yazar hesabının askıya alınmasıdır. (örneğin iki yazar arasında nahoş diyalogların yaşanması, site kurallarına istemsizce uyulmaması ve benzeri durumlarda gündeme gelebilecektir)

Yazarlık Statüsünün Geri Alınması: yazar sıfatındaki kullanıcının yazarlık statüsünden ıskat edilmesidir. Yazarlık statüsü geri alınan kullanıcı okur vasfı ile kayıtlı olmaya devam edebilecektir. (site kurallarının kasıtlı olarak ihlal edilmesi, diğer okur ve yazarların huzur ve sükun ortamının bozulması ve benzeri tüm durumlarda gündeme gelebilecektir.)

Süresiz İhraç: okur veya yazar hesabının tüm IP adresi ile birlikte tamamen siteden uzaklaştırılmasıdır. (örneğin devlet ve millet aleyhine yazı yazılması, terör propagandası yapılması, vatanın bölünmez bütünlüğüne aykırı yazılar paylaşılması ve benzeri durumlarda kesinlikle gündeme gelecek ve ivedilikle işletilecektir)

3-) Kişisel Verilerin Gizliliği ve Korunması
Kullanıcı bu sözleşme ile KVKK ve sair mevzuatta düzenlenen kişisel verilerin korunması kurallarına uymayı taahhüt eder. Kullanıcılardan kayıt aşamasında isim-soy isim, e-mail adresi ve cinsiyet bilgileri istenmektedir. Kullanıcı kayıt olurken verdiği kişisel bilgileri kendi rızası ile vermiştir. Aksi iddia edilemez. Kullanıcıların kişisel verileri KVKK ve sair ilgili mevzuat kapsamında site tarafından muhafaza edilecek olup;
- Bu bilgiler 3. Bir gerçek yahut tüzel kişi ile paylaşılmayacaktır.
- Bu bilgiler site içerisinde yahut site dışında herhangi bir yere aktarılmayacaktır.
- IP bilgileri sitemizde mahfuzdur. Yargı mercileri (sulh ceza hakimleri, mahkemeler, cumhuriyet savcıları, resmi kurum ve kuruluşlar (btk, erişim sağlayıcıları birliği ve diğer tüm resmi kurum ve kuruluşlar ) tarafından yapılan talepler haricinde bu bilgiler hiçbir kişi yahut kurum ile paylaşılmayacaktır.

4-) İÇERİK KALDIRMA, SİLME VE BENZERİ DURUMLAR

Lugat yönetim kadrosu ve yönetim kadrosu tarafından yetkilendirilen moderatör, editör yahut her ne sıfat adı altında olursa olsun görevli kişilerce resen içerik kaldırma, silme işlemleri yapılabilir. bu husus okur ve yazarlar tarafından kabul edilmektedir. Ayrıca yargı merciileri ile btk ve erişim sağlayıcıları birliği ve diğer tüm resmi kurum ve kuruluşlar tarafından verilen erişim engelleme, içeriğin çıkarılması ve benzeri kararların verilmesi halinde lügat yönetim kadrosu bu kararları tatbik etmekle yükümlü olup bu hususların tamamı kullanıcılar tarafından kabul edilmektedir.

5-) TELİF ve içerik kullanma hakkı
Lügatte paylaşılan her türlü içerik yönetim kadrosu tarafından gerekli görülmesi halinde site içerisinde veyahut başka bir platformda istimal edilebilecektir. Yazarların bu hususta tam muvafakati bulunmaktadır. 04.03.2023



seyyid kutub

bulut bey
Milli şuur nedir bunu iyi anlamamız lazım. "Tefsirler bize milli şuur vermez" veya "tefsirin böyle bir işlevi olmak zorunda değil" tezi öne sürülüyor.

vatan müdafaası dolayısıyla değil doğrudan din-i mübin-i islam'ın müdafaasıdır. Ne diyor Mehmet akif. Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi. Yani siz - kahraman Türk ordusu- siz öyle şereflisiniz ki bedrin aslanları bir siz iki. Bu şuurdan bahsediyoruz. Bahsettiğimiz hususların tamamı cihad ile bağlantılı hususlar.

Biz milli şuur derken kimlik derken doğrudan müslümanlıktan bahsediyoruz. Yoksa kemalizmden değil. Bunu ıskalarsak "seyyid kutup'un yazdıkları biz Müslüman türkleri pek de alakadar etmeyen hususlardır, bizim kendi değerlerimiz var biz önce bunları bir anlayalım kimliğimizi bilelim " sözüne muhalefet ederiz.

İstiklal harbi doğrudan cihaddır. Bunu kavramamız çok hayati bir mesele. İstiklal harbi birileri kemalist inkılaplar yapsın falan filan diye yapılmış bir şey değil. Bunun böyle olduğunu bu tezden menfaati olanlar öne sürebilir. Biz şehidoğulları olarak şehid ecdadımızın bu harbi niçin verdiğini adımızı nasıl biliyorsak öyle biliyoruz. İstiklal harbi " değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" parolası ile kafire karşı boğaz boğaza verilmiş bir harptir. Bunun değeri kıymeti elbette mısır'da bir zaman yaşanan siyasi hadiselerden çok daha üstte. Bizim için böyle. Böyle olmak zorunda. Yoksa bizi bu Anadolu'da yutarlar. Biz zihniyet olarak yükselmez isek bizi tarumar edecek bütün imkanlar hazır, bu imkanlarını istimal edecekler zamanı gelince hiç şüphesiz ederler.

kalbim temiz

hafiz
Toplumumuzda maalesef namazdan çıkıp, kahvehanelere gidip orada dedikodu yaparak ,insanların gizli hallerini araştırarak faydası olmayan şeylerle meşgul olarak, kendisini hacca gittim diye avutarak,benim kalbim temiz diyerek alay edip ve günaha bulaşan bir sürü örnekler var.

Bu konu hakkında ömer Hayyam der ki;
Bir elde kadeh bir elde Kur'an
Bir helaldir işimiz bir haram
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz ,ne tam Müslüman...

nebi ve resul

kendi halinde biri
Nebi: kendisine , melek tarafından vahy veya kalbine ilham olunan, ya da , salih rü'ya ile uyarilan zat demektir.

Resul: Nübüvvet vahy'inin fevkında özel bir vahy ile üstün kılınmış olan ve kendisine cebrail aleyhisselamın , Allah tarafından özel olarak indirdiği kitab ile vahy etmiş olduğu, yüce allah'ın hükümlerinin, halka, tebliğ etmek üzere gönderdiği kamil insan demektir.

“ Her resul nebi'dir; fakat, her nebi , resul değildir. “

ismet özel tefrid

hafiz
Tasavvufi bir terim olan tefrid müslümanın batıldan ve nefisten sıyrılıp [nefsi kontrol etmek dizginlemek]Allah ile beraber olmak demektir.
İsmet Özel 3 zor mesele kitabında ise şöyle açıklar; Tefrid, Allah'ın hükmünün yürüdüğünü görmektir. İslam'ın bütün zamanlar ve bütün yerlerde münferiden bir manaya sahip olduğunu ,her yer ve zaman için anlaşılması gerekli, özgül hükümler taşıdığını bilmektir.islamı anlatma bakımından "tefrid" safhasında isek mümin olarak düşünür ve davranırız.

müslüman kardeşlik

gencalim
Müslüman Kardeşlik

Marifet; tanımak, anlamak ve bilmek demektir. Özellikle kavram üzerinden giriş yapmak istiyorum. Bu kavram yönünden ve günümüz müslüman kardeşliğe bakılırsa işler iç açıcı durumda. Müslüman demek kardeşiyle dertlenen onun hayatını ve yaşantısını göz önünde bulundurarak onu anlamaya, empati yoluyla ona hoş görü ile yaklaşmalı. Ancak günümüzde bunun aksine insanlar bir hayvanın kuyruğuna basar gibi anında ufak bir hatada karşımızdakine ya kükrüyoruz sinirden ya da onu gözümüzden siliyoruz. Müslüman kardeşlik marifet üzere olursa her daim aramızda sevgi tomurcukları yeşerir ve bir ağacın kökü ve dalları gibi sabit ve dinamik oluruz.

tebyin

hafiz
Sözlükte "açıklamak,beyan etmek,gerçeği ortaya koymak"gibi manalara gelir.tebyin,Peygamber Efendimizin Kur'an ile ilgili görevlerinden biridir.[nahl 44.ayet]allah,kur'an-ı ,Peygambere insanlara açıklasın diye indirmiştir.[nahl 44.ayet]Peygamber Efendimizin bu görevini,Sözlü ve uygulamalı olarak en iyi şekilde yerine getirmiştir.
Örnekler; Kuran-ı Kerim'de " Ey iman edenler! Cuma günü namaz için seslenildiğinde,alışverişi bırakarak allah'ın zikrine koşun."[cuma 9.ayet]ayetiyle cuma namazı Müslümanlara farz kılınmış, fakat bu namazın nasıl kılınması gerektiğini açıklamamıştır.peygamber efendimiz ise cuma namazının 2 rekat kılınacağını ve bir de hutbe irat edileceğini beyan etmiştir.
Kuran-ı Kerim, gücü yetenlere haccı farz kılmış,[al-i -imran 97.ayet]Peygamber efendimiz ise hac vaktini,hac kıyafetini,tavafı,Arefe ve muzdelife'deki hac ile ilgili amelleri açıklayarak, Müslümanlara,hac farizalarını açıklandığı şekilde ifa etmelerini emretmiştir.

seyyid kutub

hafiz
Mevdudi: Ehl-i Sünnet itikadına yüzde yüz uymayan bir takım görüşleri olduğu malumdur. Fıkhî sahada da kendi tercihleri bulunduğunu biliyoruz. Eserlerinden istifade edilebilir, ama her söylediği tasdik edilmemelidir.siyasi ve fikri yönü ağır basmış bir şahsiyettir.yaşadığı dönemden etkilenmesi onu farklı görüşlere sevk etmiştir.
Seyyid Kutub: İslam davası uğruna başını vermekten çekinmemiş bir şehid olması, bir takım görüşlerinde Ehl-i Sünnet'in dışına çıktığını söylememizi engellememelidir. Onun şehitlik mevkiine ulaşması kendi şahsıyla ilgili bir husustur.geriye bıraktığı bazı görüşler Ümmet'e mal olmuştur; dolayısıyla tartışılmalıdır.iyi güzeli alınarak istifade edilmelidir.

türk

bulut bey
Türklük bir etnisite değildir. Türklük bir ırk değildir. Türklük bir kültür değildir.

Türklük sadece ve sadece islam'ın kılıcı olmayı ferdin kendi hür iradesi ile seçmesidir. Bu yönüyle Türklük ihtiyari bir şeydir.

Şimdi birileri ne diyor. "türk kürt laz Çerkez roman..." filan. Değil mi. Böyle 30 tane sayıyorlar. Bu sayma arasına ermeniyi rumu alamıyorlar. Alsalar da çok göze çarpmasın diye sonlara saklıyorlar. Türklüğü etnisite yapmak isteyenler kimdir. Bunu neden becermek istemektedirler. Bunu anlamamız lazım.

Türklük dediğimiz zaman Müslümanlık demiş oluyoruz. Türklük bir yerde islam bir yerde değil. Bunu ferd bazında anladığımız zaman baya bir yol katetmiş oluruz. Öte yandan bunu millet hayatımıza tezahür ettirdiğimiz zaman bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke oluruz.

küfür

partizan
küfür demek öncelikle ''kafir'' , ''imansız'' , Allah'ı kitabı tanımayan anlamında kullanılan dini bir kavramdır.

Al-i İmran Suresi, 176. ayet: Küfürde 'büyük çaba harcayanlar' seni üzmesin. Çünkü onlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler. Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azap vardır.

muhsin yazıcıoğlu

bulut bey
Muhsin yazıcıoğlu dediğimiz zaman aklıma gelen ilk kelime vatanseverlik. Rahmetli muhsin başkan berrak zihniyle temiz bir vatanseverdi. Allah rahmet eylesin, Allah şehadetini kabul buyursun.

Bugünlerde Muhsin yazıcıoğlu'na atıflar muhtelif kişi ve kurumlarca yapılıyor. Ölüm yıldönümü münasebetiyle. Muhsin başkanın siyasi çizgisi ile uzaktan yakından alakası olmayanlar onu sanki kendi çizgilerinde giden bir siyasetçiymiş gibi pazarlama peşindeler. Ne diyelim. Şehitler ölmez. Şehitlerin kemikleri de sızlamaz. bugün medyada görünenlerin ve muhsin başkan ile aynı çizgide olduğunu veya muhsin başkana yakın siyasi görüşleri olduğunu iddia edenlerin hiçbirisi Muhsin yazıcıoğlu ile aynı çizgide değildir.
Muhsin yazıcıoğlu'nun çizgisi ismet özel çizgisidir. Bunu ismet bey çok güzel ifade etti bir programda. Bilenler şairin bu sözlerini bilir. Bilenler muhsin başkan ile ismet beyin aynı yolda olduğunu bilir. Gerisi lafügüzaf. Biz vatanseverler olarak ismet beyi de rahmetli şehit muhsin başkanımızı da biliyoruz. Gerisini bilmiyoruz. Bilenlere mübarekler olsun.

lugat

bulut bey
Lugat diyince akla türkce lugat gelir :)

Lugatli Türk
Lugatli ve kıratlı. Ne demek istiyorum. Şunu demek istiyorum. Kavramlar bir şahsiyetin zihniyetini belirler. Zihniyet ise fiiliyatını. Biz kendi kelimelerimiz ile kendi kavramlarımız ile düşünüp eylediğimizde bir değere ulaşırız. Başkalarının özellikle gavurların kavramları ile düşünüp eyler isek değersizleşiriz. Kıratımız kalmaz. Çapımız daralır. Çünkü müslümanlık herşeyden önce bir zihniyettir. Ne demişti şair: "gavurun aklı olsa Müslüman olurdu."

cömertlik

hafiz
farsça cevân-merd sözcüğünden türkçeleştirilmiştir.
dinimizde cömertlik genelde sehâ,sehâvet ve cûd kavramıyla ifade olunmaktadır.
cömetlik,eldeki imkanları meşru ölçüler içinde,hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak başkalarına yardımcı olmaktır.
cömert kulu allah sever.peygamber efendimiz insanların en cömertidir
örnek verecek olursak şu olay ne kadar cömert olduğunu gösterir;
sahabeden biri evlenmektedir.fakat adet olan düğün yemeğinde ikram edecek hiçbir şeyi yoktur.durumu haber alan peygamber efendimiz evindeki unun hepsini ona hediye eder.kendi evinde ise hiç yiyecek kalmaz.

oy kullanmak

hafiz
seçimler yaklaştı. oy kullanmak imanı mesele haline geldi! hemde islami düzen olmayan bir sistem'de ahir zamanda yaşıyoruz. ne diyorlar;efendim şu partiye oy vermelisin çünkü senin iyi müslüman olduğunu gösterir.filan partiye oy verirsen hem dünyanı hemde ahiretini zarar sokarsın ona göre oy ver derler. ülke tabiri caizse karpuz gibi ikiye ayrılmış vaziyette.hakkımızda hayırlısı

iftar

hafiz
orucu açmak,oruçluya orucunu açtırmak,genel olarak oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun biçimde orucunu açması anlamında kullanılır.

peygamber efendimiz oruçlunun iftar vakti girdikten sonra ecele etmesini ve orucunu hurma veya tatlı bir şeyle ya da su ile açmalarını tavsiye etmiştir.(buhari,ebu davud)

oruç açarken dua etmek sünnettir.
peygamber efendimiz iftar anında yapılan duaların kabul edileceğini müjdelemiş ve kendisi de yapmıştır.
''allah'ım senin rızan için oruç tuttuk,senin verdiğin rızıkla orucumuzu açıyoruz,bizden kabul buyur;çünkü sen her şeyi işiten ve bilensin'' şeklinde dua etmiştir.

nic.tr

mad
ODTÜ'ye ait Nic.TR 1991 yılından beri İnternet üzerinde "com.tr, org.tr" gibi alan adlarının yönetim ve dağıtımını yürüten kurum.

ODTÜ'nün söz konusu tahsisten yıllık en az 25 milyon TL gelir elde ettiği tahmin ediliyordu.[kaynak

"21 Aralık 2018 tarihinde imzaladığı sözleşme ile ".tr" Kayıt Otoritesi yetkisini, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)'na devretmiştir.

mazhariyet

sivri
"lütuf", "iyilik" veya "nimet" anlamına gelir. Bu kelime, özellikle tasavvuf literatüründe sıkça kullanılır ve Allah'ın lütfu ve inayetiyle bir kişinin aydınlanması veya arınması anlamında kullanılır. Mazhariyet, manevi bir kavramdır ve bir kişinin Allah'ın lütfu ile nurlandığı veya ruhani bir yükseliş yaşadığı anlamına gelir.

samiha ayverdi

bulut bey
Bugün yani Hristiyan takvimine göre 22 mart 2023. Samiha ayverdi hanımefendinin ölüm yıldönümü.

Samiha hanım kubbealtı akademisi kültür ve sanat vakfı'nın kurucularından birisi. Yazar ve mütefekkir. Çok değerli kitapları var. Güzel, akıcı ve temiz bir türkçe ile yazmış rahmetli. Türkçe zevki itibariyle okunması icap eden kitaplar kanaatindeyim. Türk edebiyatında nevi şahsına münhasır üslubu, temiz türkçesi ile rahmetli samiha hanım'ın müstesna bir yeri var. Tüm kitapları okunmalı. Allah rahmet eylesin.

yalnız

mad
bazen hayatın gerçeklerini görebilmek için yalnız kalmak iyidir. önemli olan, yalnız kalmaktansa yanlış insanlarla, yanlış yolda olmayı tercih etmemektir

tamahkâr

sivri
bir şeyi veya bir şeyleri çok isteyen, hırslı, açgözlü anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve bir kişinin düşük ahlaki değerleri yüzünden başkalarına zarar verebilecek bir şekilde hareket etmesini ifade eder.

"(bkz: Körlük)" adlı eserde, yazar Jose Saramago şu cümleyi kullanmıştır: "Dahası, bu kentte de tamahkarlık, kıskançlık, hırs, duygusal yoksunluk, ebeveynlerin çocuklarına karşı bilinçsiz davranışları, insanın insana yabancılaşması ve bireyselleşmesi, başkalarının acılarına aldırmazlık, haksızlık, adaletsizlik, hoyratlık ve barbarlık gibi tüm toplumsal kötülükler vardı."





müslümanın şahsiyeti

bulut bey
müslüman şahsiyeti üstün bir şeydir. en üstün şahsiyettir. biz adam diye önce müslümanı biliriz. müslüman olmayan adam dünya iyisi de olsa müslüman olmadığı için biz müslümanlar nazarında bizden aşağıdadır. müslüman üstündür. yahudi hristiyan yahut başka her neyse müslümanın altındadır. işte bu kadar. bu konu tartışmaya kapalı. yıllardır 'efendim müslümanlar da geri kalmış, gavurlar şunları şunları çok iyi yapıyor, aman biz daha gelişmedik biz şöyleyiz biz böyleyiz onlar -yani gavurlar- şöyle ilerlemiş böyle bilmem ne yapmış'' yıllardır bu dangalaklıkları dinliyoruz. bazıları hiç bıkmadı. neden acaba. müslüman görünümlü gavur olduğundan mı acaba. bunları bir düşünelim. hatta bir değil çok düşünelim. türkiye'nin gerçek meseleleri bunlar. saçma sapan o parti bu parti düşünmeyelim de bunları düşünelim. türkiye'de kriptoluk meseledir. belki de en önemli meseledir.

gavurlar ne matah adamlar diyor adamlar. çok beğeniyorlar gavurları. bilimlerini sanatlarını filan. hele teknolojilerini. bilim teknoloji filan diyince aklıma geldi. amerika gavuru ''aya gittik biz'' diye bütün dünya'yı uyutmuştu bir ara. şimdi yeni yeni ortaya çıkıyor düzmece olduğu :). kafirlerin tüm marifetleri -marifet gibi görünen tüm numaraları- böyledir. o yüzden gavuru övmeyin. gavur gavurdur. gavur ancak kötülük yapar. başka da bir bok yapamaz. gavuru bu dünya'da översiniz öbür dünya'da görürsünüz dünya kaç bucakmış :). aynı amerika gavurunun ırak'da neler ettiğini unutmamalıyız.

tanzimat'a kadar türkiye'de gavurlar ikinci sınıf, müslümanlar birinci sınıftı. o kutlu ve güzel günleri biz göremedik. biz hem ortalıkta 'ben müslümanım' diye dolaşan hem de ''gavurlar birinci sınıf, müslümanlar ikinci sınıf' diyen dangalak adamların içine doğduk. neyse bu da nasip meselesi. yüce allah'ın takdiri. isyan edilmez buna. tanzimattan önce 'geriden gel yaa kafir' denirdi. bunlar mektep kitaplarında yok. bilinçli bir şekilde yazılmıyor bunlar kitaplara. kafir at ile dolaşamazdı. kafir müslümana selam vermek, hürmet etmek zorundaydı. şimdilerde istiklal harbinin intikamını almaya çalışanların hali bir zamanlar böyleydi. biz ne olduğumuzu bilmiyoruz ama birileri gayet iyi biliyorlar.

züleyha

hafiz
Ayetlerden öğrendiğimize göre Yusuf as aşık olan ondan faydalanmak isteyen kadın. Yusuf sûresinde (hikâyesinde) söz konusu edilen kadın.

İsmi ise kuran'da ve hadisi şerif'te geçmez. Züleyhâ kelimesi, Farsça bir isimdir. Arapça şekli ise, Zelihâ'dır. Kelime olarak her iki şekilde de okunabilir ve her iki şekildeki okunuş da doğrudur. Farklılık, hareke değişikliğine dayanmaktadır. Bazı kaynaklara göre onun gerçek adı, Râîl'dir (et-Taberî, Tarih, Beyrut, t.y., I, 337).

Kur'ân'da Züleyha ismen geçmemektedir. Ancak, Yusuf kıssasında, baştan sona Yusuf (a.s) ile beraber anılmıştır. Kur'ân'daki Yusuf ile Züleyha'nın hikâyesi, Yüce Allah tarafından hikayelerin en güzeli olarak haber verilmiştir.



Bazı rivâyetlere göre, Züleyhâ'nın kocası vefât ettikten sonra Allah'ın irâdesi ile eski güzelliğini kazanmış ve Yusuf (a.s) ile evlenmiştir. Yusuf (a.s) ile evlendiği zaman, bakire olduğu anlaşılmıştır (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1971, IV, 2879).

Fakat bu rivâyetin ciddi bir temeli, dayanağı yoktur. Bu rivâyet, daha çok edebî hikâye türlerine uymakta ve dayanmaktadır. Aslına bakıldığı zaman, Züleyhâ iyi bir izlenim bırakmamıştır. Kur'ân'daki âyetlerden anlaşıldığına göre, Züleyhâ, Yusuf (a.s)'ı yoldan çıkarmak için her türlü şeytanî yola baş vurmuştur. Onu, Allah yolundan, doğruluktan, haktan saptırmak için uğraşmıştır. Bunun için yalan söylediği ve çeşitli hilelere baş vurduğu âyet ile sabittir. Bir peygamberin böyle bir hanımla evlenmesi, onun izzetini zedeler. Yusuf (a.s)'ın onunla evlenmesi, şu meâldeki âyete de ters düşmektedir:

"Kötü karakterli kadınlar öyle erkeklere, kötü karakterli erkekler öyle kadınlara. Temiz karakterli kadınlar, öyle erkeklere ve temiz karakterli erkekler öyle kadınlara..."(en-Nur, 24/26).

Buna göre doğru olanı, Yusuf (a.s)'ın neticede Züleyhâ ile evlenmemiş olmasıdır (, Tefhîmu'l-Kur'ân, İstanbul 1991, II, 448 vd).

Züleyhâ, Kur'ân'ın ibret için sunduğu Yusuf (a.s)'ın kıssasında yer aldığına göre, onun hakkında bilgi veren âyetlerde hikmetler vardır. İnsanların Züleyhâ hakkındaki bu bilgilerden çeşitli dersleri almaları gerekir.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol