kurtlar vadisi

sivri
"Kurtlar Vadisi", Türk televizyon tarihinin en ünlü dizilerinden biridir. İlk kez 2003 yılında yayınlanmaya başlayan dizi, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal olaylara, terör, organize suç ve istihbarat faaliyetlerine odaklanmaktadır. Dizi, polisiye, dram ve aksiyon unsurlarını bir arada barındırmaktadır.

"Kurtlar Vadisi", ülkemizde büyük bir izleyici kitlesi edinmiştir ve çeşitli tartışmalara da yol açmıştır. Bazı kesimler tarafından eleştirilse de, geniş bir hayran kitlesine sahiptir. Dizinin orijinal versiyonu 97 bölüm sürmüş ve birçok ülkede de yayınlanmıştır. Ayrıca "Kurtlar Vadisi Irak" ve "Kurtlar Vadisi Filistin" gibi sinema filmleri de yapılmıştır.

altılı masa

bulut bey
Dikkat ederseniz ana akım medyada ve sosyal medyada deprem gündemi bitti. siyasiler ve tanımı belirsiz bir dünya zevat bomboş oyunlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar.

(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! Ankebut Suresi 64.ayet

meral akşener

sivri
Meral Akşener, Türk siyasetçi, hukukçu ve İYİ Parti'nin kurucusu ve lideridir.

1978 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Akşener, uzun yıllar boyunca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) milletvekilliği yapmıştır. 1995-1996 yılları arasında Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde de bulunmuştur.

Akşener, milliyetçi görüşlü siyasi partilerde de yer almıştır. 2016 yılında MHP'de muhalif bir grup içinde yer almış ve 2017 yılında İYİ Parti'yi kurmuştur. İYİ Parti, milliyetçi ve merkez sağ siyasi görüşleri temsil etmektedir.

Akşener, Türk siyasi hayatında özellikle son yıllarda etkili bir isim haline gelmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olarak yer almış ve Türkiye'de geniş bir destek kazanmıştır.

seyyid kutub

hafiz
Seyyid kutubun tefsirini bazı kimseler roman gibi diyorlar acaba onu diyen kişiler kaçta tefsir okudu sormak lazım.seyyid kutubun tefsiri razi'nin, alûsi'nin,elmalılın tefsiri gibi değildir.onlarda olmayan Seyyid kutub'da var Seyyid kutubda olmayan ise onlarda var böyle bakmak lazım tefsirlere. Seyyid kutub bir dava adamı razi'nin girdiği konulara girmez mesela razi cin maddesini öyle anlatır ki konuyu neydi nereye geldi dersiniz öyle genişçe anlatmıştır.hatta eski alimler razi için razi' nin tefsirinde tefsirden başka herşey var demişlerdir.seyyid kutub ta bu tarz ilmi şeyleri görmeyenler ilmi olarak ele almazlar ,ama bunda da edebi bir ilmi anlatım vardır.kuran ilimleri çok fazladır. Tevhid ,cihat ayetlerini iyi anlamış hareket metodu ile güzel açıklamıştır bu inkar edilemez davanın ne olduğunu nasıl olması gerektiğini aynı şekilde tefsirinde görebiliriz.her tefsir alimi dönemin sıkıntılarını ve sorunlarını kitaplarında yazmışlardır.bugün insanlar tevhidin ne olduğunu imanın cihadın ne olduğunu bilmiyor.o da tefsirinde bu konulara ağırlık vermiştir.bu tefsir de ilmi tefsirlerden sayılır.elbette tefsir'inde yanlışlar vardır bunu alimlerimiz söylemiştir. Tefsirler bizlere milli şuur değil Rabbimizin ne dediğini anlamamıza yardımcı olur.kur'anı hâkimi farklı pencerelerden bakmamızı sağlar. Mesela ben taberi tefsirini okudum,ilmim ve imanım arttı hamd olsun şimdi milli şuur oluşmadı diye okumayım mı böyle şey olabilir mi ?
Milli şuurumuzu geliştirmek için Türk şairlerin şiirleri ve eski Türk devletinin büyük saygı duyduğumuz kişilerin hayatları ile oluşur. bunun yanında bunu söylemek durumdayım seyyid kutub bu yazdıklarından dolayı idam edildi insan biraz edepli olur. Hadi âlimliğine saygı duymuyorsunuz bari şehitliğine saygı duyun.



Seyyid kutubu kim sevmez?
Seyyid kutubun idam edilme gerekçesinin konuşulduğu mahkemede rab,ibadet, ilah, konularını ,zihin karıştıracak şekilde gündeme getirdiği için itham ve idam edilmiştir.abdul nasıra karşı olduğu için kötü insan olmuştur. Suudi arabistanın seyyid kutubu ve içinde yetiştiği ihvanı müslimi kötü,zararlı bela,gösterme nedeni de Amerikan'ın İngiltere nin kısaca batının dalaletlerine karşı bir uyanış simgesi haline geldiği için düşman gibi gösterilmiştir. Seyyid kutubun idam serüveni resmi kayıtlarda olan birisidir.abdul nasıra küçük bir not yaz "devletten abdul nasırdan özür diliyorum"de bu idam bitsin. Cevabı ise ben namazda şehadet parmağımı kelime i şehadet için kaldırıyorum bir münafık için özür dilemem bu parmak o kalemi tutmaz diyerek karşı gelmiş ve bu basireti göstermiştir.böyle bir insanı Allah'tan korkun takvalı olun dediği halde iktidarların hatalarını sahiplenmekte beis görmeyenlerin Seyyid kutubu sevmeleri mümkün değildir.bütün hatalarına rağmen Seyyid Kutub bu ümmetin çocuğudur.ve kelime-i şehadet getirdiği tutanaklarda resmi olarak kayıtlıdır ve şehittir.siyasetten ekonomiye kadar yanlış işlere bulaşmışların hakkın konuşulacağı yerde susmayı bir maharet görenlerin Seyyid kutubu sevmesi mümkün değildir.

ey peygamber sabret

hafiz
Ne güzel hitap, Allah peygamberini yalnız bırakmıyor ve ona nasıl güven veriyor görelim
Konumuzla ilgili ayet şöyle;
"Sabret [ey Peygamber]. Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler"[Rum 60.ayet] bu ayet mekke'nin zor zamanlarında inmiştir.böyle bi ortamda Allah peygamberine moral ve destek veriyor.

Şimdi ayetin mesajını Peygamber Efendimiz anladı ve uyguladı sıra bizde kısaca açıklamaya çalışacağım.

Şöyle anlamamız gerekir ayeti;
düşmanların seni zayıf bulup,seni bastırmalarına fitne ile korkutmalarına, alayları ile cesaretini kırmalarına, tehditleri,kuvvet gösterileri ve işkenceleriyle seni dehşete düşünmelerine,tuzakları ile seni kandırmalarına veya kendi inanç sistemleri ile uzlaşma yapmalarına asla fırsat verme! Bunun aksine sen davanda ,inancında o denli keskin ve samimi bulmalıdırlar ki,seni ne tehditleri korkutmalı, ne seni satın alabilmeleri ne kandırarak gözünü boyayabilmeli, ne de din konusunda seninle pazarlığa anlaşmaya cesaret edebilmelidirler.
Tüm bunları Allah kısaca : inancı olmayanlar seni gevşekliğe düşürmesin!" Sözleri ile ifade etmiştir.
Peygamber Efendimizin davasında ne kadar yenilmez olduğunu tarih ispat etmiştir.bir elime ayı diğer elime güneşi verseniz davamdan dönmem demişti sav.hangi sahada olursa olsun onunla savaşan hep yenilmiştir ve tüm kafir ve müşrikler her türlü karşı koymalarına rağmen,Allah sözünü yerine getirmiş nurunu [islamı] tamamlamış ve Peygamberini yalnız bırakmamıştır.

müslümanın şahsiyeti

bulut bey
müslüman şahsiyeti üstün bir şeydir. en üstün şahsiyettir. biz adam diye önce müslümanı biliriz. müslüman olmayan adam dünya iyisi de olsa müslüman olmadığı için biz müslümanlar nazarında bizden aşağıdadır. müslüman üstündür. yahudi hristiyan yahut başka her neyse müslümanın altındadır. işte bu kadar. bu konu tartışmaya kapalı. yıllardır 'efendim müslümanlar da geri kalmış, gavurlar şunları şunları çok iyi yapıyor, aman biz daha gelişmedik biz şöyleyiz biz böyleyiz onlar -yani gavurlar- şöyle ilerlemiş böyle bilmem ne yapmış'' yıllardır bu dangalaklıkları dinliyoruz. bazıları hiç bıkmadı. neden acaba. müslüman görünümlü gavur olduğundan mı acaba. bunları bir düşünelim. hatta bir değil çok düşünelim. türkiye'nin gerçek meseleleri bunlar. saçma sapan o parti bu parti düşünmeyelim de bunları düşünelim. türkiye'de kriptoluk meseledir. belki de en önemli meseledir.

gavurlar ne matah adamlar diyor adamlar. çok beğeniyorlar gavurları. bilimlerini sanatlarını filan. hele teknolojilerini. bilim teknoloji filan diyince aklıma geldi. amerika gavuru ''aya gittik biz'' diye bütün dünya'yı uyutmuştu bir ara. şimdi yeni yeni ortaya çıkıyor düzmece olduğu :). kafirlerin tüm marifetleri -marifet gibi görünen tüm numaraları- böyledir. o yüzden gavuru övmeyin. gavur gavurdur. gavur ancak kötülük yapar. başka da bir bok yapamaz. gavuru bu dünya'da översiniz öbür dünya'da görürsünüz dünya kaç bucakmış :). aynı amerika gavurunun ırak'da neler ettiğini unutmamalıyız.

tanzimat'a kadar türkiye'de gavurlar ikinci sınıf, müslümanlar birinci sınıftı. o kutlu ve güzel günleri biz göremedik. biz hem ortalıkta 'ben müslümanım' diye dolaşan hem de ''gavurlar birinci sınıf, müslümanlar ikinci sınıf' diyen dangalak adamların içine doğduk. neyse bu da nasip meselesi. yüce allah'ın takdiri. isyan edilmez buna. tanzimattan önce 'geriden gel yaa kafir' denirdi. bunlar mektep kitaplarında yok. bilinçli bir şekilde yazılmıyor bunlar kitaplara. kafir at ile dolaşamazdı. kafir müslümana selam vermek, hürmet etmek zorundaydı. şimdilerde istiklal harbinin intikamını almaya çalışanların hali bir zamanlar böyleydi. biz ne olduğumuzu bilmiyoruz ama birileri gayet iyi biliyorlar.

ya istiklal ya ölüm

bulut bey
Ya istiklal ya ölüm sözü islami bir sözdür.

Müslümanlığını ciddiye alan insanların gayet iyi bildiği ve sıklıkla vurguladığı, Müslümanlığını pek de ciddiye almayan insanların ise çoğunluğu tarafından bilinen fakat pek de vurgulanamayan bir gerçek var. Nedir o. Şeriat bir bütündür. İslam bir bütündür. Allahın hükümlerini tam olarak kabul etmediğiniz sürece Müslüman olamazsınız. Efendim "ben namaz kılmayı kabul ediyorum ama oruç farz değil" derseniz Müslüman olamazsınız. Faiz helaldir derseniz dinden çıkarsınız. Bu böyledir. "Ben yarım Müslüman oluyum" olmaz. Ya hep ya hiç. Ya tamamı ya hiçbirisi.

Ya istiklal ya ölüm sözü de bu ruhu yansıtan bir sözdür. Bu sözün sahibi de tıpkı istiklal marşının sahibi olduğu gibi esasen büyük türk milletidir. Ne demişti akif. İstiklal marşı milletin eseridir. Ve safahat eserine de bu gerekçe ile istiklal marşını dahil etmedi. Tıpkı bunun gibi ya istiklal ya ölüm sözünü Mustafa kemal'e söyleten Türk milletinin istiklal azmidir.

yunus emrenin hallacı mansur sevdası

bulut bey
yunus emre hallac-ı mansur çizgisinde midir değil midir bu ayrı bir bahis. belki de o çizgidedir. bizim için önemli olan husus yunus emre'nin tasavvuf açısından kimin çizgisinde olduğu değildir. zira yunus emre'nin temayüz ettiği hususiyeti türkçeyi kuran, türkçenin derli toplu ilk halini neşet ettiren şair olmasıdır. biz bugün konuştuğumuz türkçeyi yunus emre türkçesine borçluyuz. ne demiştik türkçe için. türkçe islami ve itikadi bir dildir. bunu pek çok örnekte rahatlıkla görebiliriz. dolayısıyla yunus emre de bu islami ve itikadi dilin en güzel ilk nüvelerini bize allah'ın izniyle vermiştir. yunus emrenin alamet-i farikası budur. yunus emre'nin alamet-i farikası hallac sevdası değildir. tıpkı istiklal marşı şairimiz mehmet akif'in abduh ve cemaladdin efgani isimli zevattan etkilenmesinin onun alamet-i farikası olmadığı gibi. nasıl ki mehmet akife afgani sevdalısı diyemez isek yunus emre'ye de hallac sevdalısı diyemeyiz. en azından türklüğün müslümanlıktan başka bir şey olmadığını iddia ediyor isek dememeliyiz. böyle dersek onlardan istifade yolunu tamamen kapatmış oluruz. biz ki ateist Nietzsche'den bile yeri geliyor istifade edebiliyorsak -fikir bazında- bizim dilimizi kuran bir büyük mübarek zatın niçin -menfi olduğu öne sürülen- özelliğini sanki asli unsuruymuş gibi öne çıkaralım.

enel hak. eski bir tartışma. bu bir meşrep. bunu diyen çok mutasavvıf olmuş. bu bir bakış açısı. şarap da geçer şiirlerde, kadeh de. bu bir sembolizmdir. bir ifade ediş türüdür. bu tarz tasavvuf şiirlerinin şeriata aykırı olduğu da eski bir tartışmadır. erbabının bileceği iştir. fakat belirtmek gerekir ki; yunus emre kurucu babadır. yunus emre, karacaoğlan, mehmet akif bunlar bizim değerlerimizdir. müslüman türkün hayırla yad etmesi hatta minnet duyması gereken şahsiyetlerdir.

hdp

hafiz
Hpd - pkk ile aynı yolda yürümek onlarla bir olmak Türk milletine karşı açıkça ihanettir.ihanete göz yuman destek olan iki cihanda rahat edemez.bedel verilerek alınan bu topraklar Türk milletine emanettir. emanete ihanet eden ya münafıktır ya haindir.Allah en doğrusunu bilir.

müslüman akıllı olmak zorundadır

hafiz
Allah biz kullarına kendisini tanıyalım diye bizlere akıl ve irade vermiştir.Kulluk makamı Peygamberlerin "ne güzel kul "makamına ermektir.müslümanın akıllı olanı nefsin istek ve arzularına set çeken ve övülen bir kimse iken ,aklını kullanmayan ise nefsin arzularına uyan gaflette olan kimsedir.Dinini [islamı] iyi öğrenmek isteyen bir Müslüman önce ilmihal yani hâl ilmini iyi öğrenmelidir.ilmihal [fıkıh]kişinin aleyhinde ve lehinde olanı bilmesidir.akıllı mümin şeytanın düşman olduğunu,nefsin ise daima bizi kulluk yani akıllı Müslüman olmanın önünde en büyük engeldir.akıllı Müslüman derken Allahı ve rasülünün yolundan giden kimseyi kastediyoruz.

tevhid kavramı

hafiz
Batı her on yılda bir farklı kavramlar uyduruyor bizleri oyalıyor.mesela yakın tarihe bakacak olursak 60'yıllarda " kalkınmacılık" 70'li yıllarda "uluslararacılık" 80'li yıllarda"küreselleşme" liberalleşme" 90'lı yıllarda ise "postmodernizm" gibi kavramları bize yutturmaya çalışıyorlar bizde yutuyoruz maalesef.bu ve buna benzer kavramları konuşmalarımız da bilerek veya bilmeyerek sürekli papağan gibi tekrar tekrar söylüyoruz.
Mesela İnternette bir video izlerken adamın her cümlesi batılı klişe onlara ait kavramları söylüyor;
Zamanın ruhu,birey, farkındalık,empati,vs kimse ona bunları başına silah koyup söyletmedi."ben ne söylüyorum yahu da demiyor. Dikkat etmemiz lazım,batı'nın en büyük güçlerinden biriside söylemidir.bizler batı'nın kavramlarını söyledikçe kendi hayatımızı onların çizdiği sınırlarda esir olarak yaşamak zorunda kalırız.

Batı kendi kavramlarına çok sadıktır.mesela virüsün şekli taca benziyor diye İngilizce "crown"adını vermiyorlar,latince "taç anlamına gelen "corona" adını veriyorlar.

Peki bizler tevhid kavramlarını nerden öğrenecez?
Elmalılın tefsirinden oradaki kavramları iyi okuyarak öğreniriz.necip Fazıl,said halim paşa,akif ersoy'u okuyarak tabi ki.çünkü onlar osmanlı döneminden gelen ve kendilerini kirletmeyen imana dayalı kavramları iyi benimsemiş insanlardır.bunlara ek olarak sizlere diyanet vakfı islam ansiklopedisi'ni okumanızı tavsiye ederim.
Böyle araştırma sürecine girersek zihin dünyamız zenginleştiğini ve Müslümanca düşünmeye,konuşmaya,yaşamaya başladığımızı görmeye başlarız Allah'ın inayetiyle..

korku müslümana yakışmaz

hafiz
"Korkaklar dünyada rahat yüzü görmesin" !
Halid b.velid'in (ra)hayatını okuyan kimse bu sözü neden söylediğini Anlamış olur. Çünkü ashabı kiram'ın cesareti diller destandır.bizler için örnek nesildir.imam gazali öyle diyor eskilerin hayatlarını,sözlerini okumak kişiyi onlar gibi yapar.gerçekten onları bi anlasak okusak hayatımıza nasıl yön verdiklerini bariz Bir şekilde görmüş oluruz.korkaklığın Müslümana yakışmadığını anlarız.bizim cesaretimiz Allah'a olan güvenimizden gelir.nitekim musa as firavun gibi azmış,zalim,despot olan azılı kafire gideceği vakit Allah teala musa Peygamber'e korkma ben seninle beraberim demişti neml süresinde.ne büyük destek ne büyük güven işte iman eden her mümin bu hususu iyi anlamalı.

sabır

hafiz
Sabır, Başı soğan gibi acı sonu bal gibi tatlıdır.Sabretmek durup beklemek değil mücadele etmektir.hem nefse karşı hemde şeytana karşı kulluğun ispatıdır.sabır o yüzden imanın yarısıdır demiştir Peygamber Efendimiz.

cahiliyye

hafiz
arapların islam'dan önceki inanç,tutum ve davranışları islami devirdekinden ayırt etmek için kullanılır.
genellikle o dönem bilgi ve inanç yoksunluğunda çok bu konulardaki ölçüsüzlük,davranış ve ilişkilerdeki yanlışlıkların yaygınlığından dolayı bu isimle bahsedilir.
kabalık,görgüsülük ve gayr-ı medenilik anlamıda gelen bu kavram islama uymayan her türlü inanç,söz,fiil, ve davranışlarıda ifade eder.

kürt sorunu

bulut bey
Türkiye ile sorunu olan birçok zatın diline pelesenk olan bir tabirdir. Esasında mesele kürt sorunu filan değil. Mesele istiklal harbinin intikamı. İstiklal harbinin mağlupları o tarihten itibaren faaliyetlerine devam ediyor ve bugünlerde baya bir yol katettiklerini düşünüyorlar.

"Kürt varlığını tanıyorum" dediğiniz zaman peşine ermeni, rum, pontus ve sair sırasıyla gelir.

Bugün "kürt sorunu vardır" diyen kişi "benim türkiye ile ve türklerle görülecek bir hesabım var" demek istiyordur. "sizin bir kürt sorununuz var" diyen gavurlardır. Bu söylemi devam ettirenler ise Müslüman gibi görünen gavurlar yani istiklal harbinin mağlupları ile bir şeye kafası basmayan cahillerdir. Türkiye'de bir kürt sorunu yoktur.

"türk, kürt, laz, Çerkez, Boşnak, roman..." bilmem ne. Bunu dedin mi. Tamam işte. Sen birilerine hizmet ediyorsun. Kime hizmet ediyorsun. Orasını hizmeti veren ve hizmeti alan daha iyi bilir. Türklük bir etnik unsur değildir. Türklük bir ırk değildir. Türklük bir kültür yahut muhtelif etnisitelerin harmanlandığı bir üst kimlik de değildir. Türklük sadece islamın kılıcı olmaya cehd etmektir. Başka da bir şey değildir. Bunu nereden anlıyoruz. Çok sayıda örnek var. En çarpıcı örnek mimar sinan. Mimar sinan bir devşirme. 22 yaşına kadar ermeni olarak yaşamış. 22 yaşında devşirilince Müslüman olup türklüğü seçmiş. O camileri ve sair eserleri de türklük bilinci ile inşa etmiş. "efendim bu alçak adamlar beni devşirdi bakmayın siz benim Müslüman göründüğüme ben aslında ermeniyim" kafasında olsaydı bu başarılara muvaffak olamayacaktı. "ben zamanı gelince sizinle hesabımı göreceğim" diye bir fikri hiçbir zaman taşımadı. Türk oldu ve de şereflendi. İşte bu kadar. Daha sayısız örnek verilebilir bu bahse.

Biz bu bilince ne zaman erişeceğiz bilmiyorum. Fakat ancak ve ancak zihnimize sürekli olarak boca edilen bir dünya zehirli fikriyattan bir şekilde halas olup bu sahih düşünceye eriştiğimizde bize bir yol açılabilir.

seyyid kutub

bulut bey
Milli şuur nedir bunu iyi anlamamız lazım. "Tefsirler bize milli şuur vermez" veya "tefsirin böyle bir işlevi olmak zorunda değil" tezi öne sürülüyor.

vatan müdafaası dolayısıyla değil doğrudan din-i mübin-i islam'ın müdafaasıdır. Ne diyor Mehmet akif. Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi. Yani siz - kahraman Türk ordusu- siz öyle şereflisiniz ki bedrin aslanları bir siz iki. Bu şuurdan bahsediyoruz. Bahsettiğimiz hususların tamamı cihad ile bağlantılı hususlar.

Biz milli şuur derken kimlik derken doğrudan müslümanlıktan bahsediyoruz. Yoksa kemalizmden değil. Bunu ıskalarsak "seyyid kutup'un yazdıkları biz Müslüman türkleri pek de alakadar etmeyen hususlardır, bizim kendi değerlerimiz var biz önce bunları bir anlayalım kimliğimizi bilelim " sözüne muhalefet ederiz.

İstiklal harbi doğrudan cihaddır. Bunu kavramamız çok hayati bir mesele. İstiklal harbi birileri kemalist inkılaplar yapsın falan filan diye yapılmış bir şey değil. Bunun böyle olduğunu bu tezden menfaati olanlar öne sürebilir. Biz şehidoğulları olarak şehid ecdadımızın bu harbi niçin verdiğini adımızı nasıl biliyorsak öyle biliyoruz. İstiklal harbi " değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" parolası ile kafire karşı boğaz boğaza verilmiş bir harptir. Bunun değeri kıymeti elbette mısır'da bir zaman yaşanan siyasi hadiselerden çok daha üstte. Bizim için böyle. Böyle olmak zorunda. Yoksa bizi bu Anadolu'da yutarlar. Biz zihniyet olarak yükselmez isek bizi tarumar edecek bütün imkanlar hazır, bu imkanlarını istimal edecekler zamanı gelince hiç şüphesiz ederler.

istiklal marşı

bulut bey
Bugün miladi takvime göre 12 Mart. Yine miladi takvime göre 12 Mart 1921 tarihinde milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kahraman ordumuza ithafen yazılan İstiklal Marşı TBMM'de kabul edildi.

Kahraman ordumuz İstiklal Marşından aldığı güç ve ilham ile kafiri mağlup etti. Allah Türk'ün duasını kabul etti. Kabul olmuş dua ile vatanımız kafir tasallutundan halas oldu. İstiklal harbinin istikametini, ideolojisini, ruhunu ve kısaca bütün mahiyetini istiklal marşı tayin etmiştir. Bu sebepledir ki Teşkikat-ı Esasiye'nin 2. Maddesi "Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır Resmi lisanı Türkçedir." hükümlerini amirdir.

Her ne kadar daha sonraki süreçte istiklal marşı rafa kaldırılmış olsa da (milli şairimizin başına gelenler bunun en açık ispatıdır) yukarıda bahsettiğimiz hakikatler değişmez.

İstiklal harbini biz yaptık. Gariban Anadolu insanı yaptı. Din vatan namus için yaptı. Bir avuç vatansever türk kazandı istiklal Harbini. Dualar ile tekbirler ile. Hiçbirisinin zihninde inkıkap filan yoktu. Kahraman ecdadımızın zihninde sadece bir hedef vardı o da şehadet. Vatanın halası. İstiklal. Başka da bir hedef yoktu. Dolayısıyla cumhuriyetin kurucu felsefesi esasen islamdır, misak-ı millidir. Gerisi lafügüzaftır, çarpıtmadır. İstiklal harbinin sahibi Müslüman türk milletidir. Başka da kimsenin değildir. İstiklal harbi yalnızca bizimdir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol