türkçe

bulut bey
Türkçe islami bir dildir. İtikadımızdan neşet eden fıkıhtan ilham alan bir dildir. Türk Türkiye'de doğdu Türkçe de vatanımızda dinimizi yaşamak üzere ortaya çıktı. Türk, şiir okuyan, türkü söyleyen, fıkıhlı bir fertti.

Türk şiiri yunus emre ile başladı dersek sanırım yanlış olmaz. Karacaoğlan ile türk şiiri omurgasını aldı. Türk şiiri yüksek bir hayat tarzının hem yansıması hem de kimi zaman bu yüksek hayat tarzının bizzat temin edicisi vazifesini gördü. Bunun en bariz örneği istiklal marşıdır. Vatanımızda yüksek hayat tarzına kafir tasallutu mevzubahis olduğunda ve vatanımızın elden çıkması tehlikesi baş gösterdiğinde türk milletinin sinesinden çıkan milli şairimiz türk ordusuna ithafen yazdı bu marşı. Biz istiklal harbini istiklal marşının verdiği güç ve ortaya koyduğu dünya görüşü ile kazandık. İşte türk şiiri bu örnekte olduğu gibi kimi zamanlarda yüksek hayat tarzının bizatihi temin edicisi oldu.

ecdat

sivri
"atalar, dedeler, büyükler" anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle tarihi veya kültürel bağlamda kullanılır ve geçmişteki büyüklerine atıfta bulunurken sıkça kullanılır. (bkz: ecdad)

"Anadolu İhtilali" adlı eserde, yazar Yusuf Akçura
şu cümleyi kullanmıştır: "Ecdadımızın kılıcı, bizim aklımız, ilimiz, fikrimiz ve düşüncemizdir."



cahiliyye

hafiz
arapların islam'dan önceki inanç,tutum ve davranışları islami devirdekinden ayırt etmek için kullanılır.
genellikle o dönem bilgi ve inanç yoksunluğunda çok bu konulardaki ölçüsüzlük,davranış ve ilişkilerdeki yanlışlıkların yaygınlığından dolayı bu isimle bahsedilir.
kabalık,görgüsülük ve gayr-ı medenilik anlamıda gelen bu kavram islama uymayan her türlü inanç,söz,fiil, ve davranışlarıda ifade eder.

ali babacan

bulut bey
Bilderbergin öz evladı. Türkiye'ye zararı pek çokdur. Saymakla tükenmez. Şimdilerde türklüğü sorguluyor hdp/pkk'ya selam çakmakla meşgul. Babacanın kıratından başka ne beklenirdi ki. Paye kapmak için chp safına geçti kılıçdaroğlu es kaza seçilir de bize de bir şeyler düşer mi acaba derdinde. Tıpkı serok ahmet davutoğlu gibi. Patronlarına yaranmak için Türkiye'ye her türlü zararı verebilir. Ali Babacan zarardır ziyandır. Kısacası al serok babacan'ı vur Abdullah Gül'e.

hendesehane

sivri
Osmanlı İmparatorluğu döneminde matematik ve astronomi gibi bilimlerin yapıldığı bir kurumdur. Kelime, Arapça kökenlidir ve "matematik atölyesi" veya "matematik evi" anlamına gelir.

Hendesehaneler, çoğunlukla İstanbul ve diğer büyük şehirlerde bulunurdu ve özellikle astronominin yanı sıra, takvim hesaplamaları, matematiksel ölçümler ve haritalama gibi konularda çalışmalar yürütülürdü. Osmanlı İmparatorluğu'nda, bu kurumlar ülkenin idari ve ekonomik yönetimi için de önemli bir rol oynamıştır.

tenakuz

sivri
çelişki, tutarsızlık, uyumsuzluk veya çatışma gibi anlamlara gelir. Bir şeyin kendisiyle veya diğer şeylerle çeliştiği, birbiriyle uyuşmayan veya çatışan özelliklere veya durumlara sahip olduğu durumlar için kullanılır.

Örneğin, "onun söyledikleriyle yaptıkları arasında tenakuz var" gibi bir cümlede, kişinin söyledikleri ile yaptıkları arasında bir uyumsuzluk veya çatışma olduğunu ifade etmek için kullanılmıştır.

nüans

partizan
bir galat-ı meşhurdur. ''nüans farkı'' derler mesela. bu ifade tamamen bir anlatım bozukluğudur. zira nüans kelimesi dilimize Fransızca'dan geçen bir kelime olup anlamı zaten ''fark'' demektir. nüans farkı dediğimiz zaman ''fark farkı'' demiş oluruz.

müslüman

sivri
Müslüman;

İsraf etmez. (İsrâ-26)
Hak yemez. (Bakara-188)
Irkçı değildir. (Hucurât-13)
Dosdoğru yaşar. (Hûd-12)
Kibirden uzaktır. (Furkan-63)
Hakkı ayakta tutar. (Mâide-8)
Kusur araştırmaz. (Hucurât-12)
Sözüne sadıktır. (Mü'minûn-8)
Her habere inanmaz. (Hucurât-6)


müslüman

kafir ve müslüman

hafiz
allah'a ve ahirete inanmayan bir kafir müslümana şunu sorar;
sizler aklınızı kaçırmış olmalısınız dünyadaki bu tatlı hayatı bırakıp gerçek olup olmadığını bile bilmediğiniz bir alemi istiyorsunuz öyle mi? buna inanamıyorum doğrusu
müslüman ise şöyle cevap verir; gerçektir! gerçek! binlerce doğru sözlü peygamber yalan bir vaatte bulunmaz farzet ki bir kaç sabah daha yaşadık.bu neye yarar? zalimlere ve ve onların düzmece tanrılarına itaat edersek ölmeyecek miyiz sanıyorsun bu güne kadar ebedi yaşayan var mı böyle bir şey duydun mu? cevap ver hadi! der ve susturur kafiri.

girizgah

sivri
"Giriş" anlamına gelen bir sözcüktür ve genellikle bir yazı, rapor, kitap vb. eserin başlangıcında yer alan kısa bir metin parçasını ifade eder.

girizgah, okuyucuya eserin konusu, amaçları, kapsamı ve yöntemleri hakkında genel bir fikir verir. girizgah, metnin tamamını anlamak ve yorumlamak için önemlidir.


seyyid kutub

bulut bey
Milli şuur nedir bunu iyi anlamamız lazım. "Tefsirler bize milli şuur vermez" veya "tefsirin böyle bir işlevi olmak zorunda değil" tezi öne sürülüyor.

vatan müdafaası dolayısıyla değil doğrudan din-i mübin-i islam'ın müdafaasıdır. Ne diyor Mehmet akif. Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi. Yani siz - kahraman Türk ordusu- siz öyle şereflisiniz ki bedrin aslanları bir siz iki. Bu şuurdan bahsediyoruz. Bahsettiğimiz hususların tamamı cihad ile bağlantılı hususlar.

Biz milli şuur derken kimlik derken doğrudan müslümanlıktan bahsediyoruz. Yoksa kemalizmden değil. Bunu ıskalarsak "seyyid kutup'un yazdıkları biz Müslüman türkleri pek de alakadar etmeyen hususlardır, bizim kendi değerlerimiz var biz önce bunları bir anlayalım kimliğimizi bilelim " sözüne muhalefet ederiz.

İstiklal harbi doğrudan cihaddır. Bunu kavramamız çok hayati bir mesele. İstiklal harbi birileri kemalist inkılaplar yapsın falan filan diye yapılmış bir şey değil. Bunun böyle olduğunu bu tezden menfaati olanlar öne sürebilir. Biz şehidoğulları olarak şehid ecdadımızın bu harbi niçin verdiğini adımızı nasıl biliyorsak öyle biliyoruz. İstiklal harbi " değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" parolası ile kafire karşı boğaz boğaza verilmiş bir harptir. Bunun değeri kıymeti elbette mısır'da bir zaman yaşanan siyasi hadiselerden çok daha üstte. Bizim için böyle. Böyle olmak zorunda. Yoksa bizi bu Anadolu'da yutarlar. Biz zihniyet olarak yükselmez isek bizi tarumar edecek bütün imkanlar hazır, bu imkanlarını istimal edecekler zamanı gelince hiç şüphesiz ederler.

zorla ve de kahırla oy vermek

bulut bey
İyi parti bünyesinde siyaset yapan bir milletvekili var. Yavuz ağıralioğlu. Aykırı bir ağabeyimiz. Zamanında Muhsin yazıcıoğlu ile yol yürümüş. Sırf bunun hatrına kendisine bir şey söylemiyorum. Bu söz ona ait.
Efendim millet kahırla oy verecek. Elhak doğru. Milletin büyük bir çoğunluğu kahırla oy veriyor. Zorla oy veriyor. Bu sadece altılı masa isimli ittifak için değil diğer ittifaklar için de böyle. Millet zorla, kahırla, saya söve oy veriyor. "ne yapalım başka seçenek yok" diye rey veriyor.

O zaman bu nasıl demokrasi. Bu nasıl seçim. Bu nasıl halkın iradesi. Ya da güncel ifade ile nasıl milli irade. Adam sayarak söverek kahrederek rey veriyorsa, buna mecbur bırakılıyorsa bu nasıl bir sistemdir. Türkiye'de demokrasi var mıdır yok mudur. Acaba Türkiye'de oligarşi olmasın. Oligarşiyi demokrasi diye yutturuyor olmasınlar.

Birileri milleti zorla baskıyla bir yere itiyor. Millet de kahrederek yapıyor. Öyle mi. Yapmayın kardeşim. Zorla ve de kahırla rey verecekseniz vermeyin. Sizi bazıları sadece bir istatistik olarak görüyorsa, sizin iradenizi yok sayıyorsa, sizi reaya hatta daha da ötesi parya görüyorsa siz de biraz kendinizi ciddiye alıyorsanız "ben beni ciddiye almayan bu sisteme şöyle veya böyle rey vermeyeceğim" diyin. Neden kahrederek filan kendinize eziyet ediyorsunuz. Yazık değil mi.

gazali ibni rüşd tartışması

hafiz
Gazali'nin Bilimi bitirdiğini söyleyenlerin çoğu söylediği şeyler slogan cümlelerdir yani bilgisizliklerini ortaya koymaktadırlar. Filozofların tutarsızlığı eserinden dolayı bilimi bitirdiği söylenir.Bizim ülkemizde bu eseri sindirebilecek kaç kişi vardır !! Çünkü bu eseri sindirebilecek adamların meşşâi geleneğini iyi biliyor olması lazım,mutezileyi iyi biliyor olması lazım,felsefeyi biliyor olması felan filan .konuşanların o donanımda olmadığını biliyoruz önce bunları iyi bilmeleri ve Gazaliyi bütün olarak okumaları gerekir.eserlerinden haberi olmayan kimselerin cahilce söylemleridir.filozofların tutarsızlığı eserini okuyan ve anlayan tabi anlayabilen varsa!! Okusun sonra konuşsun.

müslümanın şahsiyeti

hafiz
günümüzde müslüman şahsiyeti ile islam'ın ilk döneminde ki müslüman şahsiyeti arasında büyük ölçüde farklı ve uzaklaştığımızı düşünüyorum.o şahsiyet sahipleri ,hayatın her alanında islam'ın canlı örnekleriydi.
şahsiyet akıl,ruh,iman ile oluşur.abdullah ibn mesud boyu kısa bir sahabi idi ama o imanıyla oluşturduğu şahsiyeti ile kafirlerin bulunduğu kabe'ye gidip açık bi şekilde korkmadan imanın kendisine verdiği güçle tüm zerresiyle rahman süresi okuyorak açıkca kafirlerden korkmadığını dile getirmiş.o yüzden şahsiyet sahibi olan mehmet akif ersoy'un korkma diye başlayan istiklal marşı'nı yazarken nereden ilham aldığını açıkca görebiliriz.korkma demek ''üzülme ! allah bizimle beraberdir'' demektir.işte ecdadımız bu ruhla bu inançla şahsiyetini ortaya koymuştur.
müslüman önce düşünce sistemini islamileştirmesi gerekir.hayatın manasını ve hayat içindeki görevini kulluğunu idrak ederek kamil manada o zaman müslüman olur.
peki ne oldu da bizim şahsiyetimiz zayıfladı neden günümüzde bunu kaybettik elbette bunun bir takım sebepleri vardır ;
1- allah korkusunun zayıflaması;
''kul,sakıncalı olana düşme korkusuyla,sakıncalı olmayanı da terketmedikçe müttakilerden sayılmaz'' buyuruyor peygamber efendimiz sav.
2-ahiretlik işleri ertelemek dünya'ya aşırı bağlanmak;
ilk müslümanları değerli kılan kahraman ve büyük insan yapan şey dünyada dinlenen bir yolcu misali düşünerek ona göre hareket etmeleridir.''dünya onların ahiret bizim olsun ey ömer istemez misin ? peygamber efendimizin sözü ne kadar da güzeldir değil mi ?
3-rızık konusu ;
rızık korkusu kula kulluk yaptırır allah korusun.böyle davranan nasıl şahsiyetli olur ki düşünmek lazım.
4-eğitimin bozulması.(yazar: bulut bey))









türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol