ahîlîk

hafiz
"Ahî"kelimesi Arapca olup "kardeşin" anlamına gelmektedir.Ancak bu kelimenin Türkçe'deki karşılığı cömert anlamındaki akı kelimesinden türetildiği de ileri sürülmektedir.Anadolu'da ahilinin kurucusu olarak bilinen Ahi Evran [ö.1262] İran'ın Hay şehrinde doğan Şeyh Nasirüddin Mahmûd'dur.Ahilik prensipleri Kur'an ve sünnete dayanmaktadır.Bu teşkilatın fütüvettnâme adı verilen bir nizannâmesi vardı.Doğruluk ,güven ,tevazu,vefa ,cömertlik gibi nitelikler aranırdı.Yalan içki,zina ,kumar hile,gıybet teşkilattan atılma sebebidir.Anadolu' özellikle 13.yüzyılda devlet otoritesinin oldukça zayıfladığı bir dönemde şehir hayatında sadece iktisadi değil,siyasi bakımdan da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

seccade ve fotoğraf

hafiz
Seccade ne demek önce onu bilelim.Üzerinde secdeye varılan, yani namaz kılmakta kullanılan küçük halı, kilim cinsinden sergi.anlamına gelir.Seccade, Arapça secde kelimesinden türemiştir.çok secde yapan veya secde yapılan yer manasınadır.

İslam tarihinde ise şöyle örnekler görebiliriz;
Hz. Peygamber'in, üzerinde namaz kıldığı hurma lifinden dokunmuş küçük hasır kaynaklarda humre (örtü) adıyla geçmektedir (Buhârî, “Ṣalât”, 21; Müslim, “Mesâcid”, 270). Abdullah b. Ömer'in bir halı seccadesi (tınfise) olduğu rivayet edilir (Müsned, II, 56). Abbâsî Veziri Hâmid b. Abbas'ın yolculuğa çıktığında beraberindekilerle birlikte namaz kılmak için yanında 400 seccade bulundurduğu bilinmektedir (İbnü'l-Cevzî, VI, 180). İbn Kesîr'in nakline göre 583'te (1187) Kudüs fethedilince Mescid-i Aksâ temizlenip kandiller asılmış ve seccadeler (büsût) serilmiştir (el-Bidâye, XII, 324).
Kısaca seccade dinimizde semboldür.kutsaldır.çünkü ona secde ederiz.namaz gibi büyük ibadeti onun üzerinde eda ederiz.

Gelelim son zamanlarda ayakkabı ile seccade üzerinde fotoğraf çekinmeye tabi sonradan özür dilendi ama farkında değildik vs çok inandırıcı gelmedi 4 kişiden biride mi farketmedi enteresan gerçekten farklı niyetleri olduğu açık.malum terör örgütünün liderinin de böyle bi resmi var. Seçim öncesi bir cumhurbaşkan adayının attığı adımlara ve davranışlarına çok dikkat etmesi lazım.


islam

bulut bey
İslam, allah'a teslim olmaktır. Dolayısıyla allah'a ve Resulu'ne itaat etmektir. İslam, birilerini hoşnut etmek üzere evrilip çevirilecek bir hadise değildir.

İslam'ın kaynakları belli. Açık ve net. Kur'an ve sünnet. Biz islam'dan bilgilendiğimiz ölçüde kıymet kazanırız. Bunu reddedersek istediğimiz kadar biz Müslümanız diye ortalarda dolaşalım bir kıymeti haiz olamayız. Biz islam'ın tayin ettiği hudutlara zihniyet olarak fiiliyat olarak dahil değil isek sabah akşam namaz da kılsak kafirin karşısında bir değerimiz bir gücümüz yok demektir. Nitekim bunu bugün iskoç başbakanından yahut abd üst mahkemesine atanan yargıçtan - sair bu tip örneklerden- kolaylıkla anlamamız lazım. Anlayamıyorsak biz hiçbir şeyden nasiplenmemişiz demektir. "aaa ne güzel iskoç başbakanı bir Müslüman seçilmiş" gibi sözlerle hadiseye yaklaşıyorsak islam namına hiçbir şey bilmiyoruz demektir.

Fetih suresi 29. Ayette ".. Muhammed Resulullahdır, onun maıyyetindekiler ise küffara karşı çok çetin, kendi aralarında gayet merhametlidirler.." şeklinde bir hüküm var. Bu ısrarla Müslümanlara anlatılmaz. Bu ve buna benzer - Müslüman şahsiyetini tayin edecek- bilgiler ısrarla ve son derece organize bir şekilde müslümanlardan gizlenir, saklanır. Ne demek küffara karşı çetin olmak hem de çok çetin olmak.

Mesela mekke fethinde peygamberimiz (sav) bazı kişilerin ismini vererek bunları nerede görürseniz öldürün emrini veriyor. Bu bilgiyi ben - ortalama bir Türk vatandaşına göre 3 belki de 5 kat fazla din terbiyesinden geçmiş bir zat olarak- taa 25 26 yaşında öğrendim. Demek ki bazı bilgiler saklanıyor. Gizleniyor. Veya göz önüne gelmemesi için özel gayret sarf ediliyor.

Bize öğretilen islam mıdır. Bu soruyu türkler yıllar boyunca sormamış. Bize öğretilen gerçekten islam mıdır. Yoksa bize bugün öğretilen islam, kafirlerin hoşnutsuz olmayacağı, kafirlerin tezgahını bozmayacak, kafirlerin tekerine çomak sokmayacak bazı bilgiler midir. Bir bilgilenme sistemi olarak bunu gündeme almalıyız. Bu mesele asıl gündemimiz olmalı.

ecmain

sivri
"Ecmain", Arapça kökenli bir kelime olup Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. "Ecmain" kelimesi, "cem" kelimesinin çoğuludur ve "ikisi de, her ikisi" anlamına gelir. Bu kelime genellikle dualarda kullanılır.

canhıraş

sivri
yoğun bir şekilde, özveriyle, büyük bir çaba harcayarak ve umutsuzca bir şeyi başarmaya çalışırken hissedilen duygu veya durumu ifade eder.

Bir iş, görev veya durum için son derece çaba sarf edildiği, çok büyük bir özveri gösterildiği ve çaresiz bir durumla karşı karşıya kalındığında hissedilen sıkıntı, endişe ve çaresizlik gibi duyguları ifade eder.

Örneğin, "O, sevdiklerini korumak için canhıraş mücadele verdi" gibi bir cümlede, kişinin sevdiklerini korumak için büyük bir çaba sarf ettiği ve umutsuzca mücadele ettiği ifade edilmiştir.

ihvan

hafiz
sözlükte ''erkek kardeş,arkadaş,yoldaş,dost,ortak''anlamlarına gelen ah kelimesinin çoğuludur.tasavvufta ,aynı şeyhe bağlı olan müridler,aynı tarikatın veya tarikat kolunun mensupları anlamında kullanılmaktır.kur'an'da mü'minlerin birbirinin kardeşi olduğu ifade edilimiş(hucurat 10.ayet) peygamber efendimiz de müslümanların din kardeşliğine bağlı kalmaya çağırmıştır.sufiler ,ilk dönemlerden itibaren birbirlerine kardeş gözüyle bakmışlardır.

muhsin yazıcıoğlu

sivri
Muhsin Yazıcıoğlu (1954-2009), Türk siyasetçi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) eski liderlerinden biridir. 1954 yılında Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde doğdu.

Yazıcıoğlu, 2002 genel seçimlerinde MHP'nin Sivas milletvekili adayı oldu ve seçildi. 2004 yılında MHP Genel Başkan Yardımcılığına getirildi. 2007 yılında MHP'nin 8. Olağan Kongresinde parti genel başkanlığına aday oldu, ancak seçimleri Devlet Bahçeli'ye karşı kaybetti.

Yazıcıoğlu, 2009 yılında helikopter kazası sonucu hayatını kaybetti. Kazada Yazıcıoğlu'nun yanı sıra 5 kişi daha hayatını kaybetti. Ölümü, Türkiye'de geniş çaplı bir üzüntüye neden oldu ve kendisi Türk milliyetçiliği ve Türk siyasi hayatındaki etkisiyle hatırlanmaktadır.

kürt sorunu

bulut bey
Türkiye ile sorunu olan birçok zatın diline pelesenk olan bir tabirdir. Esasında mesele kürt sorunu filan değil. Mesele istiklal harbinin intikamı. İstiklal harbinin mağlupları o tarihten itibaren faaliyetlerine devam ediyor ve bugünlerde baya bir yol katettiklerini düşünüyorlar.

"Kürt varlığını tanıyorum" dediğiniz zaman peşine ermeni, rum, pontus ve sair sırasıyla gelir.

Bugün "kürt sorunu vardır" diyen kişi "benim türkiye ile ve türklerle görülecek bir hesabım var" demek istiyordur. "sizin bir kürt sorununuz var" diyen gavurlardır. Bu söylemi devam ettirenler ise Müslüman gibi görünen gavurlar yani istiklal harbinin mağlupları ile bir şeye kafası basmayan cahillerdir. Türkiye'de bir kürt sorunu yoktur.

"türk, kürt, laz, Çerkez, Boşnak, roman..." bilmem ne. Bunu dedin mi. Tamam işte. Sen birilerine hizmet ediyorsun. Kime hizmet ediyorsun. Orasını hizmeti veren ve hizmeti alan daha iyi bilir. Türklük bir etnik unsur değildir. Türklük bir ırk değildir. Türklük bir kültür yahut muhtelif etnisitelerin harmanlandığı bir üst kimlik de değildir. Türklük sadece islamın kılıcı olmaya cehd etmektir. Başka da bir şey değildir. Bunu nereden anlıyoruz. Çok sayıda örnek var. En çarpıcı örnek mimar sinan. Mimar sinan bir devşirme. 22 yaşına kadar ermeni olarak yaşamış. 22 yaşında devşirilince Müslüman olup türklüğü seçmiş. O camileri ve sair eserleri de türklük bilinci ile inşa etmiş. "efendim bu alçak adamlar beni devşirdi bakmayın siz benim Müslüman göründüğüme ben aslında ermeniyim" kafasında olsaydı bu başarılara muvaffak olamayacaktı. "ben zamanı gelince sizinle hesabımı göreceğim" diye bir fikri hiçbir zaman taşımadı. Türk oldu ve de şereflendi. İşte bu kadar. Daha sayısız örnek verilebilir bu bahse.

Biz bu bilince ne zaman erişeceğiz bilmiyorum. Fakat ancak ve ancak zihnimize sürekli olarak boca edilen bir dünya zehirli fikriyattan bir şekilde halas olup bu sahih düşünceye eriştiğimizde bize bir yol açılabilir.

r10

mad
R10, Türkiye merkezli bir internet forum sitesidir. Forum, özellikle webmasterlar, yazılımcılar vb meslek grupları arasında popülerdir. Forumda, webmaster, SEO, web tasarımı, programlama, internetten para kazanma yolları, reklamcılık ve diğer dijital pazarlama konuları hakkında bilgi paylaşımı yapılmaktadır. Forum üyeleri, farklı konularda tartışmalar yürüterek birbirlerine yardımcı olmakta ve deneyimlerini paylaşmaktadırlar. Türkiye'deki dijital pazarlama dünyası için önemli bir kaynak haline gelmiştir.

iktibâs

hafiz

Sözlükte “ateşten köz almak” mânasına gelen iktibâs mecazi olarak “bilgi elde etmeye çalışmak, birinin ilminden istifade etmek” anlamında da kullanılır.

üniversite sayı ve kontenjanlarının fazlalığı

bulut bey
Türkiye'de halihazırda bir dünya üniversite var. Bazı ilçelerde dahi var. Ayrıca kontenjanlar da çok yüksek sayılarda. Bazı bölümlerin ikinci öğretim programları da var. Eğitim fakülteleri mühendislik fakülteleri, hukuk, fen ve edebiyat daha niceleri. Sonuç. Sonuç atanamayan öğretmenler, asgari ücretten daha az paraya çalışan mühendisler, geçim sıkıntısı yaşayan avukatlar ve ara eleman bulamayan sanayi işletmeleri. Nüfusun doğru maarif politikaları ile mesleki yönlendirmesinin yapılması çok mu zor. Devlet dediğimiz organizasyon bunu neden yapamaz yahut yapmaz. Kardeşim bu kadar öğretmene gerek yok. Bu kadar avukata mühendise ihtiyaç yok. Ayrıca bu kadar avukat mühendis öğretmen veya hangi dal olursa olsun yetkin, mesleki nosyonu tam bir şekilde yetiştiremezsin. Olmaz. Bir amfide 200 kişinin ders görmesi ile 50 kişinin ders görmesi çok farklı bir hadisedir. Bir labaratuvarda 50 kişinin çalışması ile 10 kişinin çalışması çok farklıdır. Sayı arttıkça kalite düşer. Bir başka deyişle kemiyet keyfiyete manidir. Bu kadar üniversiteye lüzum yoktur. Bunu her makul insan görür. Ayrıca kontenjanların bu kadar açılmasına da lüzum yoktur. Yazıktır günahtır. İsraftır. İnsanların hayatı ile oynamaktır bu. Adama imkan veriyorsun gir oku diyorsun. Adam 4 yıl 6 yıl neyse okuyor emek veriyor. Ailesi bir dünya para harcıyor. Sonuç hüsran. Hem mezun olan genç için hem de ailesi için. Her şehre üniversite açmakla bu ülke kalkınmaz yaa. Olmaz olamaz. Bunun örneği yok. Haa şehirler kalkınır. Nasıl kalkınır. Adam 5 bin kira kira edecek evini öğrenciye 10 bin liraya kiraya verir. Kalkınmadan bunu anlıyorsak evet olabilir.

Türkiye'ye lazım olan üniversite değil zanaat mektepleridir. Usta-çırak sistemini esas alan ahilik literatürünü benimseyen nev-i şahsına münhasır bir mektep düzeni gerekmektedir. Bu hiç zor değildir. Saçma sapan üniversite açmaktan çok daha basit daha az maliyetli olup ayrıca ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak, genç nüfusumuzun isabetli yollara yönelmesini sağlayacaktır. Üniversite okuyamayacak insanı buraya teşvik etmek hem o insana zarardır hem de topluma. Bundan vazgeçilsin.

Gençlere tavsiyem. Kardeşlerim sakın saçma sapan üniversitelerde saçma sapan bölümlere gidip gençliğinizi harcamayın. Kendinize yazık edersiniz. Tıp hariç diğer tüm bölümlerde aşırı fazlalık var. Hatta liseyi dahi açıktan okuyup zanaat sahibi olmaya çalışın, ticaret erbabı olmayı hedefleyin veya neye kabiliyetiniz varsa işte. Çok iyi matematiğiniz fiziğiniz yoksa boşuna üniversite kazanacam diye hayatı kendinize zindan etmeyin. Haydi kalın sağlıcakla.

tbmm

bulut bey
İstiklal harbini komuta eden gazi meclisimiz. Türkiye büyük millet meclisi türk milletinin bir eseridir. İsmindeki büyük kelimesi bana göre büyük türk milletine atıftır. TBMM, Milletimizin En güzide mefhumu ve kurumudur.

Tekbir, dua ve kurbanlar ile açılmış türk milletine umut olmuştur. Sonraki süreç ayrı bir bahis. Bugünkü durumu da ayrı bir bahistir. Bugün gazi meclisimizde hdp, tip ve sair Türk hasımlarının barınması içimizi yaksa da tbmm bizimdir. Bizim eserimizdir. Allahın izni ile hep bizim kalacaktır.

Taşnak, hınçak, rum milliyetçileri ve sair türk hasımları bu mecliste geçicidir. Elbet bir gün büyük türk milleti bu habisleri tasfiye edecektir.

mevdudi ve inek

hafiz
merhum mevdudi'nin bi fikri var.bilindiği gibi o hint kıtasının yetiştirdiği alimlerden birisidir. hindular genel olarak ineği kutsal sayar.
diyor ki mevdudi bir hindu müslüman olduğu zaman ona kendi eliyle bir inek kestirmek gerekir ki tevhid iyice kalbine yerleşsin.bizim de kalbimizde bağlı olan ne varsa kuran ayetlerinin iyice yerleşmesi için kesip atmamız gerekir.o zaman tam manasıyla müslüman oluruz.bazı kişiler allah'ın sınırlarını aşıyor kabul etmiyorlar mesela miras konusu buna örnektir bu zamanda kadına 1 erkeğe 2 mi olur diyerek kabul etmiyorlar allah'ın koymuş olduğu hududu yani sınırı aşıyorlar böyle biri müslüman olabilir mi ? başka bir örnek peygamber efendimizin hadislerini kabul etmeyen güya kendilerini kuran ehli olarak tanıtan bir zümre var ama kuran peygambere itaat edin ona tabi olun onun örnekliği sizin için kurtuluş gibi ayetleri görmezlikten geliyorlar.örnekleri çoğalta biliriz.

türk'ce lugat


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir mecra ve bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin ?

üye ol